Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Serhat

İnsanın kendini bilmemesi kadar kötü bir şey yok, diye söylendim sonra da. Haddini bilmeyene haddi bildirilir de kendini bilmeyene ne bildireceksiniz...
Reklam
Birinci Devrim yenilir­se ne olmuş? Daha da akıllanır, ikincisini yaparız. Güle güle ve iyi şanslar. Seni bir daha görür müyüm bilıni­ yorum. Orası cehennem gibi olacak ama şimdi orada olabilmek için ömrümün on yılını verirdim.
Hayatımı yaşamaya değer kılan şey meraktır

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanın karnını doyurana kadar ruhuna yardım edemezsiniz. Efendimiz'in kuzu­larını ekmekle, tereyağıyla, patatesle ve etle beslemek lazım ki ancak ondan sonra ruhları daha ileri besinleri almaya hazır hale gelsin.
Efendiden kastı Hz.İsa
Ne olursa olsun, geriye kalan tek şey var: Ernest'i çok mutlu ettim. Onun fırtınalı hayatına yeni bir endişe kaynağı olarak değil, huzur ve rahatlık getiren bir güç olarak girdim. Ona sükunet verdim. Ona olan aşkımın ödülüydü bu. Hiç değişmeyen, her zaman sahip oldu­ğum bir şeydi. Ona her şeyi unutturp zavallı yorgun gözlerinde mutluluğun ışığını görmekten daha çok beni ne memnun edebilirdi ki ...
Reklam
İnsan her zaman prangasını şükranla taşımaz.
Farkındayız, yaşadığımız tecrübelerden dolayı gayet iyi biliyoruz ki hak, adalet, insanlık çağrıları size ulaşmıyor. Kalpleriniz, yoksulların kafalarını ezen ökçeleriniz kadar taşlaşmış sizin.
Fikir, hakaret kabul edilemez. Hakaret, doğası gereği çok duygusal bir şeydir.
Bir şey yapmak istediklerinde, tabii ki iş hayatından bahsediyorum, zihinlerinde o şeyin doğru olduğuna dair dinsel, ahlaki, bilimsel veya felsefi bir kavram oluşmasını beklerler. Ancak ondan sonra yaparlar. Bu arada düşüncenin arzudan doğduğundan ve bunun insan zihninin zaaflarından biri olduğundan habersizdirler. Yaptıkları şey ne olursa olsun mutlaka bir gerekçesi vardır. Ahlak sorununu kendi kafalarına göre yorumlayan yüzeysel insanlardır onlar. Yaptıkları şey yanlış bile olsa buradan doğru bir sonuç çıkacağını savunurlar. En ilginç ve kendinden menkul vehimlerinden biri, akıl ve etkinlik açısından bütün insanlardan üstün oldukları hayalidir. İnsanlığın rızkını onların vermesi gerektiği yönündeki görüşleri de buradan kaynaklanır zaten. Hatta krallara Tanrı tarafından verilen haklar olduğu teorisini yeniden canlandırdılar. Tabii bu durumda ticaretin krallarından bahsediyoruz.
"Hiçbiri özgür iradesiyle ifade veremiyor ki," dedi. "O acımasız sanayi makinesine her taraflarından bağ­lılar. En büyük trajedi ve işin bana en dokunan tarafıy­sa yürekten bağlı olmaları. Çocukları var ve en büyük içgüdüleri, onları korumak. Bu güdü sahip oldukları bütün ahlaki değerlerden daha üstün.
Reklam
Bay Everhard'ın evvelki akşam söylediği gibi siz din adamlarının işlevi müesses nizamı korumaktır ve toplum da bu düzen üzerinde kurulmuştur." Piskopos, "Ama İsa'nın öğretisi bu değildir," diye çığlık attı. Ernest hemen, ''Kilise bu aralar İsa'nın öğretilerini anlatmıyor," diye cevabını verdi. "Zaten emekçilerin kiliseyle ilgisinin kalmamasının nedeni de bu. Kilise, kapitalist sınıfın işçi sınıfı üzerinde uyguladığı korkunç zulmü ve kaba güç politikasını onaylıyor." Piskopos, "Onaylamıyor," diye itiraz etti. Ernest, ''Ama karşı da çıkmıyor," diye cevapladı. Kilise karşı çıkmıyorsa onaylıyor demektir. Hatırlayın, kilise kapitalist sınıf tarafından destekleniyordu."
"Samimisiniz. İnandığınız şeyi anlatıyorsunuz. Zaten kapitalist sınıfın gözünde sizin gücünüz ve değeriniz de burada. Ama günün birinde görüşünüz değişip müesses nizamı tehdit eden şeyler düşünmeye başlarsanız, artık vaazlarınız işvereniniz nezdinde kabul edilebilir olmaktan çıkar ve siz de kili­seden dışlanırsınız. Arada sırada içinizden birileri işten çıkarılmıyor mu? Haksız mıyım?"
"Çocukları çok severim ama çocuğum yok çok şükür. Bir gün evlenirsem çocuk sahibi olmaya cesaret edebi­leceğimi hiç sanmıyorum." "Ne kadar kötü bir düşünce," diye karşı çıktım. "Evet, biliyorum," derken üzgün duruyordu. "Ama işe yarar bir düşünce. Ben bir devrimciyim ve bu çok riskli bir meslektir."
"Sanırım Doktor, siz de zihninizde yaşıyorsunuz." Bunun cevabı, "Zihnim, benim krallığımdır," oldu.
"Felsefe," Dr. Hammerfield burada duraklayıp boğazını temizledi, "felsefi akla ve felsefi tabiata sahip kişiler dışında bütün boyutlarıyla tanımlanabilir bir şey değildir. Burnu deney tüpünün içinde dolaşan dar kafalı bilim adamı felsefeyi anlayamaz."
3.682 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.