“Hicrânı pek dokundu dil-i gam-nihâdıma,
Geldikçe ağladım o hazîn hande yâdıma.”
~~~~~•
“Ayrılışı pek dokundu tasalı yaradılışıma,
Geldikçe ağladım o acı gülüş hatırıma.”
“An itibariyle bir Bach sonatı gibi yaşıyorum. Hiçbir yere bağlanmadan, öylesine havada süzülerek, buruşmuş bir halde, karanlık, herkes için aşikâr olsa da özünde anlaşılmaz.”
“Nefret ettiğim bir şey daha varsa, o da insanların kendinizi berbat hissettiğinizi bildikleri halde neşeyle hatırınızı sorup, ‘İyiyim,’ demenizi beklemeleridir.
‘Berbat hissediyorum.’”
“Hîç intizâma girdiği yok gerçi hâlimin
Lâkin bu şeb bütün bütün âşüfte-hâl idim…”
~~~~~•
“Hiç düzene girdiği yok gerçi durumumun
Ama bu gece büsbütün darmadağınıktım…”
“Birbirini ifnâ eden, menfaat, hırsızlık veyahut sergüzeşt ve şöhret namına yaşayanların hırsını tatmîn eden hükümet nazariyesi yerine, milletin refah ve inkişafını temin, halkı, köyleri, sıhhati ve zihniyeti ile asrî bir halk hâline koyabilecek bir hükümet nazariyesine ve tatbikatına ihtiyacımız var. Bunda lâzım gelen para, ihtisâs ve kudrete sahip değiliz. Siyasî istikrazlar, siyasî esareti tezyîd ediyor. Tarafgirlik, cehâlet ve çok konuşmaktan başka müsbet bir netice veren yeni bir hayat yaratamıyoruz.”
-
“… tarih, bir milletin kanını, hakkını, varlığını hiçbir zaman inkâr edemez. Binâenaleyh böyle bir nikâb-ı bâtılın arkasından vatanımız ve milletimiz aleyhinde verilen hükümler, kanaatler muhakkak mahkûm-ı iflâstır!”