Sohbet, devlet doğurdu: sohbeti kaybedincede devleti de kaybettik! (Korkarım , aile içi suskunluğumuzdan doğan boşluğa yerleşen televizyon alışkanlığı, git gide tüm benliğimizi saracak ve bu yüzden aileyi de kaybedeceğiz)
Mesela “eşitlik fikri” ni ele alalım . Matematikteki kullanılışı bir yana, iki kelime ancak bir fikirciyi baştan çıkartabilir, büyüler. Hiçbir gerçek filozof, eşitlik Fikri’nin beşeri oluşlara uygulanmasına ciddiye almaz.
Bense, ufuktan, bu yükselen, boğazımı sıkan sisten korkuyorum. Geçmiş zaman sığınağı, varlık azabına karşı bir koruma vasıtası olan hatıraların toplandığı nokta… Gerçek olan aksidir; şimdiki zamandır, yaşadığım gündür ve güne bağlı olandır.