Her sayfasında içiniz parçalanıyor, yüreğiniz dağlanıyor, kahroluyorsunuz, kıyamıyorsunuz bu gençlere. Yapılanları hazmedemiyorsunuz, koşup yetişmek, engel olmak istiyorsunuz; farklı dönemlerde yaşadığınız geliyor aklınıza, eliniz kolunuz bağlanıyor. Sonra bakıyorsunuz, döneminin insanları da bir şey yapamıyor, çaresizce izliyorsunuz olanları. Nefes alamıyorsunuz, yutkunamıyorsunuz, boğazınız düğüm düğüm oluyor.
Değer miydi Deniz? dedim her defasında. Yusuf ya da Hüseyin. Gencecik, körpe hayatlarınızdan vazgeçmeye değer mi bu millet? Şimdi her rastladığım şahsiyetsiz, omurgasız, dansöz kişilikte, biraz daha kızıcam size. Pisi pisine feda ettiniz kendinizi, ziyan ettiniz. Sormaktan da kendimi alamıyorum, kadın ağırlıklı bir mecliste yine ölürmüydünüz siz? Hiç zannetmiyorum. Kadın vicdanıyla gurur duyduğum bir andayım yine.
Kadın demişken hep anneleriniz geldi aklıma. Nasıl yaşadılar bu acıyla? Nasıl vedalaştılar kuzularıyla?
Ağlamak, küfretmek serbest bu kitabı okurken. Herşeye lanet etmeye hazır olun.