Bir yaz sabahına gözlerimi açtım.
Yaprak kıpırdamaları, kuş sesleri ruhumun çığlını bastırıken
Sebebsiz yere terk edilmenin acısı zihnimin her köşesinde.
Uzun bir yola çıkıyorum,
Attığım her adımda umutlarım birer birer düşerken, kırgınlıklarım boğazıma kadar doluyor.
İçimde sönmeyen bir ateş yaktı sevdiklerim
Döktüğüm hiçbir gözyaşı söndüremedi yangınımı.
Hüznüm, bir sarmaşık gibi sardıkça daha çok alevleniyor
Sığınacak bir liman arıyorum şimdi kendime,
Ama nereye gitsem bir şüphe, bir güvensizlik,
Yüreğim bu acıları kaldıramıyor artık
Bir son istiyorum, huzur bulacağım..
Yıllarca sokak sokak gezdim..
Yüreğimde ki boşluğu dolduracak insanı bulmak için,
Ne o beni buldu, ne ben onu buldum,
Ümitsizliğim, attığım her adımda sırtıma bir yük katarken,
Şimdi bir sokak lambasının altında yalnızlığımla baş başa oturuyorum.
Bir elimde yüreğim gibi yanan sigaramı içerken,
Diğerinde geçmişim acılarını yavaş yavaş yudumlarken buluyorum kendimi.
"Gizin kökü şimdidedir; şimdiye dikkat edecek olursan, onu iyileştirebilirsin. Ve şimdiyi iyileştirebilirsen, daha sonra gelecek olan da iyi olacaktır."