Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hümeyra Yılmaz

Hümeyra Yılmaz
@BozkirinRuhu
Baş eğmedik edâniye ikbâl ü câh için; Mâziye, ırka, sancağadır iftihârımız.
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni / MEB
Dârulfünûn
120 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
"Ben, şu anda, iki ayrı insanım. Biri her şeye ağlıyor; öbürü her şeye gülüyor."
Sayfa 53
Reklam
"Gönül kırmaktan daima ödüm kopmuştur. Çünkü, elimden böyle bir kaza çıktığı vakit asıl kırılıp dökülen benim gönlüm olmuştur."
Sayfa 20
Zaman da, su gibi, hakkı verilmeyince, yani akışı ahenkleştirilmedikçe, ruh kapılarında kokabilir. Bizim memlekette zamanı kokutuyorlar. 10 Temmuz 1952
Sayfa 126

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Benim güzel Istanbulumun dâvâsı, ne idarî, ne siyasi ne içtimai ve iktisadi, ne beledi, ne bedii, sadece ruhi ve ahlâki.... 31 Mart 1956
Sayfa 14
Zâhirde müeyyidesiz görünmesine rağmen, en büyük, en ince, en güzel yasak budur: Göz yasağı!.. Geçmişten kalma bir sözdür ki, "Eğer hayâ etmezsen dilediğini yapmakta serbestsin!" Göz yasağını ve ona bağlı edep ve hayâ duygusunu anlayabilmek, derin bir terbiye ve irfan işidir...
Sayfa 70
Reklam
"Gözleri açık körler arasından geçip giden bu çocuk bana öğretti ki, bir çoğumuzda göz, görmenin değil görmemenin aleti... Hakkı verilmeyen alet, görmeye memur olduğu işin aksini yapar."
Sayfa 38
Benim Güzel İstanbul’um! "Erkeklerinin gözünde merhamet, kadınlarının gözünde iffet, gençlerinin gözünde saffet, yaşlılarının gözünde şefkat kalmamış olan şehir... Ne de profesörünün gözünde hakikat, muharririnin gözünde samimiyet, tüccarının gözünde sadakat, polisinin gözünde cevvaliyet..."
Sayfa 13
Sevmek; ne kolay laf böyle!.. -Filan şeyi seviyorum, filan şeyi sevmiyorum. Diye, en ucuz, keyfi ve insiyaki hükümlerimizi, çok defa bu lafla ortaya atarız.Halbuki bana sorarsanız, sevgi kadar basit ve girift, alelâde ve harikulâde, hiç ve her şey, hesabını vermediğimiz ve vermeye mecbur olduğumuz bir nesne yok bu dünyada..
Sayfa 9
"Ses çıkmıyor artık, ne kürekten, ne yürekten.."
Sayfa 6 - Büyük Doğu Yayınları
-Aldırmayacaksın, boşvereceksin, güleceksin!. Fakat bir taraftan da kalbe yerleşmesine engel olmak için onları nefyetmeyi, defetmeyi de ihmal etmeyeceksin! Ve bileceksin ki, hatalar defedildikçe ricat eder gibi yapıp daha kuvvetle hücum eder. Aldırmamakla kovmak arası, onlara karşılık vereceksin.
Sayfa 163
Reklam
Çağ dışı olmak için önce çağ nedir, onu anlamak, peşinden bütün illetleriyle çağımızı bilmek lâzımdır. Çağ bir takvim işi değildir. Asıl, doğum sancısı çekenlere «çağ dışı» mührünü basanlardır ki, çağ dışıdır. Kendi kendilerine yetemeyen, çağların gebe kaldığı yavruları göremeyenler, onların yüz çizgilerini islâmiyet lâv gibi fışkırdığı devirde çağının neresindeydi, üstünde mi, altında mı, içinde mi, dışımda mı?.. Çağ dediğiniz, onu açanın, geçmişi kaptanın ve geleceğe hükmedenindir.
Sayfa 100
"Ah, aklımızla hissimiz arasındaki, milyarlarca ışık senesini aşan mesafe!.."
Sayfa 82
"Allah'a mâlik olan neden mahrumdur; Allah'tan mahrum olan neye mâliktir?..."
Sayfa 69
-Senin, diyor; dünyadan bu şikâyetin de dünyaya bağlı kalmaktır. Öyleyse dünya, çizili bir kağıt gibi sepete atılacak bir şey değil, sahip olunduğu halde kıymetten düşürülecek bir nesne...
Sayfa 69
Kâinatın dibini bulmuş olmak gibi bir şeydi bu... Her tezin bir antitez, her çıkışın bir iniş, her düzlüğün bir yokuşla iç içe olduğu bu âlemde, ezelle ebed arası sapmaz ve kırılmaz hakikat, işte bu cümlenin kemendi içinde avlanmıştı. "Allah kâinatı insan için, insanı da kendisi için yarattı."
Sayfa 68
638 öğeden 616 ile 630 arasındakiler gösteriliyor.