Korku, gerilim, macera, gizem hepsinden biraz var ve akıcı ilerliyor. Amelia ve James karakterleri gibi bende gölün dibindeki bir evde neler olabilir diye merak etmeden duramadım. Kitabın sonunu yazar bizim hayal gücümüze bırakmış gibi ama çok yarım kalmış bence biraz daha devam ettirip öyle bitirmeliydi. Konusu ilgi çekici güzel bir kitap öneririm. Başka bu tarz bildiğiniz güzel kitaplar varsa önerilerinizi beklerim.
Yine Cengiz Aytmatovun güzel anlatımıyla güzel bir hikaye okudum. 11 yaşındaki Krisk denizin ortasında babası Emrayin, babasının yeğeni Mılgın ve Orhan Atasıyla birlikte avcılık öğrenmeye gidiyor. Güzel betimlemeler, yaşanan duygular sayesinde Krisk ile birlikte bu maceraya çıkıyorsunuz ve hem mutlu anlara hem de üzücü anlara tanıklık ediyorsunuz. Orhan Atanın deniz kızı aşkı, Emrayin'in oğluyla olan anıları çok sevdiğim bölümleri oldu. Öneririm.
7 kıtaya ayak basan ilk Türk olan Barkın Özdemir'i Instagram'da takip ediyordum. Antarktika ile ilgili hikayelerini hayranlıkla izlemiştim. Kitabı ilk çıktığından beri çok merak ediyordum. Okumak şimdiye kısmetmiş. Harika bir kitap. Kitabı okurken hem çok farklı bilgiler öğreniyorsunuz hem de Barkın ile birlikte dünyanın öbür ucunda bir maceraya, geziye çıkıyorsunuz. Sanki Barkın giderken beni de yanına almış gibi hissettim. Bir günlük olduğu için gördükleri/öğrendikleri yanında gezisi sırasında hissettiği duyguları da yazmış. Bu nedenle okurlara cesaret verdiğini, insanın içinde bir şeyleri harekete geçirdiğini düşünüyorum. Kitap çıktıktan sonra bir çok güzel geri dönüş almış olması bence bunun bir göstergesidir. Bu tarz günlükleri, seyahat kitaplarını seven ya da sadece Antarktika'yı merak edenlere öneririm. Herkese keyifli okumalar dilerim.