Demek ki, gerçek mutluluğun başlaması için başka bir zamanı beklemek, umut ve dileklerini başka bir nokta üzerinde toplayarak, şimdilik bekleyişin ve umudun zevkiyle avunup, kendini yeni bir düş kırıklığına hazırlamak gerekiyordu.
İsmet Paşa, Mustafa Kemal ve Atatürk sofrasının birincisi ve müstesnası idi. Nüfuzu o kadar büyüktü ki, bugün kendisinden laubalice bahsedenlerin, İsmet Paşa sofraya gelince ağızlarını bile açamadıkları sayısız akşamları hatırlayarak içimden gülüyorum.
Bütün orduları bir yumruk gibi sıkıp Yunan ordusunun bașına indiren bu komutan, șimdi de:
"Mütareke olmadan tek bir Türk jandarmasını Trakyaya geçirmem," diyordu.
Hesapsız ve lüzumsuz, "Bir tek Türk'ün hayatını tehlikeye sokmamak" davasından ömrünün sonuna kadar şaşmayacaktır.
Sonra harp, kıdemleri ve nizamname hiyerarşilerini altüst eder. Bir harbe general giren emekli çıkar, yüzbaşı giren general çıkar. Harp; zekâ, irade ve sanat taşlarını ileri süre süre, oyun tahtasının üstünde nihayet birkaç taş kaldığı görülür.
Vefat ettiğinde henüz 57 yaşındaydı. Selanik'te Ali Rıza oğlu Mustafa olarak başlayan hayatı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk olarak nihayete erdi. Arkasından gerçekten de bir milli matem doğdu, resmi programı aşan bir şok ve hüzün! İnsanlar üzgündüler.
Güneşte oturun. Güneş, bulutun arkasına geçer. Saate bakın. Saniye ibresinin, kadrandaki küçük işaretleri her zaman göstermediğine dikkat edin. Gerçi bazen gösterir. Sonra bazen göstermez. Neden? Yaşamın bu kadar hızlı kayıp gitmesi karşısında telaşlanın. İşe koyulun.
Nicholson Baker