Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Çağla

Çağla
@Cagla_s
24 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
“ İnsafsızlıktan kaynaklanan her ölümün, topluma teşhir edilmeyi hak ettiğini düşündüm. Böcek ölümünün bile. Kimsenin fark etmediği bir ölüm iki kez skandaldır.“
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
Çağla
Bir kitabı okumaya başladı
Mavi Tarlalardan Yürü
Mavi Tarlalardan YürüClaire Keegan
7.4/10 · 173 okunma
232 syf.
5/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Dinlenme ve Rahatlama Yılım
Dinlenme ve Rahatlama YılımOttessa Moshfegh
6.8/10 · 1.001 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sonra farkına varıyorduk ki bütün yetişkinliğimiz, bizimle hiç alakası olmayan hükümetlerin yönetiminde geçmişti. Bir mayıs ayı hariç, siyasette yüzümüzü güldüren tek bir şey görmediğimiz, yokuş aşağı umutsuz bir kayışı andıran tam yirmi üç yıl. Gençligimizden bir sey çalınmışçasına hınç duyuyorduk. Geçen bütün bu zamanın sonunda, önceki mayısın başarısızlığını silmek üzere, yine bir mayıs günü, sisli bir pazar akşamında, gençler, kadınlar, işçiler, öğretmenler, sanatçılar, geyler, hemşireler, postacılar, büyük bir kalabalık halinde Tarih'e geri dönüyor ve yeniden Tarih yazmak istiyorduk.
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
Yoksulluktan kurtuluş yolu olmanın ötesinde, üniversite eğitimini onda acıma duygusu uyandıran, önü tıkanan, durağanlığa mahkûm edilen kadınlık durumuna karşı mücadele için de ayrıcalıklı bir araç olarak görüyordu. Kendisini kaptırıp bir erkekte kaybolmanın ne demek olduğunu biliyordu (bkz. beş yıl önceki lise fotoğrafı) ve bundan utanç duyuyordu. Evlenmeye de çocuk doğurmaya da hiç niyeti yoktu, annelikle entelektüel dünyanın birbiriyle bağdaşmadığını düşünüyordu. Her halükârda, kötü bir anne olacağına emindi zaten. Onun ideali André Breton'un bir şiirindeki özgür beraberlikti.
Bütün diller gibi, bu dil de hiyerarşiler yaratıyor, miskinleri, başına buyruk kadınları, "şehvet düşkünleri”ni ve mendebur adamları, "geri" çocukları damgalıyor, "iş bilirleri", ağırbaşlı kızları el üstünde tutuyor, mevki sahibi ve kalburüstü şahsiyetleri takdir ediyor, diğerlerini azarlıyordu, hayat senin hakkında gelir.
Ama hiçbir şeye hakkımız yoktu, ne oy kullanabiliyor ne sevişebiliyor ne de görüşlerimizi söyleyebiliyorduk. Söz hakkına sahip olabilmek için önce egemen toplumsal modele uyum sağladığımızı kanıtlamamız, öğretmenliğe, posta teşkilatına ya da demiryollarına, Michelin'e, Gilette'e "girmemiz", sosyal sigorta sahibi olmamız ve "hayatımızı kazanmamız" gerekiyordu. İstikbal aradan çıkarmanız gereken bir dizi tecrübeden ibaretti, yirmi dört ay askerlik, iş, evlilik, çocuk. Bizden beklenen, geleneği aktarmayı doğallıkla kabullenmemizdi. Bu baştan sona belirlenmiş gelecek karşısında, insan ister istemez olabildiğince uzun süre genç kalma arzusu duyuyordu. Söylem de kurumlar da arzularımızın çok gerisindeydi fakat toplumun söylenebiliriyle bizim söylenemezimiz arasındaki uçurum bize normal ve çaresiz geliyordu, aksi düşünebileceğimiz bir şey dahi değildi, Serseri Aşıklar 'ı seyrederken hepimiz kendi köşemizde, içimizin derinlerinde hissedebilirdik bunu ancak.
Kamusal alandaki değişim emareleri bireysel yaşamlarda hemen hissedilmiyor ama muhtemelen binlerce kişi aynı anda bıkkınlık ve bezginlikle, "Her şey ilanihaye böyle devam edecek demek ki," diye içinden geçiriyordu.
Filmlerin kadın kahramanlarına benzemeyi, onlar gibi davranma özgürlüğüne sahip olmayı arzu ediyorduk. Fakat kitaplar ve filmler ile toplumun buyrukları arasında, geniş ahlaki yargılar ve yasaklar bölgesi uzanıyordu, bizim onlarla özdeşleşme hakkımız yoktu.
Reklam
I had yet to learn the art of compromise, I still thought that to get something that you had to go straight for your goal, whereas it is only distractions, uncertainty, distance that bring us closer to our targets, and then it is the target which strikes us.
188 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.