Altın kadar değerli olan günlerinizi can sıkıcı insanları dinleyerek, başarı şansı olmayan kişileri geliştirmeye çalışarak ya da hayatınızı cahillere, sıradan ve bayağı kişilere adayarak bol keseden harcamayın.
"Bildiğim tek şey gölgelerdi ve ben onların gerçek olduğunu düşünüyordum. Ama sonra sen geldin, benim güzel sevgilim! Ruhumu o zindandan çıkardın ve gerçeğin ne olduğunu öğrettin."
"Edepsizlik, çoğu zaman haksız insanları dahi haklı konuma getirebiliyordu çünkü insanlar hep güçlüden yanadır; sesi yüksek çıkan, güçlü olduğu düşünülen taraftır."
"Her düştüğünde hemen çocuğun yanına koşma Matryona. Bir gün gelecek, biz onların yanında olmayacağız. Düştükleri gibi kalkmasını öğrensinler ki, biz bu dünyadan ayrıldığımızda kanadı kırık çaresiz kuşlar gibi kalmasınlar."
"Korkarım felekte bir gün
Bir bayram yemeğinde.
Anam, babam gibi kardeşlerimde,
En güzel dalgınlığında ömrün.
Beni gurbette sanıp
Keşke gelseydi bu bayram
Diyecekler.
Ve birdenbire yürekler,
Aynı acıyla yanıp
Hepsinin gözleri yaşaracak.
Öldüğümü hatırlayarak."
"Bu akşam vakti deniz,
O bütün hasretimiz,
Sanki gelmiş de dile,
Nedametin sesiyle,
Çarparak kayalara,
Çarparak kafalara,
Yetmez mi diyor deniz,
Karada çektiğiniz?"
"Bu tatsız akşam saatinde,
Görünmez kanatlarınızla ,
Cama vurmayın hâtıralar.
Sessizliğine doymadığım
O eski saatleri, yeni
Baştan kurmayın hâtıralar.
Suda yıldızlara uyarak,
Siz de uzaktan, bir çakıp bir
Sönüp durmayın hâtıralar.
Bu tatsız akşam saatinde,
Başımda pervaneler gibi
Dönüp durmayın hâtıralar..."