Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

C.

90 syf.
1/10 puan verdi
Sevim Burak, aklına gelen tüm cümleleri bazen de sadece sözcükleri ishal halinde sayfalara dökmüş. Konu yok, bağlam yok, tema yok, karakter yok. Yalnızca aklına gelen cümleleri peş peşe sıralamış. Artık nasıl bir uyuşturucunun etkisindeyse... Zamanında "çevresinin" yazar kıldığı biri kanımca. Türkiye böyle bir yer. Postmodernizm kisvesine sokulan bu tür öyküler, okuyucuya siz anlamıyorsunuz, yeterince aklınız yok diye diye pazarlanıyor. Azınlıkları falan anlatıyor diyor arka kapağı. Azınlıkları falan anlatmıyor. İsimleri var sadece. Ve zaten kitap bir şey anlatmıyor. Sevim Burak'ın okuduğum ikinci kitabı bu. İkisi de çöp! Şimdi sevim burak tarzı bir minik öykü yazayım şuraya anlayın olayı: Sönük hatıralar yürüyordum... Çok yürüdüm. Hayır beyefendi burada inmek istemiyorum. Binmek isterdim dedi Zembul. Komşusu balıkçı hasan ağlıyordu. Sigaran var mı dedi biri. 45 lira 6 kuruş. teşrinievvel ayıydı. Kadın bağırdı. Evet. Tepeden yuvarlanana yuvarlana yere çakılır insan. İnsaniyet... Ah vah... galoşşlarım yandı eyvah.. Yedi cüce geldi. Pamuk kalmamıştı. Şeker prenses. Ah vah... Sigaran var mı dedi Şehir. Kadın votka içiyordu. Zembul geldi, İshak geldi, hasan geldi. Azınlıklar falan. Mutsuzum. -son- Aynen böyle öyküler var.
Yanık Saraylar
Yanık SaraylarSevim Burak · Yapı Kredi Yayınları · 2018765 okunma
Reklam
232 syf.
10/10 puan verdi
10 üzerinden 10 puanlık bir dehşet yaşatıyor bu kitap. Belirsiz bir gelecekte tüm hayvanlara, insanlar için öldürücü bir virüs bulaşıyor. Hayvanlar topluca öldürülüyor. "Et aşeren" insanlık çareyi yamyamlıkta buluyor. Ancak yazar İnsanların topluca "insan yemeyi" meşrulaştırmasını açıklayamıyor. Birkaç mantıksızlık daha var. Buna rağmen okuduğum en iğrenç kitap olmayı başardı. Her sayfasında tiksindim. Mide bulandırıcı sahneler var. Ama okumayı bırakamadım çünkü çok iyi yazılmış ve çevrilmiş. Bahsettiğim mantıksızlık olmasaydı, 1984, Cesur Yeni Dünya vs. gibi bir distopya olurdu. Belki de öyledir bilmiyorum. Hala okuduklarım yüzünden dehşet içindeyim. Sonuysa travma yaşattı bana. Sonu korkunçtu.
Leziz Kadavralar
Leziz KadavralarAgustina Bazterrica · Çınar Yayınları · 2020464 okunma
288 syf.
5/10 puan verdi
Uzaylıda, matematikte, Babil'de, güzellik algısında, isimlerde, hatta meleklerde kısacası her yerde Allah'ı arayan yazarın hazin öyküleri. Kaderciliğin bir nevi nihilizm olduğunu ne zaman fark ederler bilmiyorum. Öykülerinden biri bildiğin takva üzerineydi. Bilim kurgu ve "Takva"!!! Yazarın sonrasında başka bir şey yazmamış olması edebiyat dünyası adına bir lütuf olmuş gerçekten. Liu Cixin, Çinli bir yazar ve çok iyiydi, Ted Chiang da Çinli o halde o da iyidir diye mantık kurduğum ve bedelini ülser olup ödediğim bir okuma süreci oldu.
Geliş
GelişTed Chiang · Monokl Yayınları · 2017287 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
344 syf.
8/10 puan verdi
Soft bilim kurgu diyebiliriz. Bilim kurguya yeni başlayanlar için heyecan verici bir adım ama yıllardır bilim kurgu okuyanlar için akıcı, hoş bir kitap. Margaret Atwood'u tanımak isteyenler bu yazarın kitaplarını okusunlar, çünkü Atwood'un yazın sürecini epey etkilemişe benziyor.
Triffidlerin Günü
Triffidlerin GünüJohn Wyndham · DeliDolu · 201694 okunma
148 syf.
10/10 puan verdi
Amerikan Rüyası dedikleri ideolojinin büyük amaçları vardı. Olağanüstü vaatleri... Sınıfsız bir toplum olan Amerika'da insanlar, kim olurlarsa olsunlar, yeterince, dürüstçe çalışırlarsa herkes başarılı olabilirdi. Buna inanıyorlardı. Amerika yeni cennetti. Yeniden kavuşulan cennetti. Ama gerçekler farklı tabii. Meşhur Amerika'nın Melekleri oyununda denildiği gibi, "Siz gerçekleri becereyim dersiniz, ama gerçekler sizi becerir." Amerikan düşü kabusa dönüşür. Williams, işte bu kabusun altında ezilen insanları anlatır. Bu vahşi dünya için fazlasıyla kırılgan, hassas insanların yok oluşunu anlatır. Uzun lafın kısası, hazin bir trajedidir insanın hayatı Williams da onu kaleme aldı.
Arzu Tramvayı
Arzu TramvayıTennessee Williams · Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları · 1989376 okunma
Reklam
688 syf.
10/10 puan verdi
Parça parça okumama rağmen, her seferinde yirmi -otuz sayfa gibi, gözlerimi ayıramadım. Son yüz sayfası hariç gerisi yaz mevsimine bir övgü gibi. Bu yüzden kışın okunmalı. Kitabın sarhoş edici bir tarafı var şu yaz mevsimi betimlemeleri ve ana karakterlerden birinin ara ara anlattığı hikayeleri sayesinde. Konusunu anlatmaya gerek yok, hissettirdiği güzeldi. Yazarın deyişiyle "yaşlı bir adamın yeniyetme ruhunun" yazdığı muazzam bir eser.
Büyücü
BüyücüJohn Fowles · Ayrıntı Yayınları · 20242,197 okunma
128 syf.
7/10 puan verdi
10 yaşında okusam çok acayip bir kitap olabilirdi. 10 yaşındaysanız ve bilim kurgu seviyorsanız okuyun. Seksen yedi bin kere işlenmiş bir konu bir daha işlenmiş. Eğlenceli hepsi o kadar. Disney filmi olur bundan.
Tüm Sistemler Çöktü
Tüm Sistemler ÇöktüMartha Wells · İthaki Yayınları · 2019663 okunma
104 syf.
8/10 puan verdi
Kitapta köpeğin adının "Türk" olmasına kızmış buradaki bazıları. Hatta kitabı ellerinden atmışlar. Balon bir benlik bilinci olan böyle patlar. Türkiye'de köpeklere "Arap" adının sıkça verildiğini unutuyor sanırım bu narin okuyucular. Ha işin bir de "Üstün insan" kompleksi kısmı var. İnsan neticede basit bir hayvandır evrim ölçeğinde. Kasmayın. Kitap örümcek fobisi üzerine. Ya da aslında örümcek Orta Çağ'ı örümcek ağı gibi saran korku düzeninin metaforu olarak okunabilir. Yazar dindar bir adam. Bu da haliyle dünya görüşlerine uygun bir korku eseri. Aslında bir propaganda metni, vaaz vs. olarak da okunabilir. Gotik eserlerin pek çoğunda olan aşırı belirsiz anlatım biçimi yok bunda. Son derece akıcı. Kitaba 10 üzerinden 8 puan vermemin nedeni dini vaaz verdiği hissi. Yoksa 10 puanı rahat alırdı.
Kara Örümcek
Kara ÖrümcekJeremias Gotthelf · İthaki Yayınları · 2020237 okunma
102 syf.
10/10 puan verdi
KÖYLÜLERİ NİÇİN ÖLDÜRMELİYİZ
Anadolu köylüsünün "Palu Ailesi" olduğunu anlatan bir kitap. Yunan Tragedyası kıvamında. Yaşar Kemal "Anadolu irfanı" denen yozluğu yazmış. Bir de çürümüşlüklerine "irfan" diyen iflah olmaz. Şimdi Şükrü Erbaş'ın şiirine bakalım, köylü nedir, Anadolu köylüsü. (Ha istisna olan vardır tabi, ama genel kültürü budur bu
Yılanı Öldürseler
Yılanı ÖldürselerYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202019,3bin okunma
255 syf.
6/10 puan verdi
Çevirmen, "eşdeyişle" diye bir kelime uydurmuş sonra da bunu her paragrafta en az bir kere kullanmış. Her "eşdeyişle" dediğinde kafama bir çekiçle vuruyorlarmış gibi travma yaşadım. Ayrıca "gelgelelim" bağlacını en çok kullanma ödülü alsın. Bunların dışında kitap "zamanın kısa tarihi" falan değil. Kısa değil, üç beş yer dışında zaman kavramından bahsettiği de yok. Hawking'in tezi olan karadeliklere odaklanmış bir kitap. Popüler bilim kitabı da değil. Anlaşılır bir dili yok. Fizik bilgime, fen okumuş olmama rağmen okuma sırasında birkaç kere ülsere yakaladım. Yıllar içinde çevremde kim var kim yok okudu bu kitabı. Zaten 78 kere basılmış. Bunu ciddi ciddi okudunuz ve anladınız mı arkadaşlar, yoksa rafta durması hoşunuza mı gitti? Aralara serpiştirilen birkaç ilginç şey hoşuma gitti. Ama Tanrı fikri ve insancıl ilkeyle cebelleşip durması bir bilim kitabı için bezdiriciydi. "Eşdeyişle" gına geldi. Eğer yüksek fizik rahibi değilseniz önermem. Yukarıda da dediğim gibi birkaç kısmını sevdim. Bana bazı fikirler verdi. Tanrı'nın bir seçimi olmadığı gibi. Diyelim ki Tanrı var ve yaratmaya karar verdi, peki neyi yaratacağı konusunda bir seçeneği olabilir miydi? Fizik yasaları dışında bir seçeneği var mıydı? Yani fizik yasaları onun seçeneklerini de kısıtlamış olmasın? Kütleçekim diye bir şey olmasa zaten bu evren mümkün değildi. Yani Tanrı'nın seçeneği sadece kütleçekimdi başka bir şey yaratamazdı. Tanrı sınırlandırılmış bir tanrı olmuyor mu bu durumda diye soruyor kitap.
Zamanın Kısa Tarihi
Zamanın Kısa TarihiStephen W. Hawking · Alfa Bilim · 20209,5bin okunma
Reklam
572 syf.
10/10 puan verdi
Bir şeyler çevirirken çok faydasını görürsünüz. Ama tek oturuşta okunmuyor. Kitapta hiç karakter, olay örgüsü vesaire yok. Olaylar arasında bir bağ yok, olay da yok. Ama severek okursunuz, ben 689 günde okudum.
Pratik Çeviri Sözlüğü
Pratik Çeviri Sözlüğüİsmail Hakkı Paslı · Alfa Yayınları · 20201 okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
Bu tür bir kitabı zamanında Müslüman bir yazar yazsaydı ne olurdu acaba? Ya da neden hala İslam coğrafyasından bu tür bir eser çıkmadı? Batı motiflerinin yerini Doğu motifleri, Kitab-ı Mukaddes yerine Kur'an yerleştirilerek klasik bir Avrupa öykü anlatma formülünü uyarlamış yazar. Kitap basit bir olay örgüsüne sahip olsa da betimlemeleriyle ve gotik unsurlarıyla kendini okutuyor. Dini bir mesel gibi bitmesi hoş olmasa da zamanı için hoş görülebilir.
Vathek
VathekWilliam Beckford · İthaki Yayınları · 2015607 okunma
104 syf.
1/10 puan verdi
Kafka'nın hayvanlaşma merakı. Okuduktan sonra beynimi aldırmış gibiyim. Zombileştiren kitaplardan ki bu tür kitapları sadece bizim yazarlar yazıyor sanıyordum. Kafka tam bir Alsancak filozofu çıktı. Keşke yazmasaydı,
Bir Köpeğin Araştırmaları
Bir Köpeğin AraştırmalarıFranz Kafka · Can Yayınları · 20192,149 okunma
72 syf.
7/10 puan verdi
Her bölümde konuya girdi aha dediğim yerde çat diye bitti bölümler. Ama tüketin yine de. Bilimsel eser kıtlığında çerez niyetine okunabilir. "Ben ve beynimdeki nöronlar diye iki ayrı şey yoktur. İkisi aynıdır. Bir birey, karmaşık ama sıkı sıkıya bütünleşik bir süreçtir."
Fizik Üzerine Yedi Kısa Ders
Fizik Üzerine Yedi Kısa DersCarlo Rovelli · Can Yayınları · 2019858 okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
Okunması Gerekenler 1: Golem
Bir halkın dışavurumcu bir yazar gözüyle ruh hali. Tekrar edip duran lanetler, atalarının hatıralarına gebe kalan insanlar, geçmişin musallat olduğu baş karakter vs. dönemin ezoterik düşünce yapısının bir tablosu olarak da okunabilir. Tarihleri boyunca sürekli belli tekrarlarla katledilen Yahudilerin başına musallat olan Golem nedir? Zira Golem de 33 yılda bir yani belli bir tekrarla ortaya çıkıp katliamlar yapmaktadır. Efsaneye göre bir hahamın Yahudi halkını korumak üzere çamurdan yarattığı bir yaratık olan Golem en nihayetinde kendisini yaratanlara yönelir. Birinci Dünya savaşının öncesinde yazılmaya başlanan kitap savaş sırasında biter. İçinde barındırdığı kehanet anlatısıyla sanki ikinci dünya savaşını da haber verir. Ki birinci savaşın başlamasıyla ikinci savaşın bitimi arasında aşağı yukarı 33 yıl (31) olduğu düşünülünce bu kitap karanlık bir kehanet kitabı hali alır. Böylesine zor bir metnin çevirisini yapmaksa başlı başına bir ustalık gerektirir. Anıl Alacaoğlu'nun çevirisi tam da bahsettiğim ustalıkla yapılmış.
Golem
GolemGustav Meyrink · İthaki Yayınları · 2019382 okunma
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.