Deniz Turgut

Deniz Turgut
@Deniztrgtt
Sıkı Okur
Sosyal hizmet 3/4
5 Temmuz
38 okur puanı
Ocak 2024 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sorunlu çocuklarla klinik çalışmalarıma başladığımda bu soru bana daha da dikkat çekici gelmeye başladı. Çok geçme den hastalarımın çok büyük bir bölümünün hayatlarının karmaşayla, ihmalle ve/veya şiddetle geçtiğini gördüm. Bu ço cukların 'toparlanamadıkları' belliydi; aksi olsaydı bir çocuk psikiyatri kliniğine getirilmezlerdi! Psikiyatrik sorunları olan yetişkinler olsalardı çoğu psikiyatristin post travmatik stres bozukluğu (PTSB) teşhisi koymayı düşünebileceği, tecavüze ugramak veya cinayete sahit olmak gibi travmalar yaşamış olan çocuklardı bunlar. Ama bu cocuklara travma geçmiŞleri sanki önemli değilmis gibi davranılıyor, depresyon veya diK kat bozukluğu gibi genellikle ilaç tedavisinin gerekli olduğu semptomları sanki tesadüfen' geliştirmişler gözüyle bakılıyordu.
Reklam
Bunu bugün hayal etmek zor ama 1980'lerin başında, tıp fakültesinde okuduğum dönemde araştırmacılar, psikolojik travmanın yaratabileceği kalıcı hasarla pek ilgilenmiyorlardı. Travmanın çocuklara ne şekilde zarar verebileceğiyle ise daha da az ilgileniyorlardı. Bu iki konunun ilişkili olduğu düşünülmüyordu. Çocukların doğuştan 'metanetli olduğuna ve 'kendilerini toparlamaya' dair doğal bir becerileri bulunduğuna inanılıyordu. Bir çocuk psikiyatristi ve nörolog olduğumda hedefim, bu yanlış fikri çürütmek değildi. Ama genç bir araştırmacı olarak laboratuvarlarda yaşadıkları o stres dolu deneyimlerin, özellikle de hayatın erken dönemlerindeki genç hayvanların beyinlerini değiştirebileceğini gözlemlemeye başladım. Hayvanlarla ilgili sayısız araştırma, bebeklik döneminde yaşanan görünürde önemsiz olan stresin beynin mimarisi ve kimyası, dolayısıyla da davranışların üstünde kalıcı bir etkisi olabileceğini göstermiştir. Ben de şöyle düşündüm:Aynı durum neden insanlar için de geçerli olmasın?
Yabancı dile ayrı önem vermiştir. Çok iyi derecede Fransızca ve yeterli derecede Almanca biliyordu. Tabii bütün Makedonya gençleri gibi Rumca (Yunanca) ve Bulgarcaya aşina idi. Fransızca konuşuyor, mektuplar yazıyor, çeviriler yapabiliyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Eğitime çok önem veren cehalete düşman birisiydi. Millî Mücadele’nin en kırılgan dönemlerinde bile eğitim kongresi toplayacak ve bunu iptal etmeyecek kadar eğitimi önemsiyordu. Zirai ürünlerin ihracıyla geçinen bir ülkenin kıt imkânlarına rağmen yurt dışına talebe göndertmiştir.Sadece teknik dallar değil arkeoloji, filoloji ve hatta Bizans tetkikleri için de öğrenciler gönderildi. Arkeoloji için gidenlerden Ekrem Akurgal ve Hititoloji’nin babalarından sayılan Sedat Alp önemli bilginler oldular.
Aşçı, yaver, şoför, garson gibi yakınındaki kişilerin ifadelerinden şunları görüyoruz. Gazi gayet mütevazı, görgülü ve nazik bir insandır. Müsrif ve aşırı tüketici olmadığı, hesaplı davrandığı açık. Balkanlar’da ve Şark’ta bu gibi önderler iktidara mütevazı adamlar olarak gelirler. Ancak arkalarında birçok çocuk ve akrabalardan oluşan zengin bir zümre bırakırlar. Atatürk iktidara geldiği gibi dünyayı terk etti. Emlakı ve parasını kamuya bıraktı, yakınındaki manevi kızlarına maaşlar bağladı. Çankaya’da hayatın mütevazı bir reisicumhurunki gibi olduğu anlaşılıyor.
Reklam
Reklam
183 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.