Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

seyirdefteri

“Kalbimizin odacıklarında yan yana yaşayan iki kiracımız var: Adolf Hitler ve Rahibe Teresa. Korkuya ve güvensizliğe yenik düştüğümüzde Hitler'in içinden geçenleri hissederiz. Sevgi ve sadakatle temas hâlinde olduğumuzdaysa Rahibe Teresa’nın nazik sesini duyarız.”
Reklam
“İşte tezat bu; başkası için görünür olanın aslında görünür olmaması, bir bakıma ilk defa başkası sayesinde görünür olması. Mantıksal bakımdan bir hata yok; ve mantıksal düşünmekten anlayan bir kişi bundan rahatsızlık değil, memnuniyet duyar. Oysa mantıksız düşünen kişi, başkası için varlığı sonlu anlamda tasavvur eder, tıpkı insanın herhangi bir şeyden kasıtla "Bu tam benim için" demesi gibi.”
“Görünüşteki birlikteliğimiz aslında bir ayrılıktan başka bir şey değil. Aramızda hâlâ bizi birbirimizden Pyramus ve Thisbe gibi ayıran bir duvar var. Sırrımızı paylaşan diğerleri rahatsız ediyor. Sadece zıtlıkta özgürlük var. Aşk kimse kuşkulanmadığı sürece bir anlama sahip olur; aşk hariçtekiler sevgililerin birbirinden nefret ettiklerini sandığında mutlu olur.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Bir insan tüm yaşamını etkileyecek bir adım atmaya bir kez cesaret etmişse, o zaman insanda rüzgâra karşı yürüyecek yürek de olmalı.”
“Başkaları gündüzleri erdemli, geceleri günahkâr, bense gündüzleri yalancı, geceleriyse su katılmadık saflığın ta kendisiyim.”
Reklam
“Bazen bağırışlar değil, sessizlik en büyük korumaydı.”
“Her suskunluk zaten evet demek değil miydi?“
“ Bilinç sürekli gelişmek için dizayn edilmiştir, evrendeki en esnek şeydir. Doldurdukça derinleşir. Yeni bir bilgiyi anlamak yemek yapmak gibidir. Malzemelere ihtiyacınız vardır. Öğrendiğiniz bilgi anlayışınızın malzemesidir. “
“İnsansılığın yüzlerce tuhaflığından biriydi bu, bilgi bir yerlerde çok geliştirilirken diğer yerlerde yanlış bilinen uygulamaların deformasyonunda bilgi açlığıyla kıvranıyordu insansılar.”
Reklam
“Gerçeğin korunaklı katmanlarını aşabilenleri devrimler ve keşfedilmemiş fikirler bekler.” *Neil Armstrong
“Hayatta her şeyin bir sonu vardı, en köklü egemenliklerin, en köklü fikirlerin, en bitmez tükenmez savaşların, en yıkılmaz binaların, en merhametsiz düşüncelerin, hatta güneşlerin, evrenlerin bile sonu vardı... sonlanmayan tek şey dönüşümdü. Var olan her şey dönüşebildiği, varoluşun yaşamı her koşulda destekleyen ana düşüncesine uyum sağlayabildiği kadar sonsuzluğa yakındı, çünkü yaşamın kendisi değişik bedenlerde, formlarda akmaya devam ederken asla tükenmez, sadece şekil değiştirirdi. Şekil değiştirmek yaşamın kendini deneyimlemesiydi ve yaşamın sonsuzluğu en basit hâliyle deneyimden gelirdi. Deneyimi engelleyen, dönüşüme itiraz eden, varoluşu hak edemezdi.”
“Bir varlığa seçenekleri olduğunu, hayatın olasılıklar içinde var olduğunu göstermek onu özgürleştirmekti.”
“Balinayı çağıran beraberinde getireceği okyanusa da hazır olmalı.”
54 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.