Sömürge ülkelerine medeniyet adına götürülmüş demiryolu, modern binalar ve madencilik işletmeleri aslında sömürgecilerin oralara yerleştirdikleri Batılı yerleşimcilerin ve kuklalarının devamlılığını ve konforunu sağlamak içindir.
Dört asırda 20 milyondan fazla insanı köleleştiren bir medeniyet (!!!) insan haklarına ne kadar saygılı olabilir ki?
Bu zalimler günümüzde bile yollarda feci şekilde canverenleri insan yerine katmıyorlar.
Bazı zalim Fransızlar geçmişte KİRLİDERİLİLER dedikleri zenci kölelerin dillerini konuşmadan çalışsınlar diye kesmişler.
Bugünde aynı şekilde zalim olanları var. Allah fırsat vermesin. Amin.
AFRİKA'DA NE İŞİNİZ VAR DİYENLERE CEVABIMIZ
Madagaskar Adası ve Moritus adasındaki bir avuç Müslümanın 1887 Osmanlı Rus Harbi ve Kurtuluş savaşı esnasında aralarında topladıkları paraları Istanbul'a ve daha sonra Ankara'ya kadar göndermeleri büyük bir kardeşlik örneğiydi.
Biz de aynı kardeşlik duygusu ile bugün şu kuyuları ve diğer yardım projelerimizi gerçekleştiriyoruz.
Avrupalılar Afrika'nın yerli sultanlarının saraylarında tonlarca altın bulma hayaliyle dolaşırken Osmanlı memurları Fizan'ın kasabalarındaki yıkık duvar diplerinde bulunan ve yıllar önce tedavülden kalkan sikke altınları İstanbul'daki darphaneye göndererek yenileriyle değiştirip sahiplerine iade ediyorlardı.
Eğer bir kimsenin aynası sosyalleşme, rekabet veya meslek taassubu ile buğulanmışsa, o kimse temizlenmeye ve arınmaya, ümmi fakat müstakim bir kişiden çok daha fazla ihtiyaç duymalıdır.
Hakikat, milyonlarca yıl önce yeryüzüne düşmüş ve parçalara ayrılan kocaman bir elmas gibidir. Parçalar yeryüzüne dağıldı, fakat bir bölgenin sakinleri, parçalardan birini bulunca onu yanlışlıkla elmasın hepsi sandılar.