'Çünkü bizim yasalarımızda yazmak mecburidir diye bir şey yok, yazmasan daha iyi diye birşey var. Hatta kutsal kitabımızda da yok. Tanrı oku diyor,yaz demiyor'
Kalabalık beni sahiden sıktı.Ben iki de bir de böyle oluyorum,bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum.Bu nefret falan değil,insanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile.Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle...
Aslında erkeklerde kadınlarda sonsuza dek şu üç gruba ayrılacaklar:Susunca güzel olanlar, konuşunca güzel olanlar, susunca da konuşunca da güzelliğini muhafaza edenler. Bu üçüncü gruba dahil olduğunu düşündüğümüz kişiye aşık oluruz zaten. Ta ki o kişi katogorisini değiştirene kadar.
Hüzne fiyakalı bir edebiyat giydirmekten başka nedir ki yazmak? Ya da okuyanı gıdık yerinden dürtmek. Gülsünler diye, üzülsünler diye, anlasın, anlaşsınlar diye. Ve kimseyle anlaşamayanların işiyken yazmak. Anlatabilseydim yazmazdım.