Polonya da bir kalıp sabun alırsan lütfen yüzünü yıka. Büyük bir ihtimalle benden yapılmış bir sabun olacaktır. Ve böylece bende yüzüne bir kez daha dokunabileyim.
Eski tiryakiler, ramazanda afyonu macun haline getirir ve mercimek büyüklüğünde toplar yapıp her sahur da 2-3 tane yutalarmis. Ancak her bir macunu sırasıyla 1,2,3 kat kağıtlara sarmayı ihmal etmezlermis. Böylece kağıt,mide özsuyunda eriyince macun midede dağılır ve birkaç saatliğine keyif devam edermiş. Tabi 2 kat kağıda sarılan macun, bir kaç saat sonra,3 kat kağıda sarılı macun da onu takiben kana karışınca tiryaki iftara kadar rahat edermiş. Ancak bu planın yolunda gitmediği, afyonun kağıdının zor eridiği yahut kana karışması geciktigi durumlarda tiryaki krizlere girer ve dış dünyadan adeta kopar. Afyonu patlayıp kana karışana kadar farklı tepkiler verir.
Konuşulan veya yapılan şeye uygun karşılık verilmeyen, anlama ve algılama da geciken durumlarda " Daha afyonu patlamadı galiba!" gibi cümleler söylenmesi bundandır.
Zenginlerden birinin kızı yada oğlu evlense hemen gidilir..
... Düğün sahibinden para sızdırılırdı. Eğer vermeyecek olurlarsa o düğünün gerçekleşmesi biraz zor görünürdü. Derler ki gelin ata bindi; ya nasip... Düğün sahibi isterse haraç vermesin...