Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eiríni

Sabitlenmiş gönderi
Akıl vadisinin ötesindeki dağların zirveleriydi aşkın memleketi.
Sayfa 222Kitabı okudu
Reklam
Tomorrow, at dawn, when the countryside brightens, I will depart. You see, I know that you wait for me. I will go through the wood, I will go past the mountains. I cannot remain far from you any longer. I will walk, eyes set upon my thoughts, Seeing nothing around me and hearing no sound, Alone, unknown, back bent, hands crossed, Sorrowful, and for me, day will be as night. I will not watch the evening gold fall, Nor the distant sails going down to Harfleur, And, when I arrive, I will put on your grave A bouquet of green holly and heather in bloom.
Eiríni
@Eirinis·Bir kitabı okumaya başladı
Karanlıktan Sonra
Karanlıktan SonraHaruki Murakami
7.5/10 · 4.156 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Geçen yıllar düş gibi geliyor şimdi... Uyumaya, düş görmeye devam etsek... ama uyanıyor ve görüyoruz ki... ama neyse! Belki de, ömür boyu hayallerle yaşayan bir budala olarak kalmaktansa uyanmak daha iyidir, acı çekecek olsak bile.
Sayfa 188Kitabı okudu
Reklam
gençlikte hayallerin esiriyizdir. Adeta Doğa'nın şartı, ırkın devamı pahasına anneliği güvence altına almak için kurduğu bir tuzak bu. Fakat Doğa, ahlaki sonuçları, bizim yarattığımız ve ne pahasına olursa olsun uymak zorunda olduğumuzu hissettiğimiz keyfi koşulları hesaba katmaz.
Sayfa 188Kitabı okudu
200 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Uyanış
UyanışKate Chopin
7.6/10 · 3.015 okunma
Onun kavuranın bir aşk öpücüğü olmadığını, hayat dolu kadehi dudaklarına getirenin aşk olmadığını bilmekten kaynaklanan pişmanlığın donuk sızısı vardı.
Sayfa 139Kitabı okudu
Gelenek ve önyargı seviyesinin üstünde uçmak isteyen kuşun kanatları güçlü olmalıdır. Zayıf kuşların yara bere içinde, yorgunluktan perişan olmuş halde yere düştüğünü görmek çok acıklıdır.
Sayfa 136Kitabı okudu
…özlüyordu onu Edna, tıpkı güneşli günlerde akla gelmeyen güneşi bulutlu bir günde özler gibi.
Reklam
Nedenini bilmeden kendini çok mutlu hissettiği günler oluyordu. Yaşamaktan, nefes almaktan mutlu oluyordu böyle günlerde. Tüm varlığı adeta gün ışığıyla, renklerle, kokularla, güneyde geçen harika bir günün sıcacık havasıyla bütünleşiyordu. Böyle zamanlarda tek başına, bilmediği, yabancı yerlerde dolaşmayı seviyordu. Düş kurup uyuyacak pek çok güneşli köşe keşfetmişti. Düş kurmak, yalnız olmak, rahatsız edilmemek iyi geliyordu ona. Nedensiz yere mutsuz olduğu günler vardı sonra; sevinmeye de, üzülmeye de değmezdi sanki hiçbir şey için, yaşamak ya da ölmek fark etmezdi. Hayat tuhaf ve korkunç bir kargaşa, insanlarsa kaçınılmaz yok oluşa doğru körlemesine ilerlemeye uğraşan kurtçuklar gibi görünürdü gözüne. Böyle günlerde çalışamaz, kalp atışlarını hızlandıracak düşler kurup içini ısıtamazdı.
Daha doğrusu, karısının kendisini bulduğunu, dünyanın karşısına çıkarken üstümüze bir giysi gibi giydiğimiz yapay benliğini günbegün bir kenara ittiğini göremiyordu.
Kendisine kısacık tanık olma fırsatı verilen mutlu yuva tablosu ne pişmanlık ne özlem uyandırmıştı içinde. Ona uygun bir yaşam biçimi değildi bu; o, yalnızca korkunç, umutsuz bir sıkıntı görüyordu bu hayatta. Madam Ratignolle'ün haline üzülmüştü, ona asla kör bir hoşnutluktan öte bir sevinç yaşatmayacak olan renksiz yaşamına acımıştı. Keder asla ziyaret etmeyecekti ruhunu, onda "yaşamın çılgınlığını" asla tadamayacaktı. Edna "yaşamın çılgınlığı” ile neyi kastettiğini düşündü farkına bile varmadan. Bu düşünce adeta dışarıdan, çağrılmadan gelip geçmişti Edna'nın aklından.
Dinç tutma özelliğinden ötürü bol bol çikolata yerdi, çikolata küçük lokmada bol besin içerir, derdi. Onu açlıktan ölmekten kurtarıyordu çikolata,
Fakat her şeyin, hele kibir dünyanın başlangıcı, daima belirsiz, karman çorman, kargaşalı ve fazlasıyla sıkıntılıdır. Kaçımız böyle başlangıçların içinden çıkmayı başarabilmişizdir ki! Nice ruhlar yitip gitmiştir o kıyamette!
308 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.