Kitabı okuduğum süre boyunca kendimi bir stand-up gösterisinde gibi hissettim. Hani komedyen espri yapar da birlikte izlediğiniz arkadaşınız anlayıp anlamadığınızı kontrol etmek için size bakar. Hatta anladığınız halde size espriyi açıklamaya çalışır. Bir şeylere gönderme yapılmış da anlaşılmama ihtimaline karşın altı üstü çizilmiş, yetinilmemiş çerçeve içine alınmış gibi hissettim okurken. Karakterlerin günlük hayat muhabbeti içinde birdenbire interaktif eğitim kasetlerindeki insana dönüşmeleri yine çok gözüme battı açıkçası.
Duru'ya gelecek olursak, iyi oldu. Bir insana verebileceği en güzel duygunun ilham olabileceğini kavrayabilme zekasına sahip olmayıp onu sadece görselliği için isteyecek sapık ruhlu bi adamı tercih etmesinin bedelini ödesin. Duru ve Ada hemcinslerimin ne kadar saçmalayabileceğini gösterdi. Fi'de favori karakterim Denizdi. Şimdi Özge ve Deniz. Bu kitapta Özgeyi daha iyi tanıdık.