Kitabı büyük bir merakla bekledim ve başladım , belki de bu beklentiden dolayıdır istediğim etkiyi göremedim . Evet sürükleyici ve elimden bırakamadığım bir eserdi . Her bölüme hevesle başladım . Dönemin kadına bakış açısını ve o çaresizliği işleyiş şekli çok güzeldi . Bütün yalnızlığına ve yaşadığı tüm acıya rağmen hayata tek başına tutunmaya çalışan Tristina’nın hikayesini yazar kalbe dokundurmuş . Ama yine de kitap için Keşke okumasaydım demesem de başka güzel kitapları düşündüğümde okumasaydım da olurdu dedim …
İÇERİK
Tristana’nın dramatik hayatı ve tutunmaya çalışması , özgürlüğünü kazanmak için arayışı çok güzel anlatılsa da sonu çok askıda kalmış . Bütün o gayretten sonra hala bir yere varılamaması üzücüydü .
Ressama aşkını çok güzel işlemesine rağmen bir anda bıçak gibi kesilmesini beklememiştim . Ressamı çok asil bir genç olarak kitap boyu vurgulayıp sonra kaçan erkek pozisyonuna düşmesi ters oldu .
Hizmetçi kadın ile Triatina ilişkisi çok sıcaktı . Tam yerinde ve sevgi doluydu.
Don lope için ne diyeceğime bile karar veremediğim hastalıklı bir kişilik olmuş . Sevecek hiç bir yanını bulamasam da tamamen yerlere de vuramadığım bir karakter olmuş .
Sonuç olarak akit kaybı diyemem tabi ki güzel bir kitaptı ama benim beklentim yüksek olduğundan tam olarak tatmin olamadım …