Gencecik bir gürgen anlatıyor, nar kırmızı mavileri, kar beyazı morları, sürgün yeşilleri, uçuk sarıları, ölenle ölünmez diyenleri, deli baharları, terli yazları, uçup giden kuşları...
Ben Bir Gürgen Dalıyım, Hasan Ali Toptaş’ın masal kitabı. Yol türküsü. Toprak kokan, serin. Ekmek kokan, sıcak... Duyuuun beni ey dağlar taşlar...
Hasan Ali Toptaş, rüyaların, renklerin, dağ sümbüllerinin yazarı. Kelime işçisi. Gürgen dalı.
Bütün ağaçlar beni konuşuyor, herkes birbirine büyük bir coşkuyla beni anlatıyordu. Gene de, bu direnişin bir işe yarayıp yaramayacağı konusunda, ağzını açıp da nedense hiç kimsenin bir şey söylediği yoktu. Yalnızca, düzlüğün sonunda yaşayan ak sakallı meşe konuşuyordu benimle. Öteki ağaçlar adına, çiçekler, böcekler ve otlar adına, hatta tepelerin ardında kalan bilmediğimiz yerler adına konuşuyormuş gibi, geniş bir sesle, soluklana soluklana konuşuyordu.