Elvan YARIŞAN EFE

Elvan YARIŞAN EFE
@Elvanyarisanefe
102 syf.
·
Puan vermedi
·
14 saatte okudu
Yazarın okuduğum ilk kitabı. İlk sayfasından son sayfasına kadar korkuyu kaygıya ekleyip nereye gidiyoruz, nasıl bu hale geldik, durdurmak yerine eklemeler yapıp nasıl tüketen toplum olduğumuzu hayıflanarak okudum.. Hepimizin içinde olduğu gemi batıyor, bunu görüyoruz, ne mi yapıyoruz; bizi batıranların türlü sebepler öne sürüp bizi batmaya ikna edenlere alkış tutuyoruz. Ben bir fedakarlık yaptım diye avunuyoruz. Nereye kadar avuntu içinde yaşayacağız bir dur demek ne zaman aklımıza gelecek.. Yazar 'madem kötüler, o halde neden işleri rast gidiyor' derken Livaneli'nin Son Ada kitabında geçen "Aslında köpekbalığı neye göre kötü, yunus neye göre iyiydi? Belki de iyilik ve kötülük diye bir şey yoktu" kitabı okurken sıkça hatırımda kaldı. Alçaklığı türlü konumlarda görüyoruz. Birçoğunda bulunuyoruz hatta. Sorsan hepimiz durumdan rahatsızız ama benim yapmamla ne değişecek diyip kabuğumuza gömülüyoruz. Deve kuşu misali ama bizim kafamız hep kumda. Fakat unutmamamız gereken bir şey var yazarın da değindiği gibi 'kapılar kapandığında bütün insanlığın parmakları arada sıkışacak. Biliyoruz.' Evet. Biliyoruz. Kitabı okuyun, okutun, üzerinde bolca düşünün. Kaleminize yüreğinize sağlık hocam.
Hüseyin Hakan
Hüseyin Hakan
Diğer Alçaklar Gibi
Diğer Alçaklar GibiHüseyin Hakan · Fabrik Kitap · 20239 okunma
Reklam
88 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
Birbirinden güzel 8 öykü. Yazarın ikinci kitabı olan bu kitabı da beğenerek okudum. Her öyküsünde bize verdiği, ince ince serpiştirdiği mesajları yerli yerinde ve gözlerimizin dolmasına sebebiyet veren türdendi. Öyle ki kitabı okuyup rafa kaldıracağımız türden değil, üzerine çokça düşünecek çokça konuşacak türden bir öykü kitabı. Her öyküyü ayrı ayrı incelediğimizde bizden, hepimizden bir şeyler görüyoruz. Durup durup geçmişe, bugüne ve olacağından umut etmeye çekindiğimiz yarına umutlandırarak götürüyor bizi. Özellikle kitaba da ismini veren ve diğerinden farklı olarak modern öykü diyebileceğim bir öykü olan son öyküyü okuduğumda bu duyguyu çok derin yaşadım. Betimlemeye zaten söylenecek söz yok, kapakta ve her öykü başında bulunan çizimler de öyküler ile uyumu harika olmuş. Okudukça geri dönüp baktırdı. :) En sevdiğim öykü Çikolatalı Gofret oldu. Kitabı okuyanların birçoğunda da bunu gördüm. Aslında başarı olarak diğerlerinden farkı yok, biz orda geçmişi, nerede o eski bayramlar sitemimizi, sobanın (zahmeti hariç:)) bizde hissettirdiği o garip sakinliği kısaca bizi çocukluğumuza götürerek tatlı bir hüzünü bulduk. Bizle başbaşa bırakıyor bizi.. Bir damla suyun önemi, devlet meselelerini, enflasyonu:), affetmeni ne anlam taşıdığını, anne - babanın bizdeki yerini, kendini bulmak ile delirmek arasındaki ince noktayı inceden inceden aktarılmış,diğer öykülerinde. Kısacası okurken hem tebessüm etmek hem hüzünlenmek hem de umutlanmak istiyorsanız kitabı hemen okumalısınız. :) Yüreğinize, kaleminize sağlık hocam
Emrah Atiş
Emrah Atiş
Dünyanın Sonu Öykünün Başı
Dünyanın Sonu Öykünün BaşıEmrah Atiş · Okur Kitaplığı · 202231 okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
·
17 saatte okudu
68 sayfalık kısacık bir kitaba bana dokunmayan yılan bin yaşasın - ı nasıl işlenebilirse öyle işlemiş Çehov. Taşra kasabasında her yerden uzak her yere uzak bir akıl hastanesi. Bu hastanenin altıncı koğuşunda kalan beş hasta. Bu hastalardan biri takip edilme korkusu olan İvan Dmitriç. Ivan aslında eğitimli ve bilgili bir hastadır. Hastanenin ek binasında bulunan bu koğuşun arada bir gelen doktoru Andrey Yefimıç, Ivanla yaptığı konuşmalardan sonra ısk sık gelmeye başlar. Ivan'ın deli(!) olmadığını fazla akıllı olduğunu farkına varır. Doktor - hasta arasındaki bu konuşmalar yerini felsefik, toplumsal, siyasal tartışma alır ve çoğu zaman oldukça hararetli bir şekilde gerçekleşir. Ve kitabın bu kısımlarını okumak oldukça keyifliydi. Doktor iken hastanenin-koğuşun bakımsızlığını, eksiklerini, hhaksızlıklarını, adaletsizliklerini göremeyen görmek istemeyen doktor Andrey bu koğuşta hasta olarak kaldığı gece itiraz etmeye, bu şartların insani olamadığını şikayet eder. Ancak iş işten geçmiştir. Kimi kime şikayet ediyoruz.. Koğuşun bakımsızlığını hazmedemeyen doktor itirazı sonucunda şiddetli bir dayak da yer, ve o an aklı başına gelir "burda yatanlar yıllarca, her gün, benim acının aynısını çekiyorlar" diye düşünürken buluyor kendini. Ve buna bu düzene daha fazla dayanamıyor..
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202270,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
96 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
Bazı şeyler eksikken güzel.. Yazar bu kitabı bitirmeden hayatını kaybediyor. Kitap o kadar güzel bir yerde eksik kalmış ki bir yarım bu kadar tam olabilir. Yusuf Atılgan ı çok duydum ama hiç okumamıştım. Aylak Adam ve Anayurt Oteli'ni duymuştum bu kitaplar da okuma listemde. Yazarla çok güzel bir tanışma oldu devamı gelecek..
Canistan
CanistanYusuf Atılgan · Can Yayınları · 20174,372 okunma
258 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Benim favori yazarım Jack London.. Bu kitabı ikinci okuyuşum ilkin lise yıllarında okumuştum tekrar okuduğumda yine aynı hayranlıkla okudum. Okuduktan hemen sonra Vahşetin Çağrısı 'mı okumayı ihmal etmeyin :)
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202077bin okunma
Reklam
Reklam
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.