Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emin

Hayvan karınını tıkabasa doldurur, zira tekrar ne zaman yiyeceğini bilemez; ve hırs ve tamahın orijini de yarın ne olacağını bilememektir.
Sayfa 90
Reklam
Her kötü alışkanlık bir zamanlar, varoluş mücadelesinde lüzumlu bir faziletti; ancak kendisini vazgeçilmez yapan şartlar yüzünden de, uzun bir müddet devam ettiği zaman bir kötülük oldu; kötü bir alışkanlık, bir kötülük, şu halde, tasvır ve hareketin ilerlemiş şekli değil, genellikle eski ve yerlerini değerlerine bırakmış usullerdeki atavistik [ecdattan kalan] bir kalıntı. Bir ahlak sisteminin amacı, değişmemiş —veya yavaş degişen— beşer dürtülerini, sosyal hayatın değişen ihtiyaç ve şartlarına uydurmaktır.
Sayfa 90
Biyolojikçe, medeniyet için kötü teçhiz edilmiştir, çünki onun içgüdüleri, sadece geleneksel ve temel şartlar altında nasıl bereket edeceğini anlatır, ve onu harekete getiren saikler de, kasaba hayatından ziyade ormandaki yaşayışa uygundur.
Sayfa 89

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ferdiyetçilik, hürriyet gibi, medeniyetin bir lüks'üdür. Ancak tarihin şafağında, yeterli sayıda erkek ve kadın, açlık, zürriyet yetiştirme ve harbin yüklerinden kurtulmak imkânını buldu, kendilerini zevk ve eğlencenin, kültür ve sanatın elle tutulamayan değerlerine adamağa başladılar.
Sayfa 89
İlkel disiplin müsamahakâr, ama şımartıcı değildi; çocuk, daha küçük yaşta, kendi aptallıklarının, kendi küstahlıklarının, veya kendi kavgacılığının neticeleriyle başbaşa kalması için serbest bırakıldı; ve çocuğun hayat bilgisi hızla arttı. İlkel cemiyetlerde, çocuklar ve ebeveynler arasında karşılıklı sevgi ve hürmet fazlasıyla gelişmişti.
Sayfa 89
Reklam
Çocuk düşürmeyi icad edən kadındı, doğan çocukların öldürülmesini kontraseptiv'leri de [ gebelikten koruyucu tedbirler ] o buldu. "Vahşi" ve "medenî" kadının doğumu önleme yolundakı düşüncelerinde hayret uyandırıcı benzerlikler var: çocuk büyütmenin yükünden kurtulmak, genç bir form muhafaza etmək, evlilik-dışı anneliğin lekesini silmek, ölümden kaçınmak, ilh.
Sayfa 87
Bekâret kavramının aşılanması, ilkel seks hayatının tabiîliğini ve kolaylığını yıktı; fakat, erken yaşlardaki cinsî gelişmeyi ve çocuk yaşta anne olmayı engellediğinden, iktisadî ve seksüel olgunluk arasındaki —medeniyet geliştikçe daha yıkıcı vasıflar kazanmağa meyleden— gediği de daralttı. Böylece, muhtemel ki, ferdin fizikî və zihnî bakımlardan güçlenmesine, çocukluk ve eğitim safhasının uzatılmasına, ve neticede, ırkın seviyesinin yükselmesine hizmet etti.
Sayfa 85
Bekâreti bir kabahat olmkaktan çıkarıp bir fazilet haline getiren, ve onu bütün yüksek medeniyetlerin ahlak anlayışlarında bir unsur yapan ne idi? Hiç şüphesiz, mülkiyet müessesesi idi. Evlilik-öncesi safiyet, ataerkil erkeğin, kendi karısı üzerinde hissettiği sahip olma duygusunun kızlarına da uzatılmasıydı. Evliliğin bir alım-satım işi olduğu zamanlarda, bakire gelinin zayıf kız kardeşinden daha fazla para getirdiği anlaşılınca, bekârete verilen prim; bakire, malını, nesebi belli olmayan çocuklara bırakmak endişesi içinde yaşayan erkeklere şimdi, kendi mâzisiyle bu çok önemli vaadi veriyordu.
Sayfa 82
Hawaii'de, evlilik mânasında kullanılan ilk kelime "tecrübe etmek" anlamındaydı. Bir asır önce, Tahitililer arasında kadın-erkek birleşmeleri serbestti, ve çocuk olmadıkça istenildiği an bozulabilirdi; şayet arada çocuk varsa, ebeveynleri, herhangi bir sosyal leke ile karşılaşmaksızın bebeği öldürebilirdi; veya, erkek kadına bakmağa söz verdiği takdirde, və kadın da çocuğun bakımı işini yüklenirse, ana və baba çocuklarını yetiştirmeğe karar veriyorlardı.
Sayfa 72
Evlilik, zaman ve mekâna göre, çiftlerin işbirliğine lüzum hissedilmeden çocukların büyütüldüğü ilkel şeklinden, çocuklarını büyütmeyi düşünmeksizin çiftlerin işbirliği yaptıkları modern şekline kadar, akla gelen her form ve tecrübeden geçen ve hâlâ geçmekte olan bir müessesedir.
Sayfa 70
Reklam
Ahlak, parçanın, bütün ile ve her grubun, daha büyük bir bütün ile işbirliğine girişmesidir. Bu tür bir işbirliği olmaksızın, hiç şüphe yok ki, medeniyet de düşünülemez.
Sayfa 70
Evi geliştiren, və kendisinin ehlîleştirdiği hayvanlar listesine yavaş yavaş erkeği de ilâve eden, ve böylece erkeği, medeniyetin psikolojik temel ve çimentosu mahiyetindeki sosyal yön ve mesleklerde eğiten de kadın oldu.
Sayfa 63
İlkel cemiyetlerde, iktisadî gelişmenin çoğunu erkekten ziyade kadın gerçekleştirdi. Erkek, asırlar boyunca kendi geleneksel avcılık çobanlık usullerine bağlı kalırken, kadın kamp civarında ziraat yaptı ve daha sonraki çağlarda en önemli sanayi kolları haline gelecek ev sanatlarıyla meşgul oldu.
Sayfa 63
Hürriyet, güvenlik içinde yaşamanın bir lüks'üdür; hür insan da, medeniyetin bir mahsûlü və işareti.
Sayfa 58
İnsan hər yerde zincir altında doğar: verasetin, çevrenin, geleneklerin, ve kanunun zinciri altında.
Sayfa 57
886 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.