Yıllar geçse de üstünden, ne zaman drina köprüsüne bakacak olsam, ivo andriç in de bana baktığını görürüm. Her şey değişir, zaman, insanlar, evler, yaşamlar... Drina hep o eski heybetiyle bize geçmişi hatırlatıp efsanelere efsaneler katan bir büyük anne, dede gibi biz torunlarına gülümseyerek yaşamaya devam edecektir. O pamuk ellerden yudum yudum tarih içtiğim için çok şanslıyım. Bosna coğrafyasında bir elimde drina köprüsü, bir elimde deli ilinka, arkamızda abid ağa, plieviyeli, radisov, davut hoca ve daha niceleri
drina'nın soğuk, gürül gürül suyunda akıp gidiyoruz.