Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatmanur Endes

Fatmanur Endes
@Endess
Laborant
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
3 okur puanı
Mart 2024 tarihinde katıldı
Aşk- iki tükürüğün karşılaşması... Bütün duygular mutlaklarını salgı bezlerinin sefilliğinden alırlar. Asalet varoluşun yadsınmasındadır, harap olmuş manzaralara tepeden bakan bir tebessümdedir yalnızca.
Sayfa 13 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Eğer dünyadaki konumumuzu doğru olarak anlayabilseydik; eğer kıyaslamak, yaşamak'tan ayrılmaz olsaydı, mevcudiyetimizin ufaklığının açığa çıkması bizi ezerdi. Ama yaşamak, kendi boyutlarına karşı körleşmektir.
Sayfa 13 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
Fiiliyatımızın kaynağı, kendimizi zamanın merkezi, nedeni ve sonucu zannetmeye bilinçsizce meyilli olmamızdadır.
Sayfa 13 - Metis yayınlarıKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Vaaz verme çılgınlığı içimize öylesine yer etmiştir ki, korunma içgüdüsünün bilmediği derinliklerden doğar. Her insan, kendinin bir şey önereceği anı bekler: Ne önerdiği önemli değildir. Bir sesi vardır ya, o yeter. Ne sağır ne dilsiz olmanın bedelini pahalıya öderiz...
Sayfa 12 - Metis yayınlarıKitabı okuyor
"Herkes ölünce ardında bir şeyler bırakmalı, derdi dedem. Bir çocuk, bir kitap, bir tablo, inşa edilmiş bir ev veya duvar, yapılmış bir çift ayakkabı. Veya ekilmiş bir bahçe. Elinin bir şekilde dokunduğu bir şey, öldüğünde ruhunun gideceği bir yer olsun diye; böylece insanlar ektiğin o ağaca veya çiçeğe baktığında, sen orda olursun. Ne olduğu önemli değil, dokununca onu değiştirdiğin ve ellerini çektiğinde sana benzeyeceği bir şeye dönüştürdüğün sürece, derdi. Sadece çim biçen adamla bahçıvan arasındaki fark dokunuştadır, derdi. Çimleri biçen adam orda hiç olmamış gibidir; bahçıvansa bir ömür boyu orda olacak. "
Sayfa 184 - İthaki yayınlarıKitabı okudu
Reklam
O öldüğünde, aslında onun için değil de yaptığı onca şey için ağladığımı fark ettim birden. Ağladım, çünkü onları bir daha asla yapmayacaktı; bir daha asla bir odun parçasını yontmayacak, arka bahçede kumru ve güvercin yetiştirmemize yardım etmeyecek, kendi tarzıyla keman çalmayacak ve bize fıkra anlatmayacaktı.
Sayfa 183 - İthaki yayınlarıKitabı okudu
"Tanrım komik değil mi? " Dedi. "Savaş çok uzak geliyor, çünkü kendi sorunlarımız var. "
Sayfa 158 - İthaki yayınlarıKitabı okudu
"On milyon kişi silah altına alındı, " Diye fısıldadı. "Ama bir milyon diyorlar. Böylesi daha mutlu edici. "
Sayfa 115 - İthaki yayınlarıKitabı okudu
"Ölmenin güzel tarafı bu; kaybedecek bir şeyin olmayınca, istediğin riske girebiliyorsun. "
Sayfa 107 - İthaki yayınlarıKitabı okudu
"Ulu Tanrım," dedi Montag. "Her saat gökyüzünde o lanet olası şeylerden öyle çok oluyor ki ! O bombardıman uçaklarının hayatlarımızın her saniyesinde yukarıda olması nasıl mümkün oluyor? Neden kimse bu konuda konuşmak istemiyor! 2022' den beri iki atom savaşı başlatıp kazandık! Sebep yurdumuzda çok eğlendiğimiz için dünyayı unutmuş olmamız mı? Sebep bizim çok zengin, dünyanın geri kalanınınsa çok fakir olması ve bunu umursamamamız mı? Söylentileri duydum; dünya açlıktan kırılıyormuş ama bizim karnımız iyi doyuyor. Dünyanın çok çalıştığı, bizimse oyun oynadığımız doğru mu? Bizden bu kadar nefret edilmesinin sebebi bu mu? Bizden nefret edildiği söylentisini de yıllar içinde, uzun aralarla duyduğum oldu. Sen sebebini biliyor musun? Benim bilmediğim kesin! Belki kitaplar bizi mağaradan biraz çıkarabilir. Belki hep aynı, lanet olası, çılgınca hataları yapmaktan alıkoyabilirler bizi!
Sayfa 95 - İthaki yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir insanın siyasi açıdan mutsuz olmasını istemiyorsan, bir meseleyi iki farklı açıdan sunma ki kaygılara kapılmasın; tek bir açıdan sun. Daha da iyisi, hiçbir açıdan sunma. Bırak savaş diye bir şey olduğunu unutsun. Hükümet verimsizse, kadroları fazla şişkinse ve vergi manyağıysa, insanların onunla ilgili kaygı duymasındansa hükümetin Bunların hepsi birden olması daha iyi.
Sayfa 82 - İthaki yayınlarıKitabı okudu
Aslında arada sırada rahatsız edilmemiz gerek. En son ne zaman gerçekten rahatsız oldun? Önemli bir konuda, gerçek bir konuda?
Sayfa 73 - İthaki ysyınlarıKitabı okudu
Anayasa' nın dediği gibi, herkes hür ve eşit doğmaz ama herkes eşit hale getirilir. Her insan diğer herkesin suretir; o zaman herkes mutlu olur çünkü sinmelerine yol açacak, kendilerini kıyaslayacakları dağlar yoktur. Yani!
Sayfa 79 - İthaki yayınlarıKitabı okudu
"Ama en çok da insanları seyretmeyi seviyorum, " dedi kız. "Bazen bütün gün metroyla gezip onlara bakıyorum, onları dinliyorum. Kim olduklarını, ne istediklerini ve nereye gittiklerini öğrenmek istiyorum sadece. Bazen eğlence parklarına gidip jet arabalarına bindiğim bile oluyor, gece yarısı şehir sınırında yarıştıklarında... Sigortalı oldukları sürece polisin umrunda olmuyor. Bazen metrolarda gizlice kulak kabartıyorum. Veya gazoz makinelerinin başındayken kulak kabartıyorum ve biliyor musun? " " Neyi? " "İnsanlar hiçbir şeyden bahsetmiyor. " "Ah, bir şeylerden bahsediyorlardır mutlaka! " "Hayır, hiçbir şeyden bahsetmiyorlar. Genellikle bir sürü araba ve giysi markası ya da yüzme havuzu firması sayıp ne güzel diyorlar! Ama hepsi aynı şeyleri söylüyor ve kimse kimseden farklı bir şey söylemiyor. "
Sayfa 51 - İthaki yayınlarıKitabı okudu
"Ah, beni özlemiyorlar, " dedi kız. Asosyalmişim, öyle diyorlar. Kaynaşamıyormuşum. Öyle tuhaf ki. Aslında çok sosyalimdir. Sosyalden ne kastettiğine bağlı tamamen, değil mi? Bana göre sosyal olmak, seninle böyle şeyler hakkında konuşmak. ... "Veya dünyanın ne tuhaf olduğundan bahsetmek. İnsanlarla olmak güzel. Ama bir grup insanı bir araya getirip de konuşmalarına izin vermemek sosyallik değil bence...
Sayfa 49 - İthaki yayınlarıKitabı okudu