Avrupanın bugüne kadar İslâm Dünyasında uygulafığı makyevelik usuller bir son bulmazsa, bu, bizim kadar ve hatta bizden çok (çünkü: artık İslâmın Uyanışını hiçbir engel durduramayacaktır.) kendisi için "basübadelmevtsiz ölüm" olacaktır. İslâmın Dirilişi deyimiyle hiç şüphe yok ki, İslâm halklarının dirilişini söylemek istiyoruz. Yoksa İslâm prensiplerinin değil. Çünkü: İslâm prensipleri hiçbir zaman ölmemiştir ve ölmez, her zaman için dipdiridir, ezeli ve ebedidir.
Dünya tarihinin bir eşini kaydetmediği bir medeniyet olan Endülüs medeniyetinin katili bizzat Avrupa değil midir? Kendi hocasına saygı borcunu unutan, çömezinden sevgi beklememelidir.
Fatih, Batı'ya karşı kompleksi olmayan Doğuludur. Bu tip bir insan bırakın devlet adamlarımız arasında, zamanımızın aydınları arasında bile çok az bulunur.
Yaptıkları münasebetsizlikler hep buradan geliyordu. İçlerinin esneyen boşluğu karşısında ancak başka başka insanları istihfaf ve tahkir etmek, onlara gülmek suretiyle kendilerini tatmin edebiliyorlar, şahsiyetlerinin farkına varıyorlardı.
Dibinde bir ejderhanın yaşadığı bilinen bir kuyuya inecek bir kahraman bulmak, muhakkak ki, dibinde ne olduğu hiç bilinmeyen bir kuyuya inmek cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan daha kolaydır.