Sabun, kavrayamamayı, parmaklarınızla dokunsanız bile avucunuzda onu idare etmeyi öğrenmeden tutamamayı, tam manasıyla sahip olamamayı, arada kalmışlığı, mekansızlığı temsil ediyordu. Sabun düştü; gerçekle hayal arasındaydı. Sabun, Cemil'in sahip olmadığı hayatıydı