Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Esra
Esra
@Esradiyebirisi
43 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Ah o çizgiler!
‘’Sınır çizgileri, pasaportlar, para birimleri hep uydurulmuş şeyler. Vatan denen hayali tanrıya uzanan ibadet biçimleri bunlar. Tarih boyunca değişmiş durmuş hepsi. Toprağın, suyun ya da havanın bölünmesi, bıçakla kesilmesi mümkün müdür? Değildir elbette. Öyleyse bunlar ne işe yarar? Ya da kıta sahanlığı?Karasuları? Sınır yok, sınırlar yok,
Belladonna Böğürtlenleri ve Ölümü Çağırmak
Tek kelimeyle ba yıl dım. Gotik edebiyatın müridi, köpeği, müdavimi kısacası her şeyi olurum şu saat itibariyle. O kadar sevdim ki...
Öncelikle başlangıçta beni güzelce çekti içine konusu. Heyecanla sayfaları karıştırırken buldum kendimi. Signa karakterine bayıldım. Gerçekten düşünce olarak, kurnazlık olarak iyi yazılmış bir karakterdi. Onun sosyetenin içinde ayakta kalmaya çalışmasına, akrabasının katilini bulmak isteyişine kapıldım gittim. Ölüm ile olan ilişkileri de bana kalırsa güzel aktarılmıştı. Yerine göre tutkuluydu diyebilirim.
Çözdüğümüz gizeme gelirsek şaşırdım bayağı. Beklemediğim yerdne vurdu beni. Üzüldüm birazcık yaşananlara ama Signa ile beraber bende büyüdüğüm için artık üstünde durmamayı öğrendim belki de.
Kısacası gotik edebiyata giriş yapıyorsanız benim gibi kesinlikle bir şans vermeniz gerekiyor. Koşarak ikincisi olan Foxglove'u okuyacağım.
Aranan Kan Bulundu !
Nİ HA YET. Uzun zaman sonra nihayet o aradığım tatta bir romantik kitap okuyabildim. Çevirisi, yazarın dili, işlenişi bakımından harikaydı.
Nereden başlasam pek bilemiyorum. Maybell adlı larakterimize teyzesinden ( uzun zamandır görüşmüyorlardı. ) kalan oldukça eski bir köşkün mirasçısı olduğu haberi veriliyor. Tamam. İyi hoş. Ama Maybell gidince o evin ortak bir mirasçısı daha olduğunu öğreniyor. Evin bahçıvanı Wesley.
İşler ondan sonra değişiyor. İkili arasındaki dinamiği çok sevdim. ( Maybell Wesley'i önceden tanıyordu ama spoiler olmasın susuyorum.) Atışmaları çok gerçekti. Maybell'i ve iç sesini çok sevdim. Aslına bakarsanız hepimiz gibi davrandı bazı yerlerde.
Kitabı kafamda üçe böldüm. İlk kısım böyleydi ama iki ve üç daha da güzeldi. 300 sayfalık bir kitaptan alınabilecek en iyi verimi aldığımı düşünüyorum.
Ve Wesley. Sen gerçekten harika bir erkeksin. Kendinde beğenmediğin çok fazla şey var ama seni çok sevdim.
Yazarın ikili arasında yazdığı soft sahnelere bayıldım. Ben ki aksiyon severim derdim hep ama onları birbirlerine karşı hamleler yaparken okumak çok keyifliydi.
Kitaba puanım 10/10. Keyifli bir kitaptı. Tavsiye ederim.
Okur Takip Önerileri
O yazı asla unutamazsın.
Kapağına vurulup aldığım bir kitap olmuştu. Çünkü kitabın içeriği önemli olsa da kapağın yaydığı enerji diye bir gerçekte var bana göre.Bu sebeple alıp,aldığıma da çok minnettar olduğum bir kitap. Karakterlerin büyümesini izlemek çok zevkliydi.Ayrıca ikinci şanslar konusunu çok sevdiğimden okurken beni sıkan ya da boğan bir durum olmadı. Sam ve Percy arasındaki o çekime,geçmişin aslında hiç geçmeyişine bayıldım. Tek sorun,ki puanı kırdığım yer,Percy ve Charlie arasında yaşananlar. Percy o anlarda ne hissediyorduAnlıyorum elbette ama bana fazla geldiği de kesin. Başta da dediğim gibi karakterlerin büyümesini,göl etrafında geçen gençliklerini okumayı ve aynı zamanda buna paralel olarak yetişkinliklerini okumayı çok sevdim. Buram buram yaz kokan bir kitaptı.Birde Sam ve Charlie'nin annesi olan Sue kalbimde ayrı bir yer edindi. Hep bir burukluk vardı adının geçtiği yerlerde. Özellikle günümüz sahnelerinde ne zaman güzel bir şekilde anılsa içim burkuldu.
Okumak isteyenler bir an bile düşünmesin. Tam bu mevsimin kitabı.
Büyük beklentilerle elime aldığım bir kitaptı Bana Dokunma. Shatter Me serisinin başlangıcıydı. Bence zaten giriş kitabı olmanın hakkını da fazlasıyla verdi. Çünkü olaylar son elli sayfada dallanıp budaklandı ve yazar niyetini belli etti.
Juliette elleriyle dokunduğu an insanları öldüren birisi. O bunu hastalık olarak görüyor ama bazı kişilerde bu durumun bağılıklığı var :) Ailesi onu bu sebeple terk etti. Kaldı ki biz zaten onu 17 yaşında bir akıl hastanesinde tanımaya başlıyoruz. Dünya bir güç tarafından ele geçirilmiş ve her şey mahvolmuş. Yeniden Kuruluş tarafından kapatılmış Juliette. Sonra kaldığı koğuşa birisi onun gibi kapatılıyor. Bir erkek adı da Adam. Asıl hikaye de orada başlıyor zaten. Yeniden Kuruluş' un lideri Warner' ı da böylece tanıyoruz. Niyeti amaçları bana çok açık gelmedi. Altında çok plan çıkacak bence.
Açıkçası Warner baş karakter mi Adam mı baş karakter karar veremedim. Distopik bir hikaye okuyorsak belki de bunun bir önemi olmamalı ama Juliette öyle yazılmış ki çekildiği yere gidiyor. Çocukluğundan kalma bir iç güdüyle sarıldığı Adam onun için doğru kişi mi değil mi asla emin olamadım. Kitabın aksiyon dozunu sevdim. Gerilimi ilk elli sayfada çok iyi hissettiğimi düşünüyorum. Ama çevirisi çok kötüydü. Yer yer Trakya şivesi okut gibiydim. Yer yer bazı kelimeler anlamsız tekrar etti. Bence daha iyi bir Türkçe sunulabilirdi. Yeni baskısında umarım düzenlemeler yapılır.
Okumak isteyenler için iyi bir distopya.
Okuduğum en iyi fantastiklerden! Kesinlikle.
Yazarın olayları anlatma biçimine,yazarın donanımına ve koskoca bir tarihi ilk kitaba harika bir şekilde yaymasına ba yıl dım.
Hemen hemen her fantastik kitapta gördüğümüz canlılar burada bir arada. Cadılar,vampirler ve iblisler... Birbirlerineen pek haz etmiyorlar. Lakin Diana' nın kütüphanede simya üzerine araştırma yaparken çağırdığı Ashmole isimli el yazması onları ortak bir amaçta birleştiriyor. Diana bir cadı ve ailevi nedenlerden ötürü güçlerini kullanmak istemiyor. Onları reddediyor. Bu esnada hayatına bir vampir olan Matthew de Clairmont giriyor. Ama ne giriş!! Yüzyıllarca yaşamış olmanın egosu Matthew 'a öyle yakışmış ki...
Türlerin kökenini ve pek çok tarihi olayı okumak benim için mükemmel bir deneyimdi. Açıkçası çok bilinen bir kitap değil Cadıların Keşfi. Lakin okuduktan sonra diğerlerine aynı gözle bakamıyorsunuz. Çünkü yazar o kadar iyi temellendirmiş ve tarihi olguları o kadar mükemmel konumlandırmış ki kitaba hayran kalmamak elde değil. Pek çok şairden ve yazardan alıntı okuyorsunuz. Zaten geçen isimlerin çoğu Matthew ' un ya arkadaşı ya da ona eserlerinin ilk baskılarını hediye etmişler. Charles Darwin' in Türlerin Kökeni isimli kitabının satırlarını kitabın içinde de olsa okumak müthişti. Diana nasıl dayansın bu adama değil mi ama ?
Sayfalar ilerledikçe şaşkınlığım git gide arttı. Ve finalde buz gibi oldu içim. Özellikle son cümle ürpermeme neden oldu. İlk kitap bir olaylara giriş kitabıydı ve bence hakkını sonuna kadar verdi. Gelecek ay ikincisini okuyacağız arkadaşımla ve şimdiden bayılacağımıza eminim.
Şiirimin Her Kelimesi
Hata yapmaya ne zaman son vereceğim, Sue,?"
" Hatalar. Deneme yanılma .Aynı şey.Yürümeyi,koşmayı,sıcak bir şeye dokunduğunda elinin yandığını hatalarla öğreniriz. Hayatın boyunca hata yapmışsındır ve yapmaya devam edeceksin."
"Harika. "
" İşin sırrı , hatalarının farkına varmak ve onlardan ders alıp yoluna devam
Her şey değişir , hiçbir şey değişmez .
Matt Haig okumayı , yazdıklarının altını çizmeyi, diğer kitapları ne zaman çevirilecek diye sitelerde araştırma yapmayı sevdiğim bir yazar. Okuduğum ilk kitabı Geceyarısı Kütüphanesi ' nde bana , beni öyle bir sorgulatmıştı ki. Günlerce pişmanlıklarım keşkelerim üzerine uzun bir düşünme maratonu yaşamıştım.
Okuduğum ikinci kitabı da Zamanı
Küçük Kadınlar
Merhaba . Sanırım hayatımda daha önce yapmadığım bir şeyi yapacağım. Kitap incelemesi. Daha evvel geçmediğim bir kapıydı , ama şimdi bu tatlı ve ağızda şeker tadı bırakan kitap hakkında bir kaç bir şey söylemek istiyorum. Küçük Kadınlar kitabı Noel ' de başlayıp yine Noel ' de iç ısıtan bir sona biten bir kitap. Hikayede Beth , Jo, Meg,
