Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esra U.

Esra U.
@Fenickaa
Sıkı Okur
Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı
88 okur puanı
Ağustos 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
·
Puan vermedi
Bazen duygularımızı anlatmak için heybemizde afilli sözcükler bulunmasına gerek yoktur. İki kelime yeter duygularımızı anlatmaya. Büyük Sözcük Fabrikası da âşık olduğu kıza duygularını açıklamak için güzel kelimeler toplamaya çalışan bir çocuğun hikâyesini anlatıyor. Konu o kadar güzel ve nahif bir şekilde anlatılıyor ki bayıldım! Üstelik Değirmenler Vadisi kitabından tanıdığımız Valeria Docampo harikulâde çizimleri ile kitaba can suyu olmuş diyebilirim. Bir ülke düşünün ki orada yaşayan insanlar hiç konuşmaz denilecek kadar az konuşuyor olsunlar. Evet, evet var mı böyle bir ülke demeyin. Var; çünkü Büyük Sözcük Fabrikası'nın ülkesi orası. Bu ülkede, konuşabilmek için önce o sözcükleri satın almak sonra da yutmanız gerekiyor. Fabrika, sürekli yeni sözcükler üretse de bazı sözcükler var ki onlar diğer tüm sözcüklerden daha çok para ediyor, hâliyle zengin olmayan insanlar o sözcükleri pek kullanamıyor. Çok parası olmayan insanlar da bazen çöpleri karıştırıyor, orada kendilerine güzel sözcükler bulmaya çalışıyor. İlkbaharda bazı sözcükler indirime girse de işinize yarayabilecek sözcük bulmak çok zor. Ama günlerden bir gün Özgür filesiyle yeni üç tane sözcük yakalıyor. Lâkin onları saklıyor, konuşmuyor; çünkü onları aşık olduğu kız olan Cemile için söyleyecek. İyi de birine "Seni seviyorum" kelimeleriniz olmadan bunu nasıl söyleyebilirsiniz? Üstelik Özgür'ün yakaladığı üç kelime yalnızca "kiraz, toz, sandalye" iken?
Büyük Sözcük Fabrikası
Büyük Sözcük FabrikasıAgnes De Lestrade · Aylak Kitap · 201270 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Çocuk kitaplarında hikâyeden çok çocuğu ön planda tutan, ilgisini her daim canlı tutma konusunda birebir çözüm olabilecek olan interaktif kitapları çok seviyorum. İşte Ortası Boş Kitap da onlardan biri. Bu kitap da bir hikâye yok, olay örgüsü yok, renkli çizimler de yok, yalnızca siyah beyaz sayfalar var. Ama bu sayfalarda gezinirken kimi zaman bir kedinin ne seyrettiğini tahmin edecek, kimi zaman yüzme havuzunda neler olduğunu anlatacak, kimi zaman bir yılanın ağzına elini sokacak, kimi zaman basket potasında sayı toplamaya çalışacak, kimi zaman bir pist üzerinde parmağını yarıştıracak, kimi zaman da bir tiyatro perdesinde gösteri sergileyecek. Ama en önemlisi tüm bunları yaparken hem eğlenecek hem de hayal dünyanızın sınırlarını zorlayacaksınız.
Ortası Boş Kitap
Ortası Boş KitapHervé Tullet · Edam Yayınları · 201717 okunma
·
Puan vermedi
Eskiden öfkelenme, bağırma, etrafındaki nesnelere veya kişilere zarar verme gibi davranışlar yetişkinlerde, ergenlik çağındaki kişilerde sık sık karşılaştığımız duygu durumlarıydı. Ama şuan içinde bulunduğumuz dönem içerisinde bu tür davranışlar o kadar küçük yaş gruplarına indi ki.. Bazen şaşırıp kalıyorum. Tabii bu süreci başarılı bir şekilde en aza indirebilen de var, çoğalarak öfke kontrol problemine erişen de. Neyse ki son zamanlarda bu konuda o kadar güzel kaynak kitaplar çıktı ki çocuklarla bu konuları konuşmak, üzerine sohbet etmek biraz daha kolaylaştı. Şimdi size bahsedeceğim kahramanımızın adı Semih. O, oynadığı oyunlarda kaybetmekten hoşlanmayan, sıra beklemekten sıkılan, her şeyin hep kendi istediği şekilde olmasını isteyen bir çocuk. Bir gün yine parkta beklemekten çok sıkıldığı bir anda, yeni bir evcil hayvan buldu. Üstelik bu bulduğu hayvan tamamen ona aitti. Başta birlikte çok keyifli vakit geçirdilet, hatta Semih bu yeni evcil hayvanını eve bile götürdü. Ama zamanla bulduğu bu evcil hayvan, Semih’i dinlememeye, etrafta kendi istediği gibi davranmaya, olur olmadık zamanlarda ortaya çıkmaya başlayınca onu kontrol etmek de çok güçleşti. Peki ama bu daha ne kadar böyle sürecekti? Semih onunla baş edebilecek miydi? Diğer tüm duygular gibi öfkenin de bir duygu durumu olduğunu unutmamak ve çocuklarda bu duygu durumunu somutlaştırmak adına son zamanlarda okuduğum en güzel kitaplardan biriydi Semih’in Öfkesi.
Semih'in Öfkesi
Semih'in ÖfkesiSangeeta Bhadra · KVA Çocuk · 20175 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
·
Puan vermedi
Çocuklarla sağlıklı bir iletişim kurmak için çocuğun duyguları kavrayabilmesi ve hissettiği duyguları ifade edebiliyor olması çok önemli. Özellikle okul öncesi dönemde soyut kavramları zihinlerinde bir kalıba sokmaları ise çok zor. Çocukların duyguları daha iyi anlayabilmesi ve sağlıklı bir iletişim kurabilmesi için somutlaştırılması bu aşamada kullanabileceğiniz en güzel metotlardan biri. Üzüntü adını verdiğimiz bu duygu, somutlaştırılmış yeşil bir şey olarak çocuğun hayatına hiç beklemediği bir anda geliyor. Peşinde dolaşıyor, hatta bazen o kadar büyük bir alanı kaplıyor ki, neredeyse çocuğa yer kalmıyor. Çocuk her ne kadar ondan kaçmayı, onu yok saymayı ya da saklamayı denese de üzüntü bir türlü gitmiyor. Peki, ama üzüntüyle nasıl başa çıkabilecek? Üzüntü Kapını Çaldığında, yaşamış olduğu bir olaydan ötürü kendini üzgün hisseden, ilk başta içten içe bu duygudan kaçmaya çalışırken; onu kabullenmeyi ve bu duyguyu geldiği gibi hayatından nasıl çıkarabileceğini keşfeden bir çocuğun hikâyesi.
Üzüntü Kapını Çaldığında
Üzüntü Kapını ÇaldığındaEva Eland · Martı Çocuk Kulübü · 2018153 okunma
·
Puan vermedi
Birte Müller’in down sendromlu oğlu Willi’den yola çıkarak kaleme aldığı, konusu ve farklı anlatımıyla çok sevdiğim kitaplardan biri Gezegen Willi. Öyle ki Willi, başka bir gezegenden... Annesi hamileyken bebeğinin başka bir gezegenden olduğunu bilmiyordu, haliyle Willi doğduğunda annesiyle babası başta bu duruma üzülüyor biraz. Çünkü diğer tüm bebeklerden farklı... Üstelik pek çok şeyi yapmakta da zorlanıyor, ama sonraları annesi babası Willi’nin herhangi bir şey yapmasına ya da bilmesine gerek olmadığını fark ediyor. Willi için başka bir gezegenden buraya adapte olmak oldukça zor ne de olsa. Mesela kendi başına yemek yemeği çok sonraları öğreniyor, iletişim kurmakta ve konuşmakta zorlanıyor. Tabii bir de onun geldiği gezegende sarılmak ve öpmek çok normal olsa da yaşadığı gezegende bu konuda biraz yadırganabiliyor. Ama bunların aksine müziğe, hayvanlara, araçlara bayılıyor! Tamam belki hayvanları sevme konusunda ileri gidip ineklerin burnunu yalamaya kadar gidebiliyor ama o bu hayatı çok seviyor. :) Ginko Çocuk’tan harika bir kitap.
Gezegen Willi
Gezegen WilliBirte Müller · Ginko Çocuk Yayınları · 20195 okunma
Reklam
10/10 puan verdi
Nohutçuk kitabıyla tanıdığımız Davide Cali ve ödüllü çizer Serge Bloch’un ortak eseri Düşman - Barış İçin Bir Kitap, benim çalışmalarını büyük bir keyif ve heyecanla takip ettiğim Ginko Çocuk’tan uzun bir süre önce çıktı. Çölde iki çukurun içinde birbirini öldürmek için bekleyen iki askerin gözünden bir savaşa tanıklık ediyoruz. Her ikisi de karşısındakinin bir canavar olduğunu düşünüyor, çünkü kadınları, çocukları, hayvanları sebepsiz yere öldüren başka bir şey olamaz. Üstelik ortada bir savaş varsa bu tamamen karşısındakinin suçu. Bunu nereden mi biliyor? Tabii ki savaşın ilk günü kendisine verilen el kitabından! Ta ki bir gün her ikisi de birbirinin el kitabına bakıncaya kadar... Kitabevinde okurken çok etkilenmiş ve hemen satın almıştım. İyi ki kaçırmamışım. Bu arada yayınevinin Gezegen Willi, Sevgi Nereden Gelir, Akim Koşuyor kitaplarını da tavsiye ederim.
Düşman: Barış İçin Bir Kitap
Düşman: Barış İçin Bir KitapDavide Cali · Ginko Çocuk Yayınları · 20188 okunma
·
Puan vermedi
“Bu kitaptaki kadınlar muhteşem olma düşüncesiyle yola çıkmadılar. Yalnızca kalplerinin, yeteneklerinin ve hayallerinin peşinden giderek olağanüstü şeyler başardılar. İnsanlar başarılı olamayacaklarını söylediklerinde onları dinlemediler. Farklı olmayo göze aldılar. Aralarından bazıları çılgın birkaç maceraya da atıldı.” Yaptığı çalışmalar ve hayata karşı duruşlarıyla tarihte iz bırakmış birbirinden başarılı kadınlar ve çalışmalarına dair harika bir kitap.
Dünyayı Değiştiren Olağanüstü Kadınlar
Dünyayı Değiştiren Olağanüstü KadınlarKate Pankhurst · Büyülü Fener Yayınları · 20197 okunma
10/10 puan verdi
Bazı kitaplar vardır, daha siz hikâyeyi okumadan görür görmez sizi etkisi altına alır. Bir Damla Deniz’i rafta ilk gördüğümde de çok seveceğimi hissetmiştim, yanılmadım.. Guridi’nin yalın ama bir o kadar da dokunaklı çizimleri ilmek ilmek işleniyor içimize. Yüz yaşındaki bir palmiyenin az ilerisinde yaşayan Ali’nin ve büyükannesinin hikâyesi, Bir Damla Deniz. Birlikte yaşadıkları zaman diliminde günden güne nefes almakta ve yürümekte zorlanan babannesinin durumu Ali’yi endişelendirir. Bir şeyler yapmak ister, ama ne yapacağını da bilemez. Bir gün yanına giderek büyükannesine sorulabilecek en güzel soruyu sorar: “Söylesene büyük büyükanne, tüm hayallerini gerçekleştirdin mi?” der. Büyükanne, aslında tüm hayallerini gerçekleştirdiğini; ancak çok istemesine rağmen denizi hiç göremediğini söyler. Babannesinin yanıtına o an cevap veremese de o gün aslında bir karar verir. Büyükannesinin tek hayalini gerçekleştirecek, yaşlandığı için gidemeyeceği denizi elinde kovası, sırtında çantası ile ona getirecektir. Kaç yaşına gelmiş olursa olsun hayallerinden vazgeçmeyen büyükannelerden hayallerinin peşine düşen torunlara…
Bir Damla Deniz
Bir Damla DenizIngrid Chabbert · Uçanbalık Yayınları · 201827 okunma