Okurken çok zevk aldığım ve kendimi sonsuz bir kütüphanedeymiş gibi hissettiğim bir kitaptı. Nora'dan yaşamdaki seçimlerimizin bizler için ne kadar önem taşıdığını öğrendim. Belki de seçimlerimizi yaparken artılarını ve eskilerinj düşünerek karar vermeliyiz. Ne kadar kolay orası tartışılır.
"YAŞAMLA ÖLÜM ARASINDA BİR KÜTÜPHANE VAR," DEDİ, "BU KÜTÜPHANEDEKİ RAFLAR SONSUZA KADAR GİDER. HER KİTAP YAŞAMIŞ OLABİLECEĞİN BAŞKA BİR HAYATI YAŞAMA ŞANSINI SUNAR SANA. FARKLI SEÇİMLER YAPMIŞ OLSAN, ŞU AN NASIL BİR HAYATIN OLACAĞINI GÖRÜRSÜN...
PİŞMANLIKLARINI TELAFİ ETME ŞANSIN OLSAYDI, BAZI KONULARDA FARKLI DAVRANIR MIYDIN?"
Nora Seed berbat halde. Kedisi öldü. İşinden kovuldu. Abisi onunla konuşmuyor. Kimsenin ona ihtiyacı yok. Art arda alınmış kötü kararların sonucunda bir kütüphanede buluyor kendini. Zamanın hiç akmadığı bir gece yarısı kütüphanesinde, sonsuz sayıda kitabın ortasında... Kitapların her birinde Nora'nın farklı bir hayatı yazılı. Başka kararlar verseydi yaşamış olabileceği hayatlar. Farklı kariyerler, farklı eşler, farklı arkadaşlar, farklı şehirler arasında gidip gelen Nora'nın aklı sorularla doluyor. Mutluluk sadece önemli sandığımız seçimlerde mi gizli? Yanlış giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz? Hayatı yaşanır kılan ne? Yanlış bir karar insanın tüm hayatına mal olabilir mi?
İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Matt Haig, Nora'nın pişmanlıklara, ihtimallere ve yeniden seçme imkânına dair çıktığı bu yolculukta, ona eşlik edecek okurlara sürükleyici ve insanın en temel sorunlarını konu alan bir kurgu sunuyor.