Yazar vardır içindekileri kişilere ulaştırmak için yazar ve maneviyata önem verir. Yazar vardır reklama abanır, sağdan soldan önemli düşünceleri kopyalar kitabında bunlara yer verir ve üç beş cümle ile yorumlar maddiyata oynar.
Reklam+Güzel bir kapak ve kitap ismi = para. Bu kadar basit olmamalı bence. Okurken sıkıldım, bildiğimiz şeyleri anlatıp durdu. Yeni kattığı bir şey varmıydı ben görmedim. Bu sıkıntının aynısını Uğur Koşar’ın kitaplarında da yaşamıştım.
Kitap ünlü kişilerin sözleri ve ona yazarın yorumları eşlik ederek devam ediyor. 140 küsür sayfa ve yarısı görsel. Görseller inanın yazılan cümlelerden çok daha derin ve manalı. Normal kitap baskısı olsaydı eğer 50 sayfayı görürmüydü? Sanmıyorum.
Çok boş bir kitaptı. Sadece “doğru ve yalan’ın” hikayesini sevdim. Varsa boş bir iki saatiniz okuyun. (Yok ya yine okumayın) Yoksa eğer hiç sayfasını dahi açmayın. Vasat bir kitap.
Sevgi ile kalın.
Aynen öyle... Yapıkredi Yayınlarının satış politikası olan Kürk Mantolu Madonna gibi de diyebiliriz. Keza orada da çok büyük bir reklam kampanyası döndü ve kitap liste başına çıktı. Lakin o kadarda aman aman bir kitap değildi. Sıradan basit bir kurgu ile yazılmış bir kitaptı ve reklamı iyi kullandı. Uğur Koşar abi de Allah de ötesini bırak 1 ve 2 de bende aynı senin gibi aha dedim güzel şeyler ile karşılaşacağız. Kesinlikle tatmin olacağım dedim ki kitabın ismi çok güzel. Ama gördüm ki yazar nette bulduğu hikayeleri kitabında birleştirmiş ve bildiğimiz doğrular üzerine kendi yorumunu eklemiş. Eee ne verdi Uğur Koşar bize !!! Hiçbir şey sadece cebimizdeki 20 tlyi aldı. Özellikle kişisel gelişim kitapları seçerken çok dikkat etmek gerek...
Yazarın yaşantısı hakkında bilgim yok. Yıllar önce sosyal medyada yaptığı bir paylaşımda yazdığı bir cümle için "Bu cümleyi biraz açıklar mısınız? Neyi kastediyorsunuz?" diye yorum yaptığım için engellenmiştim. Belki de çok ağır eleştiriler alıyordur da tahammül edememiştir diye kırgınlığımı atlatmaya çalışmıştım. :)