Bazı Yollar Yalnız Yürünür

Özgür Bacaksız
Kitapsız, çiçeksiz, hayvansız, vicdansız, doğrusuz insandan uzak dur. Umudu öldürüp, nefreti toprağa dikmek isteyenlerden uzak dur. Hayatı sadece ideoloji ve düşünce olarak görenden uzak dur. Mutlu olmanı, sorgulamanı, düşünebilmeni kendilerine yapılmış bir tehdit olarak görenlerden uzak dur. Kendilerine duydukları yabancılık yüzünden karşısındakini kötü bilenlerden uzak dur. Nefreti evinin kapısına koyan, artık her dışarı çıktığında avucunda nefret taşıyanlardan uzak dur. İnsan hayatına olan saygısızlığı bir övünç madalyası gibi, gurur mekanizması gibi görenlerden uzak dur. Kelimeleri özenle seçmeyen, her cümlesi biat olan, her sözcüğü toz olandan uzak dur. Sesinin tonu kalbinin tonundan çok olanlardan uzak dur. Çünkü neye çok yaklaşırsan, neyi çok biriktirirsen, ona dönüşürsün.
144 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

144 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kendini tanımak
Her şeyden önce insana entelektüel bir keyif ve manevî bir haz veren “felsefe” insanın gerçek anlamda yolunu bulması için, kafa ve kavram karışıklığını ortadan kaldırması için şarttır. Eserinde okuyucuyu bunaltmadan kısa ve öz anlatımıyla son derece ilgi çekici anlatım sunan
Özgür Bacaksız
Özgür Bacaksız
herkese tavsiye edeceğim
Bazı Yollar Yalnız Yürünür
Bazı Yollar Yalnız Yürünür
ü her yaştan okurun
Bazı Yollar Yalnız Yürünür
Bazı Yollar Yalnız YürünürÖzgür Bacaksız · Destek Yayınları · 20183,683 okunma
144 syf.
2/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Yazar vardır içindekileri kişilere ulaştırmak için yazar ve maneviyata önem verir. Yazar vardır reklama abanır, sağdan soldan önemli düşünceleri kopyalar kitabında bunlara yer verir ve üç beş cümle ile yorumlar maddiyata oynar. Reklam+Güzel bir kapak ve kitap ismi = para. Bu kadar basit olmamalı bence. Okurken sıkıldım, bildiğimiz şeyleri anlatıp durdu. Yeni kattığı bir şey varmıydı ben görmedim. Bu sıkıntının aynısını Uğur Koşar’ın kitaplarında da yaşamıştım. Kitap ünlü kişilerin sözleri ve ona yazarın yorumları eşlik ederek devam ediyor. 140 küsür sayfa ve yarısı görsel. Görseller inanın yazılan cümlelerden çok daha derin ve manalı. Normal kitap baskısı olsaydı eğer 50 sayfayı görürmüydü? Sanmıyorum. Çok boş bir kitaptı. Sadece “doğru ve yalan’ın” hikayesini sevdim. Varsa boş bir iki saatiniz okuyun. (Yok ya yine okumayın) Yoksa eğer hiç sayfasını dahi açmayın. Vasat bir kitap. Sevgi ile kalın.
Bazı Yollar Yalnız Yürünür
Bazı Yollar Yalnız YürünürÖzgür Bacaksız · Destek Yayınları · 20183,683 okunma
144 syf.
1/10 puan verdi
Edebiyat katili!
Bu kitaba kesinlikle para verip de almayın. Bu kağıt yığını, edebiyat gibi muhteşem bir sanat dalını ticari amaç için kullanan bir zavallının ortaya çıkardığı bir üründür! Nasıl bir kişilik bozukluğu var ki bu Bacaksız soyadlı adamın sağda solda reklamını yapıp kitapevlerinde raflara koydurmaya utanmamış bu rezaleti. Kitap başta sona alıntılarla dolu. Böyle kitap mı yazılır yahu? Bu okura büyük bir saygısızlıktır. Bu okura okur gözüyle değil kazıklanacak müşteri gözüyle bakmaktır. Hani tüccarlar vardır Eminönü'nden 2 liraya aldığı şeyi size Nişantaşı'nda 10 liraya satmaya çalışırlar... Bu Bacaksız da sağdan soldan bir sürü satırı paragrafı aşırıp sayfaları şişirmiş bize kitap diye yutturmaya çalışıyor. Bir de utanmadan "Bazı yollar yalnız yürünür" yazmış. Senin yolun yol değil Bacaksız sen bir zahmet defol git ve yalnız yürü o iğrenç yolunda. Okumayın okutmayın rafta gördüğünüz zaman üstünü başka bir kitapla örtün!
Bazı Yollar Yalnız Yürünür
Bazı Yollar Yalnız YürünürÖzgür Bacaksız · Destek Yayınları · 20183,683 okunma
144 syf.
1/10 puan verdi
DİKKAT! SPOİLER İÇERMEZ :) COPY & PASTE = Bazı Yollar Yalnız Yürünür Fazlasıyla zaman kaybı bir kitap, kendine has hiç bir ideoloji barındırmamakla beraber başkalarına ait düşüncelerin kitaba basılmasından ibarettir.
Bazı Yollar Yalnız Yürünür
Bazı Yollar Yalnız YürünürÖzgür Bacaksız · Destek Yayınları · 20183,683 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Hangi yollar mesela? :))
O kadar çok reklamı yapıldı,o kadar çok karşıma çıktı ki bu kitap merak etmedim desem yalan olur. Bir türlü alamadım ama bir arkadaşım hediye etti,iyi ki de para vermemişim üzülürdüm açıkçası. Kitap başla bitir,çerez niyetine. 144 sayfa olduğuna bakmayın yarısı çizimlerle dolu, birazı d bir kaç satırlık yazılar al sana kitap. Sevdiğim cümleler hep alıntı şeklindeydi, özgün birşeyler yok denilecek kadar azdı. Okudum bitti oldu benim için. Tavsiye eder miyim? Tabi ki hayır... Yine de her şeye rağmen; #okumaknegüzelşey
Bazı Yollar Yalnız Yürünür
Bazı Yollar Yalnız YürünürÖzgür Bacaksız · Destek Yayınları · 20183,683 okunma
144 syf.
2/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
bu kadar sansasyon yaratılıp reklamı yapılmış olmasından dolayı çok okumak istediğim kitaptı. ancak okumaya gerek olmayan bir kitap olduğuna 3 saatte kitabı okuyup bitirince anladım... instegramda bile bulunan özlü sözlerin derlenip, her sayfaya da resim konulmuş... zaten kitabın yarısı resimden oluşuyor. yani ben bile yazardım böyle bir kitabı... olmamış yani...
Bazı Yollar Yalnız Yürünür
Bazı Yollar Yalnız YürünürÖzgür Bacaksız · Destek Yayınları · 20183,683 okunma
144 syf.
1/10 puan verdi
Hiçlik kaldı geriye!
Biraz alıntılar yapılmış fazla emek sarf edilmemiş olabilme ihtimali var. O zaman bu kadar alıntı var ise içinde böyle bir kitap nasıl basılıyor madem yazar yazmadı bunu basan yayın evi, vs nasıl müsaade ediyor onu da anlamadım doğrusu. Size ufak bir alıntı ekledim kitaptan aşağıda, yazar da kendisi yazmamış o da başkasından alıntı yapmıştı :) :) "Görülmeye değer hiçbir şeyin olmadığı bir görüntü bolluğu." Fotoğrafların çoğaldığı, anlamların azaldığı, konuşmaların arttığı, sessizliğin değerini yitirdiği bir dönem. Görülmeye değer anıların yerini, teknolojiye bağımlı olmuş kültürün aldığı bir yüzyıl. Amacı olmadan konuşanların, kare görsellere yüzlerini sebepsizce sığdıranların, ne yaptığının farkın da olmayan binlercesi, belki de milyonlarcası. Yansıttıklarımız çok, "yansıtmamız gerekenler" az. Anlamamız gerekenler çok, anlamadan yaptıklarımız çok. Sükûtun ve anlamın değerini kaybettiği, nesnelerin sebepsizce önem kazandığı dönem. Ne kaldı konuşulmayan, görülmeye değer ne kaldı? İnsan karmaşada kendini kaybetti... Hiçlik kaldı geriye.
Bazı Yollar Yalnız Yürünür
Bazı Yollar Yalnız YürünürÖzgür Bacaksız · Destek Yayınları · 20183,683 okunma
144 syf.
4/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Merhaba arkadaşlar ‍️ Kitap şimdi bitti.Ve bu kitaba verdiğim paraya acıyorum diyebilirim.Bana bir şeyler kattı mı bilmiyorum, katmıştır belki ama bu yazar sayesinde değil, onu biliyorum. Kitapta, hepimizin bildiği sanatçı olmak için emek veren, çaba sarfeden Pisagor, Platon, Albert Camus, Halil Cibran gibi değerli kişilerin sözleri yazılmış altına kitabın kendisinin olduğu belli olsun diye bir kaç cümlesini yazmış.Ama kitap onun değil o değerli sanatçıların, en azından ben öyle görüyorum. Çok satanlarda ve sürekli reklamlarını görüp merak ettiğim bir kitaptı ama merak ettiğime değmedi.Bu kitap nasıl çok satanlarda oluyor onu da anlamış değilim.Daha değerli kitaplar varken... Bol okumalar 🦋
Bazı Yollar Yalnız Yürünür
Bazı Yollar Yalnız YürünürÖzgür Bacaksız · Destek Yayınları · 20183,683 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
17 saatte okudu
İtiraf etmeliyim ki kitabın isminden etkilendim ve kitabı okumaya başladım. Kitap içeriğinin de aynı etkiyi yaratacağını düşünmüştüm, yanılmışım. Kitap kısa bölümlerden oluşuyor. Bölüm başlıklarında Nietzsche, Tolstoy, Jean-Paul Sartre, George Orwell gibi ünlü düşünürlerin ya da yazarların çeşitli alıntıları yer alıyor ve başlık altında yazarın bu alıntılarla ilgili düşünceleri bulunuyor. Normal şartlar altında bu alıntılar herkeste farklı bir etki yaratacakken yazarın bu duruma gölge düşürerek düşünceleri tekleştirdiğini düşünüyorum. Ayrıca yazılar (yazar tarafından oluşturulan kısımlar) o kadar derin ve felsefi de değil, günlük konuşma dilinde... /Beğenmeme butonu olsaydı orayı tıklardım.
Bazı Yollar Yalnız Yürünür
Bazı Yollar Yalnız YürünürÖzgür Bacaksız · Destek Yayınları · 20183,683 okunma
144 syf.
4/10 puan verdi
Bu kitabı yaklaşık iki buçuk yıl kadar önce sırf merak ettiğim için almıştım çünkü sosyal medyada birçok reklamda sürekli karşıma çıkıyordu. Ama kitap tam bir hayal kırıklığı... Yani ben anlamıyorum, dünyaca ünlü yazarların kült olmuş kitaplarından en sevilen cümleleri alıp kopyala yapıştır yapmak kitap yazmak mı oluyor? Ya da bunu yapan insan yazar mı oluyor?? Üstelik kitaba kendi kattığınız hiçbir şey yok. Edebi bilgi desen yok, felsefe desen yok, yani bu kitabı yazan kişi neyi başarmış da yazar vasfını almış ben anlamadım. Sözlerim sadece bu yazar için geçerli değil. Hiçbir şey bilmeden , hiçbir şey öğrenmeden, hiçbir birikim yapmadan, pat diye kitap çıkarıp kendini yazar ilan eden herkese bu sözlerim. Yani arkadaşlar ne bu kitabı alıp okuyun, ne de bunun gibi başka kitapları alıp okuyun. Hem paranıza, hem zamanınıza, hem gözlerinize, hem de sinirlerinize yazık :)
Bazı Yollar Yalnız Yürünür
Bazı Yollar Yalnız YürünürÖzgür Bacaksız · Destek Yayınları · 20183,683 okunma

Yazar Hakkında

Özgür Bacaksız
Özgür BacaksızYazar · 5 kitap
Üniversite öğrencisi olduğu günlerde, ev arkadaşları batak oynarken o kitap karıştırıyordu. En sevdiği paragrafların altını çizmekle yetinmedi, paylaşmak istedi. “Bilgisayar başında bu kadar boşa zaman geçirme” eleştirileri altında, Felsefe Kulübü adında bir Facebook grubu kurdu. 50 arkadaşıyla başlayan kulüp, 4 yılda 1.700.000 üyeye ulaştı. Üye sayısıyla, Türkiye’nin en büyük felsefe kulübü oldu. Facebook’ta açılan tüm beğen sayfaları içinde ilk 10 a girdi. 25 yaşında ilk kitabı yayınladı. En beğenilen felsefi sözleri, Bilgelikle Yaşama Sanatı adıyla kitaplaştırdı. Kitabının arka kapak yazısını Mümin Sekman yazdı. “Bilgelik sevgisi” anlamına gelen felsefeyi Türkiye’de yaygınlaştıran, başarısıyla Facebook fenomenlerinden biri olan Özgür Bacaksız, başarı hikayesini anlattı 1-Bize biraz kendinizi tanıtır mısınız? Özgür Bacaksız kimdir? Diyarbakır’da doğdum. 25 yaşındayım. Hatay/İskenderun’da yaşadım, ailem hâla orada. İskenderun bizim için ikinci memlekettir. 25 senedir oradayız. Babam emekli öğretmen, annem ev hanımı. Bir abim var uzman doktor , bir de kardeşim var o da liseye gidiyor. Annem hep subay olmamı isterdi. Adıyaman Üniversitesi’nde muhasebe okudum, şu an açıköğretim felsefe bölümünden devam ediyorum. Yazı yazmaktan, kitap okumaktan, sorgulamaktan son derece memnunum. Şu an tek bir amacım var sosyal anlamda, bilgi ve yazı anlamında bu ülkeye, insanlara bir şeyler verebilmek. 2-Felsefeye olan ilginiz nasıl başladı? Felsefeye ilgim üniversite yıllarımda başladı, o yıllarda kişiliğimde sorgulamacı bir eğilim doğmuştu. Sanırım geçmişten gelen bir eksiklik vardı bilgi anlamında, bu eksikliği felsefi bilgi ve değerlerle kapatmaya çalışıyordum. 3- Felsefe Kulübü’nün kurma fikri nasıl doğdu? Kulüp nasıl büyüdü? Yine aynı dönemde, yani üniversite yıllarımda kurdum Felsefe Kulübü’nü. Genelde odamdaydım, yalnız kalırdım. Ev arkadaşlarım sürekli batak oynarlardı, ben ise araştırmayı ve karıştırmayı, bilgisayar işlerini severdim. O ara en sevdiğim sığınaktı kitaplar. Kulübü açmamda kitaplara olan ilgim en etkili faktördü. Sayfayı açtığımda içinde fazla üye yoktu, dostlarım, yakın arkadaşlarım. Yani toplasanız 50 kişi anca vardı. Ama sayfa 50 kişi de olsa ben sürekli özgün alıntılar, paylaşımlar, felsefi fragmanlar atardım. En başından işinizi iyi yapmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bu 50 kişinin de o paylaşımları beğenmesi, paylaşması kısa zamanda sayfanın 1000 kişi olmasına vesile oldu Tabi 1000’li rakamlara geçince sayfa ve yaptığınız iş daha özveri daha çok özgünlük istiyor. Beni tanımayanlar da vardı, belki farklı görüşten insanlar da. O gün bugün yani 4 yıldır her zaman özgün oldum, hiçbir zaman seçkin ve kaliteli sayfa yapısını bozmadım. Bugün 2 milyona geldiyse üye sayısı en etkili nedeni budur. Farklı bilgileri, değerleri, cümleleri, paragrafları arayan insanlar kulübe üye oldular ve geneli memnun. Bu sevindirici tabi. 4. Projenizin fikirsel hazırlık süreci ve hayata geçirilmesi aşamasında “yapamazsın” ya da “başarılı olamazsın” diyenler oldu mu? Şayet oldu ise bu tutumlar sizi nasıl etkiledi? Aslında bu proje miydi, hobi miydi bunu tam olarak bilmiyorum, ilk yıllarda hedefim yoktu. İlk sayfayı kurduğu zamanlarda ailem, çevrem, yakın dostlarım bilgisayar başında fazla durmama üzülürlerdi! Benim için ise bu boş zaman kaybı değil, orada işin aslı eğitimdi, bilgi dünyasında olmaktı. Eğitim üzerine işler yapmak sanal bile olsa insana ilham veriyor. Yani kendimi, düşüncelerimi değiştirmeme internet önayak oldu. Felsefeyi tanımlayan bir özdeyiş vardır,: “ önemli olan varmak değil yolda olmaktır” Ben de seviyordum yolda olmayı. Kimseyi dinlemeden bir ağaca sürekli gübre ve su verdim. İnsanlara 4 yıldır taze, özgün, bilgi dolu paragrafları sunuyorum. Ben sadece işimi yaptım, aynı hassasiyeti sürdürdüm, sürdürüyorum. 5. - “Başardım” duygusunu hangi eşiği geçtikten sonra hissettiniz? Felsefe Kulübü’nün yakaladığı başarıyı nasıl değerlendiriyorsunuz? Sayfanın üye sayısı bir milyonu geçtikten sonra bir şeyleri başardığımı düşündüm. Bu ülkede her kesimden insanın felsefeye ilgi gösterdiğini, bazı şeylere karşı merakla yaklaşıldığını gördüm. Belki uyuyan devi uyandıramadık ama uyanması için dürttük! Benim için en büyük mutluluk bu. Düşünsenize yüzbinlerce sayfa var, şirket sayfaları var, sanatçı sayfaları var, futbol sayfaları var ama biz “eğitim ve felsefe”den gidiyoruz, üye sayımız iki milyona yaklaştı. Bundan daha çok ne gurur verebilir? 6. Gönderilerinizi seçmekte başarılısınız k, bu kadar büyüdünüz. Sözleri neye göre seçiyorsunuz? Kulübü yönetirken ilkeleriniz/prensipleriniz neler? Sözleri ve paragrafları evrensel bir bakış açısıyla seçiyorum. Her ideolojiden, her düşünceden, ayrı dünyalardan insanlar mevcut. Bazen tüm kitleye hitap etmek zor oluyor. Bazen mahalle baskısına da maruz kalıyoruz tabii! O yüzden ince eleyip sık dokuyorum. Bana göre her bilgi değerlidir, her filozof, her yazar, her düşünce adamı değerlidir. Felsefenin güzelliği de burada yatıyor aslında, evrenselliğinde ve çeşitliliğinde. 7. Felsefe Kulübü’nün geleceğine dair planlarınız neler? Bugüne kadar sayfayı ne ticari ne de ideolojik kullandım. Sadece sanal bir kütüphane havasında, insanları bilgilendirerek mutlu etmek istedim. Gelecekte gerçekten böyle bir kulübün reel anlamda da var olmasını istiyorum.Bazı şeyler artık sanaldan reele taşınmalı. İnsanlara sosyal anlamda bir şeyler vermeliyim diye düşünüyorum. Bilgelikle Yaşama Sanatı kitabı reele doğru adımımızın ilk aşaması. Okunmamış paragrafları, görülmemiş bilgileri insanlara aktarmalıyız. 8. “Bilgelikle Yaşama Sanatı” adlı bir kitap hazırladınız. “Bilgelikle Yaşama Sanatı” konusunda neler tavsiye edebilirsiniz? Bilgelikle Yaşama Sanatı kitabını 7 ayda derledim. Derlerken kulübün verdiği istatistikleri kullandım, yani sosyal medyada insanların en çok ilgi gösterdiği paragrafları, filozoflardan fragmanları , bilgelik hikayelerini bir araya getirdim. Bu alanda böyle bir çalışma ilk. Özdeyiş derlemesi şeklinde antoloji kitapları var, ama filozoflardan ve yazarlardan paragrafları bir arada görmek daha yararlı diye düşünüyorum. Bence başucu kitabı olabilir, değerli paragraflar var. Felsefeye gönül veren tüm dostların kitapçıda bir göz atıp karar vermesini isterim. 9. Kitabınızın arka kapak yazısını Mümin Sekman yazmış. Sekman’ın kitaplarının hayatınızda bir rolü var mı? Evet, arka kapak yazısını değerli Mümin Sekman yazdı. Ona içten teşekkürlerimi iletiyorum. Ben kendimi onun öğrencisi gibi gördüğüm için ona “hocam” derim. Hocamla İstanbul’da tanıştık, sayfa 1.000.000 olduktan sonra İstanbul’a gelmiştim. Hayatım yayın ve yazar dünyasına kaydı. Yaptığım iş, kitlem, çevrem hep bu dünyadaydı. Yine Üniversite yıllarımda Her Şey Seninle Başlar kitabını okumuştum, bizim dönemimizde o yılların gerçekten en değerli kitapları arasındaydı. Özellikle üniversitede başarı üzerine kitaplar bizim için çok önemliydi. Benimde bir çırpıda okuyup bitirdiğim kitaplardandı. Kitap içinde felsefi, bilimsel örnekler, cümleler, bilgece paragraflar çoktu. Bence temel başarı kitapları arasındaki en nadir eserlerdendi Her yaştan insan okumalı, okutulmalı. Bir gün hocam’a mail atmıştım, birkaç konuda onun düşüncelerini almak, bilgi anlamında onunla çalışmak, beraber sosyal alanda iş yapmak istemiştim. Sonra onunla tanıştık ve beraber iyi işler yaptık diye düşünüyorum. İnsan bazen klavuza ihtiyaç duyar. Benim bu şehirdeki ve bu hayatımdaki kılavuzum Mümin Sekman. Kendisinden daha öğrenecek çok şeyim var, bunun bir listesini yapmadım. Listeyi doldurmak önemli değil, önemli olan listeye eklediklerini iyi uygulamak. Ben de hocamın öğütlerini, eğitim alanında bana verdiği tüm bilgeliği kendi hayatıma yansıtmaya çalışıyorum. 10. Attığınız bir mesajın milyonlarca insana ulaşması nasıl bir duygu? Paylaşımların milyonlara ulaşması tarifsiz bir duygu. Öğrenmekten mutlu olan milyonlarca insana, onları mutlu eden bir bilgi parçası veriyorsunuz. Farklı insanlar, duygular, düşünceler, yorumlar. Bu kadar farklı insan çeşidi olduğunu görmek de güzel bir duygu. Her insan gerçekten mücevherdir. Biliyorum buna inanmıyoruz, klişe olduğunu düşünüyoruz. Ama inanın bana her insan bir mücevher. Ve herkesin içinde yatan o merak duygusu, insanların kendilerini bulmalarının anahtarıdır bence. Sayfayı takip eden milyonlarca insan bunun farkında. Hayatın anlamını arayanların platformudur Felsefe Kulübü. 11. Alanınızda en çok üyesi olan sayfayı 4 yılda oluşturmayı başardınız. Farklı konularda sayfa açıp da sizin başardığınızı başarmak isteyen gençlere önerileriniz nelerdir?:) Önerim şu ki; gerçekten insanlara faydalı olan işi yapsınlar, o özgünlüğü yakalasınlar. Kopya bir yaşam, zincirlere takılı kalmak insanı özgür kılmaz. Farklı olanı, insanlara lazım olan tüm bilgileri ortaya çıkarmamız lazım. 12. Kitabınız yeni çıktı; çiçeği burnunda bir yazar olarak, ilk kitabınızın çıktığını görmek nasıl bir duygu? Kitabınızla ilgili gelişmeler neler? Evet. Felsefe Kulübü / Bilgelikle Yaşama Sanatı kitabı bir hafta önce Destek yayınlarından çıktı. Kitabı kendi üyelerim için derledim aslında, Felsefe Kulübü’nün kitap hali de diyebiliriz. Tabi sayfaya üye olmayan insanların da okuması gurur verici. Şu an ilk hafta olmasına rağmen çok heyecanlıyım J Çünkü sanaldan reele adım attık. Bu heyecan başka! İlk haftada çok satan kitaplara girmiş durumda. Raflarda, özellikle felsefe raflarında insanlar çok ilgi gösteriyor. 2. Baskıya da geçti. Çok yakında 3. Baskıya da geçer gibi gözüküyor. Çok satması değil de çok okunması taraftarıyım. Yani aynı kitabın birden fazla okunmasını isterim. Çünkü oradaki paragraflar hayatın her evresinde gerekli. Siz yenilendikçe okuduğunuz o metinler de yeni anlamlar kazanır. Kütüphanelerimizde olması gereken bir kitap. Gerçeği söylemek gerekirse kendime yazar demiyorum , ama yazarlık yolunda bir adım attığımı biliyorum. İlerde kendi kitaplarımı oluşturduğumda bu bana tecrübe olacak. İnsanlar için yararlı bir işe imza attığımı düşünüyorum ve devamının geleceğini umuyo
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.