Okuduğum süreç boyunca bütün sahneler gözümün önünde canlandı. Bu kadar da olmaz dedirttiren sahneler,yitip giden umutlar,yaşanmasını umulan ama yaşanamayanlar,ölmeyi yaşamaya tercih edenler…
Hiç bitmeyen savaş,zulüm,işkence,haksızlıklar…
Meryem’in,Leyla’nın,Tarık’ın başından geçen onca olay vardı beni yaralayan. Yazarın daha öncesinde Uçurtma Avcısı kitabını okumuştum bende derin izler bırakan bir diğer kitabı bu işte. Olaylardan bahsetsem mi bahsetmesem mi bilemedim ama biraz değineyim. Afganistan’da yaşanan savaşlar,ayaklanmalar,suçların içerisinde Meryem’in baba özlemiyle başlıyor kitap… kızının değerini hiç bilmeyen bir baba ve onu hep bekleyen kızı…
Bir yandan Leyla’nın hikayesini okuyoruz. Ama Meryem’in hiç gülmeyen o yüzü hep gözlerimin önüne geliyor. Yaşanan kayıplardan sonra bir an da doğan umut olarak geliyor Tarık hayatlarına.Leyla Tarık’ın geri gelmesine sevinemeden Meryemden ayrı düşüyor.