Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Nerede sevdiklerimiz? Üzüntülerimizin sebebleri aşk olduğunda ateşlere yürümekte cesuruz.Cesaretimizi olduğumuz zamanın büyüklüğünden alırız. Bazılarımız olmayacak zatlarda kalplerini tüketir… Murat Demir/ Benim Gözümden Onlar📚
Sevinçlerimin seninle buluştuğumuz günde kaldığı havaların ise soğukluğuyla gördüğüm o ilk karede bıraktım bu hayatı ciddiye almayı.Bizim sevinçlerimizin bile acıyla harmanlandığını unuttuğum tek andı. Ben ilk defa bu semtin gülümsediğini gördüm. Karanlıklara alışmış olan bedenimin aydınlıklara yürüyüşünü son kez görebileceğimi bilseydim eğer daha sıkı sarılırdım yürüdüğümüz o yollara. Daha başka bakardım binalara. Murat Demir/ Benim gözümden onlar📚
Reklam
Ah, gönlümde ne ateşler yanıyor. Ciğerime ne hançerler vuruluyor. Gözümden ne zehirler akıyor!.. Bilseydi belki beni böyle bırakacağına acırdı da öldürür öyle giderdi. Beyim! Sen beni vatanın için terk ettin. Ben seni kimin için terk edeyim? Benim vatanım da sendin, canım da...
Sayfa 13 - ZEKİYEKitabı okudu
Vallahi, Allah'a yemin ederim ki Aydınlık günlerde ve karanlık gecelerde, Yoktur benim için uyku ve yemek, Sadece iki gözümden kan akıyor. Her iki gözün sanatı uyanık kalmaktır, İçimin gıdası da kan içmektir. ~~~~~~~~~~~~~~ We'llahî qesem dikim bi Barî Rojêd-i spî, şevêd-i tarî Nînin ji me ra çu xwab û xwarin Îlla ku du dîde xwîn dibarin Bîdarî ye sen'etê du çavan Xwînxwarî ye xwarina hinavan
Bugün de ölmedik ama yaşadık mı meçhul Kaç yangından sağ çıktım senin haberin yok Kaybedecek hiçbi’ şeyim yok orası kabul Ne varsa aldın elimden dünya benden kork Canımı hiçbi’ şey yakamaz benim artık Yakın arkadaşım oldu sanki yalnızlık Bu neyin bedeliydi öde öde bitmedi Hayat değil benimki hapis yarı açık Ne halay çektirir ne ağıt yaktırır Kalpsizi ağlatır benim hayatım Şu gözümden akanlar yaş değil ki yıllar Ben gencim kalbim ihtiyar bundan isyanım Biz ne yoldaşlar gördük İki güne yolda bırakan Biz ne sırdaşlar gömdük Diliyle canımızı acıtan İstediği kadar dibe batsın ömrüm Benim ben gemisini terketmeyen kaptan
Demet akalin surtugu uyukularimi karistircakmis gel karıştır bende seni karıştırayim üstümden kazanmaya doymuyorsunuz insanlara gelince anlayan yok tabiiii siz insanların derdinden anlarmisiniz zengin beybi bunlar 💯😈 sende bir sanatçı olarak benim gözümden düştün surtuk çok her yerde erkekler harcasin bayanlari ülke tabiki surtuk dolar ondan sonra insan arkasından kahpe fahise derler siz nesiniz vicdansiz katil gibiler sucsuz insanı bilerek başını suçlu yaparlar ✔️😈😈😈😈😈
Reklam
Ben can gülşeni içinde dikenim ve akıl aynası üzerinde bir tozum, Neyim var ki, söz edeyim özümden?. Mahvet beni benim gözümden!
544 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 günde okudu
Bir zamanlar Richard Price'ın HBO'da yayınlanmış ,(Stephen King'in aynı adlı kitabından) The Outsider (2020) adlı 1 Season 10 series ' lık tv series' la paralel olarak sayflarını karıştırdığım Stephen King'in , orjinalinden Türkçeye "Yabancı" olarak çevrilmiş novella'sı bana göre yazarın okuduğum diğer masterpiece'lerinin yanında Defolu ya da Flu kaldı biraz açıkçası . Yazarın O, Rüya Avcısı, Tom Gordon'a aşık olan kız ve s. gibi kitaplarını okurken Horror, Saspens, Triller janrları daha dominant idise, The Outsider'da Detective & Dram fermentasiyası daha otoriter'di diye bilirim. Tabii, bu benim şahsi düşüncem) Yani, bütün olarak bakıldığında fena sayılmazdı, sonuçta bize Korku'nun Masterclass'nı yaşatan Stephen King'in novellası) ... Aynı zamanda
Elvira
Elvira
arkadaşımın'da vurguladığı gibi kitapda gereksiz diyaloglara fazla yer verilmiş ve kitap sanki bir tık uzatılmış... Bir de tv series ve kitap ssenarisi arasında bazı ciddi farklar olduğu da gözümden kaçmadı değil.... Başka ne diyebilirim,... Zengin persona'ya sahip, enterasan bir romandı.... Her kese keyifli okumalar) Not : Terry Maitland ve ya Frankie Peterson, Holly Gibney veya Ralph Anderson arasındakı bağlantıları özet geçseydim Spoiler içerirdi diye düşünüyorum, onun için oralara girmedim ve Teaser'dan sakındım)
Yabancı
YabancıStephen King · Altın Kitaplar · 20192,669 okunma
Sabahın erken saatinde, Hilâl-i Ahmer’in hademelerinden Halis gelmiş, İstanbul’un gece yarısından sonra saat ikide askerî işgal altına alındığını söylemiş. Hilâl-i Ahmer’i otuz kişilik bir askerî müfreze işgal etmiş. Türk veya Ermeni tercüman olmadığından, sadece İngilizce konuşmuşlar. Telefonlar koparılmış, kâğıtlar paramparça edilmiş, uyuyan hademelerin başına tabanca dayayarak Dr. Adnan’ın nerede olduğunu sormuşlar. Dolaplar, hatta kâğıt sepetleri bile aranmış. Dr. Adnan’ın orada olmadığını öğrenince, evini sormuşlar. Bunların birer işaretle sorulduğunu zannediyorum. Yalnız, içlerinden biri birkaç kelime Türkçe biliyormuş. Nihayet, Balkan göçmenlerinden Hamid adlı ve Dr. Adnan’ın himaye ettiği öksüz oğlanı yakalayarak sorguya çekmişler. O da bilmediğini söyleyince, askerler çocuğu dipçikle dövmeye başlamışlar. Çocuk, Hilâl-i Ahmer’den ayrıldığı zaman, yüzü kan içindeymiş. Bununla beraber, hademe Halis’e ne yapsalar evi haber vermeyeceğini ve Halis’in gidip ablama bunu haber vermesini rica etmiş. Bu, güzel muhabbet nişanesi Dr. Adnan’ı ağlatmaya başladı. Benim gözümden bir tek yaş akmadı. Çünkü, daha iyi günlere kavuşmadan önce, bir damla gözyaşı dökmemeye karar vermiştim.
Adnan, tehlikeden ziyade, verdiği sözde durmamış olmaktan üzgündü. Bundan başka da, Adnan’ın fikrince, şayet Türk mebusları İngilizler tarafından esir alınırsa, Garp efkâr-ı umûmiyyesi bizim tarafımıza dönecekti. Benim tuttuğum yol, tehlikeli olduğu kadar şüpheli idi de. Bütün bunlara rağmen, gece gayet sakin uyudum. Uyandığım zaman, Nigâr’la Dr.
Reklam
Bazen hissetiklerini yeni keşfettiğin bir şarkıda bulursun. SEN YAĞMURSUN - Göksel İpekçi İnan ki savrulurum yokluğunda Boğulurum ayrılığın soğuk sularında Göremem bi’ ışık yolun sonunda Bi’ sen anlarsın benim halimden Gözümden okursun her şeyi Hatta söylersin bilmediklerimi...
Nisan sabahı
Bir nisan sabahı Güneş doluyor odama Isıtıyor içimi Getiriyor aklıma seni Gülümsetiyor yine beni Gözlerime baksalar Anlayacaklar diye Kaçırıyorum gözlerimi Anlayacaklar sen dolu bu beni Benim gözümden seni Ve doyasıya hissetmeyi seni Geldiğin günü düşünüyorum Gördüğüm günü Güldüğüm günü Şimdilerde bahçemde hep çiçekler Yüzümde yine o gülümseme Yazıyorum seni Seviyorum seni
Yaşamak için ya otları ya hayvanları öldürüp yemek çok adi, çok görülen bir işkence, nedense, o güne kadar benim gözümden kaçmış.
Sayfa 56
Bir şeyler yapmayı gerçekten kafasına koymuş olanlar, kayıtsızlara ve yanlış yolda gidenlere kıyasla hayli az.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.