Yazdığı bir konuda her kesim insana ve karaktere ait bir cümle, çıkarım bulmak mümkün. Genel bir bakış ve kişisel dokunuşlar gibi yazdıkları. Aşkın felsefi ruhu ve felsefenin aşka bürünüşü ya da hiçbiri, yalnızca tek bir şey o da AŞKOZOF gibi. Bunların yanında gerçekliğin yazılanlardan el uzatması ve samimi bir dille kişiye olanları anlatması gibi bir yazı dili vardı. Ayrıca sanki kitabı yazarken yazar altın oran kullanmış gibi, iyi bir denge vardı. İster yazı dili olsun, ister yazılanlar, ister içerik isterse kapak tasarımı tamamıyla oldukça başarılı bir kitap yani başarılı bir yazar. Örneğin bu kitabı bitirdikten sonra aklımda yer edinmiş bir bölümünden yaptığım çıkarım şöyle ; İlk görüşte aşk yoktur. İlk görüşte aşk aslında Neitcezsche'nin anlatmak istediğine örnektir. Nietzsche der ki ;
O köşeyi döner dönmez onu gördün ve aşık oldun demek ? Hangi ara sempati duydun ki ? Hangi ara görüntüsüne ve zekasına, düşüncelerine, sesine, ruhuna hayran oldun ? Bu kadar hızla aşık olduysan eğer aşık olma arzun, aşık olduğun o kişiden önce köşeyi dönmüş demektir. Yani ilk görüşte aşk yoktur olamaz. İlk görüşte aşk sandığın senin arzundur. Aşk duygusunu arzulaman aşık olmandan önce gelir. Daha birçok konuyu ele alan yazarımız Serhan Kansu 'nun AŞKOZOF kitabı mutlaka okunmaya değer.
~ GECE ~