Gülme, kadın cinselliğinin gizli tarafıdır,fizikseldir,temeldir,tutkuludur,hayat vericidir ve bu yüzden uyarıcıdır. Jenital uyarılma gibi bir hedefi olmayan bir cinsellik türüdür. Sadece o an için,bir sevincin cinselliğidir;özgürce uçar ,yaşayıp ölen ve kendi enerjisiyle yeniden yaşayan hakiki ve şehevi bir sevgidir.Kutsaldır, çünkü fazlasıyla iyileştiricidir. Şehevidir, çünkü bedeni ve onun duygularını uyandırır.Cinseldir çünkü heyecan vericidir ve haz dalgalarına neden olur. Tek boyutlu değildir,çünkü gülme, insanın kendisi kadar başkalarıyla da paylaştığı bir şeydir. Bir kadının en vahşi cinselliğidir.
Uzaktan zor seçilebilir bir harf... Hayır hayır!
Şimdi anlıyorum... Gizli bir rakam, Kabala' dan.. kumun üzerine çizilen... Çöldeyiz ve başka bir yerde değiliz.
İlk karşına çıkanla tartışma; yalnızca iyi tanıdığın, saçmasapan şeyleri savunmayacak kadar anlama yetisine sahip olduğunu düşündüğün ve utanılacak durumlara düşmeyeceğini bildiğin kişilerle tartış; otoritenin dikte ettiklerine göre değil, nedenlere, gerekçelere dayanarak tartışmayı bilenlerle; sunulan nedenleri dinleyip dikkate alanlarla; ve nihayet, gerçeğe değer veren, karşı tarafın ağzından bile olsa iyi nedenleri memnuniyetle dinleyen ve doğruyu karşı taraf söylediğinde, yani kendisi haksız olduğunda da bunu hazmedebilecek kadar adalet duygusuna sahip olanlarla tartış. Demek ki yüz kişi içinde tartışmaya layık bir kişi bile zor çıkar. Geri kalanı ise bırakın ne isterlerse onu konuşsunlar, çünkü desipere est juris gentium [budalalık insan hakkıdır ]; (Aristoteles)
Kendimden hiç nefret etmedim;
ama bir türlü beğenemedim de kendimi. Çok acı çektim,ama başkalarına da çok acı çektirdim—bu da insanın gururlanabileceği bir şey değil pek…Kendimi haklı görüyor değilim;ama kendimi savunuyor da değilim—hele yargılamayı hiç beceremiyorum,kendimi de dünyayı da…
—Dünya ne ise oydu;ben de ne isem o oldum—uyuşamadık. Hepsi bu.
Bunlar birer basamaktı benim için,onların üzerine çıktım-bunun için onların üstünden geçmem gerekti.Ama onların üstünde dinlenmek istediğimi düşündüler.