Spoiler içerir!
Cengiz Aytmatov ile tanışma kitabımdı 'Toprak ana'. Aytmatov'un hikayelerinin olmazsa olmazi sanırım bozkırda geçmesi.. Bu hikayedede erkekleri savaş için askere alınan bir Kırgız köyü var. Kadınlar erkekleri olmadan açlık,yoksullukla sefaletin en dibini yaşıyorlar.
Hasat zamanini dört gözle bekliyorlar ama hasat edilen ürünlerin merkezden istemesiyle bütün ümitleri suya düşüyor. Bunlar yetmezmiş gibi bir de cepheden gelen ölüm haberleri, buna bağlı olarak asker yaşının aşağı çekilmesi ve anaların çocuk yaşta denilecek evlatlarına vedalari.. Tolgonay ana ve gelini Aliman'in gözyaşları,beni hüzne boğan muhteşem bir hikaye..
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,6bin okunma
Spoiler içerir!
Aslında bu kitap, Gün olur Asra Bedel'in tamamlayıcısı. Aytmatov yaklaşık on yıl sonra bu kısa romanı bastirma fırsatı bulmuş. Bu sebepten, Cengiz Han'a Küsen Bulut'u okumadan önce Gün Olur Asra Bedel'i okumanız daha iyi olacaktır..
Yazar Kuttubayev'i suçlayan askerî savcı (KGB) en önemli delil olarak onun, Cengiz Han'la ilgili bir efsaneyi kaleme almış olmasını gösteriyor. Bu efsane, Avrupa'yı fethe giden Cengiz Han'ın Sarı - Özek'ten geçerken iki sevgiliyi idam ettirmesi olayıdır. Peki bulut neden Cengiz Han'a küsmüş? İşte bunun yanıtını okuyarak öğrenmenizi şiddetle tavsiye ediyorum..
Spoiler içerir!
Geniş kazak bozkirinda anlatılan bu etkileyici hikaye, cepheden dönen Yedigey Cangeldi'nin dilinden aktarılmış.. Kazangap ile cepheden dönüşte tanışır ve seneler boyu yaşayacağı Boranli tren aktarma istasyosyinunda çalışmaya baslar.. Arkadaşı,yoldaşı Kazangap ölür ve onu gömecek tek mezar saatlerce yürüme mesafesindeki Nayman Ana'nin yattığı mezarliktir..Tüm bu hazırliklari yaparken geçmişi düşünür, yaşadıkları onca güzel ve acı dolu hatiralari anımsar.. Neler yaşanmıştır bu Sarı Özek bozkirinda baskılar, sürgünler, yoklugu içinde barındıran uzun seneler... Aytmatov'un bu romanı da çok cok güzeldi.
Spoiler içerir! "Bülbülü Öldürmek" te hikayeyi anlatan çocuk karakterimiz Scout bu kez büyümüş bir genç kız olarak çıkıyor karşımıza.. New York'ta yaşamaya başlayan Scout babasını ziyarete, doğduğu topraklara gider. Çocukluğundan beri inandığı, bildiği ne varsa aslında öyle olmadığı gerçeği ile yüzleşecektir. İtiraf etmeliyim ki yüksek beklentiler ile okumaya başladığım bu kitap beni hiç tatmin etmedi..
"Bülbüller bizi eğlendirmek için şarkı söylemek dışında bir şey yapmaz. İnsanların bahçelerindeki bitkileri yemezler, mısır ambarlarına yuvalanmazlar, tek yaptıkları iş bize içlerini dökmektir. İşte bu yüzden bülbülleri öldürmek günahtır."