Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gökçe

İnsan bir kişiden hoşlanabilir. Ama aşkı hazırlayan o hüznün,o telafi edilmezlik duygusunun,o iç daralmalarının ortaya dökülmesi için, bir imkansızlık ihtimali gereklidir ( belki de bu yüzden, tutkunun kaygıyla kucaklamaya çalıştığı hedef,bir kişiden ziyade, aşkın kendisidir).
Sayfa 363
Reklam
Çünkü müziğin her motifi kendine hastı,her kadının kendine has oluşu gibi, ama kadının aksine, barındırdığı hazzın sırrını sadece imtiyazlı birimlerine saklamıyordu; onu bana teklif ediyor,göz ucuyla beni süzüyor, kaprisli veya utanmaz bir edayla bana yaklaşıyor, sokuluyor, okşuyordu, sanki bir anda daha çekici, daha güçlü veya daha zengin oluvermiştim.
Sayfa 346
Zaten en büyük aptallık, insanın kendi hissetmediği duyguları gülünç bulması, ayıplamasıdır beyefendi.
Sayfa 306

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aşkın etrafına çektiğimiz aşırı dar sınırlar tamamen hayat hakkındaki muazzam cehaletimizden kaynaklanır.
Sayfa 304
Sevdiğimiz insanın yanında olunca, konuşmak,hiç konuşmamak , hepsi birdir.
Sayfa 304
Reklam
Barışseverlik bazen savaşları artırır, hoşgörü de suç oranını.
Sayfa 299
Her birimizin kendi kusurunu gizleyen veya görünmez olacağını vaat eden özel bir tanrısı vardır.
Sayfa 287
Başkalarının tam da kendi kusurlarımıza benzeyen kusurlarını açığa çıkarma huyu. Sözü edilenler,hep bu kusurlardır; adeta kendinden söz etmenin dolambaçlı bir yoludur bu ve kendini aklamanın zevkiyle birlikte itirafın zevkini de içinde barındırır. Zaten dikkatimiz daima bize özgü şeylere çevrildiğinden , başkalarında her şeyden önce bunları fark ederiz sanki.
Sayfa 286
Her arkadaşımızın öyle kendine has kusurları vardır ki,onu sevmeye devam edebilmek için,- yeteneğini, iyiliğini, sevecenliğini düşünerek - kusurlarını kendimize unutturmaya , daha doğrusu, bütün iyi niyetimizi gösterip dikkate almamaya mecburuzdur.
Sayfa 285
Kaybetmekten en çok korktuğumuz zenginlikler,kalbimiz tarafından ele geçirilemedikleri için, dışımızda kalmış olanlardır.
Sayfa 280
Reklam
Acaba onu ancak şöyle bir görüverdiğim için mi bu kadar güzel bulmuştum? Belki de. Her şeyden önce, bir kadının yanında kalmanın imkansızlığı,onu bir başka gün bulamama ihtimali, birdenbire,bir ülkeyi ziyaret etmemize engel olan hastalığın veya yoksulluğun o ülkeye kazandırdığı, sağ çıkmamıza imkan olmayan savaşın, ömrümüzün geriye kalan o tatlı günlerine kazandırdığı büyüyü kazandırır ona.
Sayfa 259
Ben sükunetime sonunda kavuştum tekrar, çünkü ruhsal durumumuzu, arzularımızı değiştirerek,bir rüya sayesinde zihnimize giren şey de yavaş yavaş dağılır; kalıcılık ve süreklilik hiçbir şeye bağışlanmamıştır, acıya bile.
Sayfa 185
Yani gecikmiş olan, artık tadına varamayacağımız bir zamanda,sevgimiz bitmişken gelen mutluluk, bir zamanlar eksikliği yüzünden onca azap çektiğimiz mutlulukla tıpatıp aynı olmayabilir. Buna karar verebilecek bir tek kişi vardır,o da,o eski zamandaki benliğimizdir, halbuki bu benlik artık yoktur.
Sayfa 183
Gerçekte bizi sevmeyen kişinin, tek başımızayken,aksine bize ilanı aşk ettiği,hayallerle keyfimizce tamamladığımız tatlı hatıraları, gerçek bir görüşmeye kat kat tercih ederiz. Azar azar, arzularımızın birçoğunu içine katarak istediğimiz kadar tatlı kılabileceğimiz bu hatıraları artık keyfimizin istediği kelimelerle konuşturamayacağımız ,yeni soğukluklarına, beklenmedik şiddetlerine maruz kalacağımız bir varlıkla yüz yüze geleceğimiz, geciktirilmiş görüşmeye bin kat tercih ederiz.
Sayfa 177
Sevdiğimiz zaman, aşk o kadar büyüktür ki, bir bütün olarak içimize sığmaz, sevdiğimiz insana doğru yayılır,onda kendisini durduran, başlangıç noktasına geri dönmeye zorlayan bir yüzey bulur; işte karşımızdakinin hisleri dediğimiz şey, kendi sevgimizin çarpıp geri dönüşüdür; bizi gidişten daha fazla etkilemesinin , büyülemesinin sebebiyse, kendimizden çıktığını fark etmeyişimizdir.
Sayfa 166
12,5bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.