Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aybike kılıç

687 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuduğumda çok etkilendiğim birçok karakter oldu. Birçok karaktere gerçekmiş gibi bağlandım, çok sevdim ama hiçbirinde Raskolnikov kadar kendimi bulmadım. Raskolnikov dünyada iki tür insan olduğunu düşünür. Bir yanda Napolyon Bonapart gibi bir amaç uğruna her şeyi yapabilecek güçlü insanlar ve diğerleri. Napolyon amacına ulaşmak için binlerce insan öldürebiliyordur ve bunu yaparken bir vicdan azabı duymuyordur çünkü onun amacı her şeyden önemlidir ve bu amaca ulaşmak için yapılan her şey mübahtır. Sadece güçlü ve zeki insanlar bunu yapabilir. İşte Raskolnikov da kendini bunlardan biri olarak görür. Belki de bunu kendi kendine kanıtlamak için iki kadını öldürür. Para çalar ama bunlara hiçbir zaman dokunmaz çünkü para umrunda bile değildir. Bir suç işler ama cezası peşini bırakmaz. Onu yavaş yavaş hapseder.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,8bin okunma
Reklam
177 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İnsanların kazanma arzusunu içinde nasıl kendini kaybedebileceğini göreceksiniz bu kitapta. Geri kalan tüm amaçların yok olduğunu ve insanın tek bir amaç için hayatındaki diğer her şeyden ve herkesten vazgeçebileceğini göreceksiniz. İnsanı içten içe kemiren ve sonunda onu tamamen ele geçiren bu dayanılmaz arzu, onun benliğini yok eder ve baştan yaratır. Artık insan ne eski kendisidir ne de dünya eski dünyadır.
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202368,8bin okunma
70 syf.
9/10 puan verdi
Korku, sonunda karşılaşabileceğimiz cezaların tümünden daha büyük bir işkencedir. İnsanın içini kaplayan o bilinmezlik insanı defalarca parçalar. İçinde korkuyu hisseden bir insanın artık yaşamasına olanak yoktur. korku tüm benliğimizi ele geçirir ve artık biz biz olamayız
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022103,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
119 syf.
10/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Fazla bilinmeyen ama çok bilinmesi gereken kitapların başını çekebilecek bir kitap kesinlikle. İnsanların çoğu kapıların içinde mutlu yaşantılarını sürdüre dursun bazıları hep kapıların dışında hep itilmiş ve hep yalnız bırakılmıştır. Onlar zaman zaman ölmek ister ama aslında hayatlarında birçok kez ölmüşlerdir. Sokaklar, evler ve tüm kapıların içleri onların katilleriyle doludur.
Kapıların Dışında
Kapıların DışındaWolfgang Borchert · Can Yayınları · 20216,3bin okunma
165 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Okuduğumuz bir kitap bizi bir yumruk gibi uyarmıyorsa ne işe yarar? -Franz Kafka Bu kitap kesinlikle sizi kafanızın ortasına inmiş bir çekiç gibi sarsacak. Okurken asla bitmemesini isteyeceksiniz ve sonu işte bu çekiç olacak. Kitabı bitirdim ve kenara bıraktım. Bir süre öylece kaldım ve ilk hissettiğim şey öfke oldu. Çünkü bu kitap bir şov parçası olarak çok fazla kullanılmıştı ve bu beni çok sinirlendirdi. O an onu kahvesinin yanına koyup instagram'a atmış herkese karşı derin bir nefret duymaya başladım. Çok fazla okunmasına rağmen sanki dünyada görülmemiş bir elmas gibi on her şeyden ve herkesten saklamak gibi bencilce bir istek duydum.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · İş Bankası Kültür Yayınları · 2023315,3bin okunma
Reklam
157 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Okuma zevkini etkilemeyecek ölçüde spoiler içerir. Bomgard okulunu birincilikle bitirmiş ve her sınavda yüksek notlar alan başarılı bir öğrencidir. Mezun olduktan sonra ücra bir yere atanır. Geldiği hastanede kendinden önce çok başarılı bir doktor görev yapmıştır. Bomgard o doktor hakkında anlatılan başarı hikayelerini dinledikçe büyük bir sıkıntı duymaya başlar. Yeterince başarılı olamamaktan, acemi görülmekten ve tedavi edemeyeceği hastaların gelmesinden çok korkmaya başlar. Eğer kendinden önceki doktor gibi başarılı olamazsa alay konusu olmaktan korkar. Her hasta geldiğinde içini büyük bir korku kaplar. Sürekli bir ters doğum veya fıtık vakasıyla karşılaşmaktan korkarak yaşar. Bir ameliyat yapması gerektiğinde korkusu katlanır ancak neredeyse istemsiz bir şekilde komutlar vermeye ve ameliyatları yapmaya devam eder. En az o doktor kadar başarılı olur. Başlarda nasıl yaptığı kendisi de anlayamaz adeta bir iç güdüyle hareket etmektedir. Zamanla yaşayarak okuldakinden çok daha fazla şey öğrenir. Bütün o korktuğu hastaları iyileştirmeye başlar. Halkın cahilliğiyle de baş etmek zorundadır. İnsanlar onu dinlemez ve bildiklerini okurlar bu durum onu çok sinirlendirir. Oldukça akıcı bir anlatımı var kesinlikle tavsiye ederim.
Genç Bir Doktorun Anıları
Genç Bir Doktorun AnılarıMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201524,8bin okunma
110 syf.
8/10 puan verdi
Tıpkı Kafka'nın Dönüşüm'ü gibi ünlü bir giriş cümlesiyle başlar kitap: "Bugün annem öldü belki de dün bilmiyorum." İşte ana karakterin hayatındaki her şey ve herkese karşı inanılmaz yalnızlaşmasının özeti olan bir cümle... Hiçbir zaman hayattan zevk almayan, gerçek anlamda var olamamış yani yaşamayan sadece nefes alan bir insanın tam da ölüme yaklaştığı anda her parçasıyla yaşadığını hissetmeye başlayan bir insanın öyküsüdür bu kitap. O yaşamak için geç kalmış bir insandır. Varoluşçu bir yazar olarak Albert Camus'ü insanların kendini bulma ve gerçek varlıklarına ulaşma yolculuğunu çok güzel yansıtmıştır.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,9bin okunma
84 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Gregor Samsa, insanın yalnızlaşmasının ve sorumlulukları altında ezilmesinin bir temsili olarak böceğe dönüşür. Kendisini bir böcek halinde bulduğu ilk an bile işe nasıl gideceğini düşünür. Yıllardır iyi olmaları için çabaladığı ailesi bile ona bir anda tiksintiyle bakmaya başlar. İnsanlar onun duygularını önemsemez sadece yaptıklarına bakar. Bir böcek olarak da bir işlevi kalmadığı için kimsenin umrunda değildir. Bir kenara atılmış eski bir eşyadan farkı yoktur. Tıpkı Gregor gibi bir gün tüm bu yüklerin altında ezilirseniz etrafınızda çok da fazla insan bulamayacak olmanız gerçeği yüzünüze bir tokat gibi çarpar.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Can Yayınları · 2022223,2bin okunma
71 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitabı bitirdiğim an ilk düşündüğüm şey bu kadar az sayfada nasıl insana böyle yoğun duygular hissettirebiliyor olduğuydu. Büyük ihtimal ile de okuyan ya da okuyacak çoğu kişi de aynı şeyi düşünecektir. Saf doğru diye bir şeyin hiçbir zaman var olmadığının farkına varacaksınız. Yaptıkları şeyler ile kötü olarak damgalayacağınız kişilerin duygularını da olabilecek en iyi şekilde hissedeceksiniz. Hazır olun belki de bazı değer yargılarınızı altüst edecek bir kitap olacak. O "kötü" insanları öyle bir anlatacak ki bu kitap size onlardan nefret edemeyeceksiniz hatta belki de seveceksiniz.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,1bin okunma
139 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitabı hak ettiği ölçüde tanımlayabilecek ne bir kelime bulabilirsiniz ne bir cümle... Ana karakter yeraltı adamı ise adeta yalnızlığın ve tuhaflığın ete kemiğe bürünmüş halidir diyebiliriz. Dostoyevski'nin okurken içimizdeki en büyük adilikleri yüzümüze sertçe çarptığı karakterlerden yalnızca biridir. Bir sonraki adımını kestirmenin imkansız olduğu, mutluluğa ulaşabilecekken onu elinin tersiyle iten tuhaf bir adamdır kendisi. Ama o adeta içimizden biridir, her şeyi bizden bir parça bulundurur. Bizim içinde yaşadığımız toplum ve hayatın gerekliliği olarak bastırdığımız ya da bastırmaya çalıştığımız duyguların vücut bulmuş halidir. Yeraltı adamını yaptıkları ve tuhaflıklarıyla yargılamayın çünkü o biziz. Biz de onun gibi hastayız.
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128,6bin okunma
Reklam
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Martin'in basit bir denizciden yokluklar içindenden geçerek saygın bir yazara dönüşmesini okuyorsunuz. Ancak gördüğünüz tek değişim Martin'in değişimi değil onun gözünden insanların ve dünyanın komple bir değişimini görüyorsunuz. Onun kültür seviyesi artıkça kültürlü gözüken zenginlerin aslında göründükleri kadar üst düzey insanlar olmadıklarını, bir zamanlar hayran olduğu şeylerin aslında çok basit ve hiç de hayran olunası şeyler olmadığını siz de onunla beraber görüyorsunuz. Belki de en acısı da cahilliğin mutluluk olduğunu en derinden hissediyorsunuz. Martin'in bilgiye ulaştıkça artan sıkıntılarını ve bunalımı siz de en az onun kadar çok hissediyorsunuz. Çok da ince olmamasına rağmen bir solukta okunabilecek oldukça akıcı ve kesinlikle ama kesinlikle okunması gereken bir başyapıt.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,4bin okunma