Eyüp Sultan!... bu belde-i emvât bir dâru's-serairdir. Onun tarafeyni, mezar taşlarıyla aralanan, alçacık damlı, köhne, evlerle muhât daracık sokaklarında, İstanbul'un sair mahallâtı halkından, her hususta tamamen farklı, tamamen başka bir cihan yaşar.
Ölüler arasında otura otura alem-i gayba, derin bir itikad ile merbût olan ora sekenesinin hissiyyatını okşayacak her türlü esbab o dar sokaklar içerisinde mevcuddur. Sıtma bağlayanlar, sarılığa siyile karşı nefes edenler, esrâr-ı gaybı keşf eyleyenler, büyü yapanlar hülâsâ sâfiyet-i beşerden müstefîd olarak te'mîn-i maîşet kılanlar ekseriyetle o semtte mekan tutarlar.