Kadın ve erkeğin birbirlerine gitmelerinde başlığa çıkan aşktır. Bir erkek ve kadın birbirlerine varmış ise, ortada mutlaka aşk vardır sanılır. Sanki kadın ve erkek aşk olmadan bir arada bulunamazlar. Doğrusu bu pek de mutlak doğru değildir. Zira aşk iyi bir ilişkinin olmazsa olmazı diyemeyiz. Aşk ilişkinin sebebi değil sonucu olabilir. Kişiler âșıktır ama iyi bir ilişkiyi sürdüremezler, aşk bittiğinde ilişki de bitebilir. Ama iyi bir ilişki aşka sebep olabilir.
Temel maksat ve gaye iyi bir ilişkinin, evliliğin kurulmasıdır; her bir şey buna çalışmalıdır. Tamam, aşk muhteşem bir duygu, insanın ayağını yerden keser, kişiyi göklere çıkarır. Ama ayağını yerden kestiği için de onu gerçeklikten koparabilir. Gerçeklikten kopan gerçeğe tosladığında neye uğradığına şaşırır. Bu sebeple aşkın da bir ayağı hep yerde olmalı, gerçeğe basmalı. Hazreti Mevlana’nın pergel örneği aşk için de geçerli, insanın bir ayağı hep hakikatle temas halinde olmalıdır. Böyle olmayan aşklar sahiplerine sadece acı verir, onları hayal kırıklığına uğratır.
Aşk, bir evlilik için giriş olabilir ama iyi bir evlilik tesis edemediğinizde aşkın çok da faydası olmaz.