D.Gökçe Karabulut

Bence çocuklar, hayattaki en derin manevi derslerin en iyi öğretmenleridir: acı ve ıstırabın da mutluluk ve neşe kadar hayatın bir parçası olduğunu, sadece değişim ve geçiciliğe bel bağlayabileceğimizi, her şeyin bizim kontrolümüzde olmadığını ve bu zor gerçeklere teslim olma olgunluğunu gösteremezsek, hayatımız -ve çocuklarımızın hayatı- beklediğimiz veya planladığımız gibi gitmediği için her zaman mutsuz olacağımızı öğretirler. Hayat beklediğimiz veya planladığımız gibi gitmez ve kimse mükemmel değildir, ne kendimiz ne de çocuklarımız. Ya da Elisabeth Kübler-Ross’un dediği gibi “Ben iyi değilim, sen iyi değilsin ve bu sorun değil.” Mucize olan şu ki, siz onları tüm kusurlarıyla severseniz, onlar da sizi aynı şekilde sever.
Sayfa 316Kitabı okudu
Reklam
“…net olan insanlarla ilişki kurmak net olmayanlara, belirsiz konuşanlara, laf kalabalığı yapanlara, bir şey deyip başka bir şey demek isteyenlere ve bir söyledikleri bir söylediklerini tutmayanlara kıyasla daha kolaydır.”
Sayfa 281Kitabı okudu
Hayatın hedefi ve anlamı acıları dengeleyecek bu türden pek çok anı biriktirmek olmalı, zor günlerde kaçabilecek böyle anlardan kurulu bir ev inşa etmeli insan kendine.
Sayfa 256Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“…zira bastırılmış, korkunç, dayanılmaz olanın tam da onunla baş etmeye hazır olduğumuzda su yüzüne çıkmasını sağlayan bir biçimde kurgulanmışız.”
Sayfa 214Kitabı okudu
“…onunla aynı fikirde olmayanları ikna etmek için değil, onunla aynı fikirde olanlar yalnız olmadıklarını bilsinler diye yazmıştı.”
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
Reklam
44 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.