Hepimiz bir şeylerin peşinden koşuyoruz. Kimimiz daha iyi bir evin, kimimiz daha iyi bir arabanın, kimimiz daha iyi bir geleceğin. Bunları yaparken geçmişimizi ezip geçiyoruz. Oysa insanoğlu geçmişini tanıyıp anlamlandırmadan geleceği ile vuku bulamaz. Tıpkı bir saniye önce aldığımız nefesin bir saniye sonra alacağımız nefes ile ilişkisi gibi.
"Savaş kanlı çizmeleriyle insanları kırk yıl çiğneyip ezebilir, onları öldürebilir, her şeyi yakıp yıkabilirdi ama, insan denen varlığa baş eğdiremez, değerini düşürüp onu gerçek anlamda mağlup edemezdi."
Eser yazarın bakış açısından 1980 öncesinde meydana gelen olayları işliyor. Adana’yı, Adana’daki kültürel faaliyetleri kapsayan bir derneğin hikayesini ve bu dernekte yaşayan, vatan aşkı ile yoğrulan nice gencin başından geçen acı ama gerçek olaylar kaleme alınmış. Ben o yıllarda yaşamamış olsam da eseri okurken, o yıllara gidip geldim. Kendimi o