Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hatice Söğüt

Hatice Söğüt
@Hatice_sogut
Öğrenci
Istanbul
4 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
"Insan belli bir süreden sonra kimseyi istemiyor hayatında. Bazı şeyler yaşanıyor ve insan öğreniyor, yoruluyor. Kendinle kalmaktan korkmuyorsun. Kimseye vakit ayırarak kafanı yormak istemiyorsun. Yalnızlığın samimiyetine sığınıyorsun."
Reklam
"Eğer bitmiş bir şey sana acı veriyorsa, duyduğun o acı o şeyin kendisinden değil, Verdiğin değerin ona değmemesindendir." -William Golding-
İnsanlardaki içyüzün dışyüze ne kadar az benzediğini anlamak için fazla yorulmaya da lüzum yoktu. Parmağının ucuyla biraz dokundun mu, üstlerindeki yaldız parça parça dökülüyor, altında dolu pislik ve ahlaksızlığın cılk yaraları bütün iğrençliğiyle görülüyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kuyular var, derin ve fakat ben Yusuf değilim. Yusuf olmayınca her kuyu derin insan için.
Bu kapalı gökyüzü, yaz günü içimizi saran kasvet, bu kimsesizlik hissi.
Reklam
Duyduğu göksel sözlerin heyecanıyla evine kapanan, başında telaşla bekleyen Hatice'ye "Beni ört" diye yalvaran ve örtünün altında tir tir titreyen Peygamber' i düşündüm. Sağda solda delirdiğini anlatanlar, taşlayanlar, öldürmeye çalışanlar ve evinden kopmasıyla başlayan hicret. Bir sürgün hali. Bir yeni başlangıç umudu. " Elbette her güçlükle birlikte bir kolaylık vardır." O an orada düşüp kalacağımı düşündüm. Bir tek kelime daha duyarsam, ağırlığından kendimi kaybedecektim.
Hayatım, aramak, bazen ne aradığını bile bilmemek ama sonuçta hiçbir şey bulamamaktan ibaretti
İstemeden varım ve istemeden öleceğim. Olduğum şeyle olmadığım şey arasında, hayal ettiğim şeyle hayatın beni yaptığı şey arasında bir boşluğum. -Fernando Pessoa-
Kitaplar başka bir yaşam demekti. İnsan çekingense, ne diyeceğini bilemiyorsa, kendini hiçbir yere ait hissetmiyorsa; kitaplar başka bir yaşamın yolunu oluşturuyordu. Tamamen farklı biri olmanın, birisi olmanın yolu kitaplardan geçiyordu.
Güneş ve zaman ve yanmak. Güneş ve yeryüzündeki tüm saatler. Montag karada uzun süre, nehirde kısa süre salındıktan sonra, neden hayatı boyunca bir daha asla hiçbir şey yakmaması gerektiğini biliyordu. Güneş hergün yakıyordu. Zaman 'ı yakıyordu.
Sayfa 167
Reklam
Huzursuz bir ruhum var benim. Bu dünyada yersiz yurtsuz kalmaktan belki.. Kendimi bilmeye başladığım yaşlarda, içinde yaşamak zorunda kaldığım hayatın bende baş edilmesi güç bir nefes darlığı ve kopkoyu bir iç sıkıntısı yarattığını derin bir acıyla fark ettim. Hayatımı her yanından kuşatan gerçekliğin kalın ve aşılmaz duvarlarını güçsüz ellerimle yıkamayacağımı zamanla öğrenmiştim.
Başkalarının yüzleri bir anlam taşıyor. Benimki öyle değil. Güzel mi yoksa çirkin mi, bunu bile söyleyemem. Çirkin galiba. Çünkü böyle olduğunu söylediler. Bana dokunan bu değil. Yüzüme böyle nitelikler verilebilmesine şaşıyorum aslında. Bir toprak parçasına ya da bir kayaya güzel ya da çirkin demek gibi bir şey bu.
Sayfa 36 - Can