Bilim adamları tek tek atomların yeni fotoğraflarını göstermiş ve madde dışında hiçbir şeyin varlığı olmadığını büyük bir kesinlikle ortaya koymuşlardı. Maddi gerçekliğe dayanmayan dünya görüşlerinin savunucusu değildi Marshal, ama Dalai Lama'nın tepkisi pek hoşuna gitmişti doğrusu. Tatlı tatlı sormuştu adam: "Peki ya zaman?" Sonra da demişti ki, "onun moleküllerini gören oldu mu? Ve lütfen, benliğin fotoğraflarını gösterin bana, daimi benlik duygusunun fotoğraflarını."
Kıskançlık karşısındaki genel tavır, hasete gösterilen tavırdan farklıdır. Hatta bazı ülkelerde (özellikle Fransa'da) kıskançlık nedeniyle işlenen cinayetlere daha az ceza verilir. Bunun temelinde, rakibi öldürmenin ancak sadakatsiz kişiye sevgi duyma durumunda söz konusu olabileceğine ilişkin evrensel bir seziş yatmaktadır. Bu da, yukarıda söylenenler ışığında "iyi"ye sevgi duyulduğu ve sevilen nesneye hasette olduğu gibi zarar verilmediği anlamına gelir.
... Herşeyi devletten bekleme eğilimi maalesef bunun en belirgin örneğidir, oysa en nihayetinde devlet de bu talepkar bireylerden oluşur. Bu eğilimin en doğal sonucu, her bir bireyin toplumu köleleştirdiği, toplumun ise bir diktatör, bir köle sahibi tarafından temsil edildiği komünizmdir. Komünist toplum düzenine sahip tüm ilkel kabilelerin başında da sınırsız güçte bir reis vardır. Komünist devlet, yurttaşların değil, yalnızca serflerin olduğu mutlak bir monarşiden başka bir şey değildir.
"Erkekte anne kompleksi asla saf değildir, daima anima arketipi ile karışmıştır, dolayısıyla, erkeğin anneyle ilgili görüşleri genellikle duygusal, yani "anima" lehine önyargılıdır. "
Biliyorsun Magnolia, bu zorlu ama zengin bir oturum oldu. Şikayet edememen konusuyla başladığımız için farkına vardım ki belki de kendinde şikayet etme hakkı bulmuyorsun. Bugünkü işin çok rahatsızlık vericiydi ama gerçek ilerlemenin başlangıcıydı. Önemli olan şu ki içinde çok acı var, onun hakkında şikayet etmeyi ve bugün yaptığın gibi doğrudan başa çıkmayı öğrenirsen, bunu dolaylı yollardan göstermen gerekmeyecektir. Örneğin, evinle, bacaklarınla, hatta cildindeki böceklerle ilgili duygularınla.
Ölüme hazırlanmanın hayati olduğuna ve belirgin bir dikkat gerektirdiğine inanıyordu Paula. Kanserin omuriliğine yayıldığını öğrendiğinde bir elveda mektubu yazarak on üç yaşındaki oğlunu ölümüne hazırlaması gözlerimi yaşartmıştı. Son paragrafta insan fetüsünde ciğerlerin nefes almadığını, gözlerin de görmediğini hatırlatıyordu oğluna.Bu yüzden embriyo henüz hayal edemediği bir varoluşa hazırlanıyordu. “Biz de böyle, bilgimizin sınırlarının ve hatta rüyalarımızın ötesinde bir varoluşa hazırlanmıyor muyuz?” diye soruyordu oğluna.
Mükemmel ebeveyn neye benzer? Muhtemelen sizin ya da benim gibi değildir. Mükemmel anne ilk denemesinde hamile kalır, derhal işinden ayrılır, sonraki 12 hafta boyunca kusar ve sonra da kendini harika hisseder. Ruh hali çalkantıları, hemoroitler, utanç verici bedensel sıvı akıntıları yoktur. Bunu Zihnin Araçları'nın Ev Baskısı'na dönüştürerek
Doğumla ilgili annelerden teyzelerden kulaktan dolma bilgiler dışında hiç bir şey bilmeyen benim gibi anneler için çok değerli bir kitap. Doğum deneyimini doğal yollardan gerçekleştirmek isteyen fakat bilgisizliğin verdiği korkuyla stres yaşayanlar için faydalı olacaktır. Medikalizasyonun doğum kadar doğal bir deneyimin içine nasıl zamanla girdiğini, doğum yapan kişiye nasıl hasta gibi davranıldığını ve bu mantığın günümüze nasıl geldiğini çok güzel anlatmış. Bir çok terimsel bilgi de var ki ben içerdiği teknik bilgilerin bir gebenin bilmesi gerekenden fazlası olmadığını düşünüyorum. Bilinmeyen insanoğlunu ürpertir, bilgi rahatlatır. Bu anlamda ziyadesiyle faydalandım.
Doğal DoğumGülnihal Bülbül · Hayykitap · 2016239 okunma
Rahimden çocukluğa bebeklerin zihinsel sosyal duygusal gelişimini deneylerle, bilimsel bulgularla anlatmış John Medina. Kendi çocuklarıyla yaşadığı deneyimlerden de samimiyetle serpiştirmiş tabii. En beğendiğim yanlarından biri bilgi vermekle kalmayıp pratikte gerçekleşmiş diyaloglardan örneklendirerek anlatımını açıklayıcı hale getirmiş olması. Bölüm bölüm okunabilecek, ilgili yerleri inceleyip ara verilebilecek bir kitap.
Hayalin peşinde koşan kahramanımız gerçekliğinin ispatına ihtiyaç olmayan maceralarda insana, dünyaya, kavramlara dair metaforlarla dolu deneyimler yaşıyor. Kalbini açıp anlamak isteyenler için müthiş bir kaynak. Tarzıyla ilgili (hikayeleştirme, mecazlara sık yer verme gibi) mesnevi-vari benzetmesini yapmak pek yanlış olmaz sanırım.
Pür dikkat okunmasa da akıp gidebilen bir kitap ama zihnini boşaltıp üzerinde düşünenler için gerçek değerini saklı tutuyor.
A’mak-ı HayalFilibeli Ahmed Hilmi · Kaknüs Yayınları · 201716,7bin okunma