Bu öldürme makinesi insanoğlu, şu yeryüzünde önüne ne gelirse, kim çıkarsa öldürüyor, havada uçan kuşu, denizde yüzen balığı, öldürecek hiçbir şey bulamazsa kendini öldürüyor.
İnsanlar okunmamış birer kitaptır. En basitleri hakkındaki hükmü bile tamamının okunmasına bırakılmalı. Biraz derince olanların ise, iyice okunduktan sonra üzerinde az veya çok düşünmek lazım.
Hakikaten şu insanlar pek müz'iç mahluklardı. Kendi akıllarının üstünlüğüne inanarak başkasına öğüt vermekten vazgeçmiyorlar, fakat kendi gülünçlüklerini, zavallılarını da bir türlü idrak edemiyorlardı.
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu..
İnsan istemeyi aklından geçirmediği malların yokluğunu kesinlikle hissetmez, bunlar olmaksızın da tümüyle memnundur. Öte yandan yüz kat daha fazlasına sahip bir başkası, istediği şey onda olmadığı için kendini mutsuz hisseder.
Zira nasıl ki balıklar suda, kuşlar havada, köstebek toprağın altında rahatsa, her insan da sadece kendine uygun atmosferde rahat eder, nitekim saray havası da herkes için solunabilir değildir.