iki omuzumda selçuklu kartalı başımda osmanlı hilali göğsümde ay yıldız gölgesindeyim peygamber sancağının hazırım cihada ALLAH emrinde peygamber yolunda kalktım düştüğüm yerden doğruldum arşa doğru giydim kefenimi hazırım cihada ya şehadettir durak semalarda ya gazadır fatihin yavuzun hayalinde seslendim dünyaya bende varım burdayım diye zazayım kürdüm türküm arabım lazım çerkezim islamım küffara ve her türlü zalime karşı
Dinmezdi gözümden ebedi ışık dinmezdi gönlümden ebedi sevgi
Öyle bir ışık ki hiç sönmeyecek
Öyle bir sevgi ki hiç bitmeyecek
Taa ki sen benden gidene kadar
Dindi gözümün ebedi ışığı
Dindi gönlümün ebedi sevgisi
Hiç sönmeyecek olan söndü
Hiç bitmeyecek olan bitti
Bende değildin ki benden gidesin
Sönecek güneş sönecek ay
Kalmayacak yıldızlar öyle semada
Seni bende hissettim hisler kalacak dünyada
Kalbimde değilsinki kalasın baki
Kalbinde değilimki kalalım ebedi.
FERHAT ASLAN
Kaç gün kaldı kaç gece bilinmez kaç nefes kaldı kaç lokma ekmek kaç yudum su bilinmez. bilinmez nezaman doğacağı ebedi güneşin hiç karanlığın olmadığı
zulmün hiç uğramadığı adaletin yerini bulduğu kente nezaman göçerim bilinmez ya cennettir durak ya cehennemdir konak bilinmez.
FERHAT ASLAN
Ölüm bir kelebeğin ömründen kısa kanatlarından daha sessiz dir
Güzel kalplerde mutluluk
Kötü kalplerde acı barındırır
Kimi zaman ıssız ve sessiz gelir
Kimi zaman geldiği yerde mahşer oluşturur
Sessiz ve yalnız bir ölümmü
Yoksa gürültülü mü
Her alukarda yalnız ve sessiz kalırız dünyada kimse duymaz görmez bizi yalnız bırakır annenin babanın şefkati mezara kadardır ismin namın mezara kadardır
Annenin babanın şefkatinden istifade et lakin şefkatin kaynağını unutma unutma ki dünyada gördüğün şefkat merhamet yüce rabbin şefkatinin merhametinin zerresi dahi değildir.
FERHAT ASLAN