''Sen çoktandır unuttuğum bir çobanın kavalı,
Bir atın koşusu, uzaklarda kalmış bir mağrip rüzgarı misali,
Dallarını, yapraklarını, tanelerini unuttuğum bir dut ağacı,
Kokularına doyamadığım bir reyhan dalı, zambak çiçeği,
Artık haber alamadığım bir turna sürüsü.
Sen, unutulmuş kaderim,
Sen, yitirilmiş aklım, hafızam.
Seni düşünüyorum kayboluş ülkesinde.''
Sayfa 430