Bu yabanıl çevrede, böyle incelik, böyle hoşluk, böyle kibarlık ve böyle güzelliği bulacağımı ummazdım hiç. Seni buraya, yamyamların arasına hangi Shakespeare attı?
Maksim Gorki' nin otobiyografik üçlemesinin son kitabı olan "Benim Üniversitelerim" ile bu uzun soluklu okuma yolculuğumun sonuna gelmiş oldum. Açıkçası kitap bitti ama bende bitmeyen bir şeyler kaldı. Daha da okumak istiyordum sanki vedalaşmak zor oldu. Bunun sebebi ilk kitap olan "Çocukluğum" ile Maksim Gorki' nin çocukluğundan başlayarak ikinci kitap olan "Ekmeğimi Kazanırken" ile küçük yaşta ekmek mücadelesine başlamasını o güzel anlatımla, sade ve vurucu şekilde çok severek okumam oldu. Son kitapta ise "hayat üniversitesini" anlatıyor. Ne çok şey öğretiyor hayat ve bunu ne acımasız tecrübelerle veriyor ancak. Bunun en güzel örneklerinden biri Maksim Gorki ve onun bu eseri yani hayatı. Çok değerli bir eser ve size çok fazla iyi şeyler katıyor. Hayat zorluklarının ve mücadelenin yalın özeti sanki. Mutlaka okuyun.
Kadınların doğaları gereği erkeklerden daha sinirli olduklarını, galiba İsviçreli önemli bir bilim insanının bunu tartışılmaz biçimde kanıtladığını açıkladı.