Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İlayda

İlayda
@Ilayda_se
OğuzAtaysever
Diş Hekimi
443 okur puanı
Temmuz 2020 tarihinde katıldı
176 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Maksim Gorki' nin otobiyografik üçlemesinin son kitabı olan "Benim Üniversitelerim" ile bu uzun soluklu okuma yolculuğumun sonuna gelmiş oldum. Açıkçası kitap bitti ama bende bitmeyen bir şeyler kaldı. Daha da okumak istiyordum sanki vedalaşmak zor oldu. Bunun sebebi ilk kitap olan "Çocukluğum" ile Maksim Gorki' nin çocukluğundan başlayarak ikinci kitap olan "Ekmeğimi Kazanırken" ile küçük yaşta ekmek mücadelesine başlamasını o güzel anlatımla, sade ve vurucu şekilde çok severek okumam oldu. Son kitapta ise "hayat üniversitesini" anlatıyor. Ne çok şey öğretiyor hayat ve bunu ne acımasız tecrübelerle veriyor ancak. Bunun en güzel örneklerinden biri Maksim Gorki ve onun bu eseri yani hayatı. Çok değerli bir eser ve size çok fazla iyi şeyler katıyor. Hayat zorluklarının ve mücadelenin yalın özeti sanki. Mutlaka okuyun.
Benim Üniversitelerim
Benim ÜniversitelerimMaksim Gorki · İş Bankası Kültür Yayınları · 20169bin okunma
Reklam
282 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
28 günde okudu
Sevgili Maksim Gorki. Seninle daha doğrusu çocukluğunla tanışmaktan çok memnunum. Uzun süren bir okuma oldu ama sorun benden kaynaklı. Araya bazı kitaplar girdi ve nihayet bugün itibariyle kitabı bitirdim. Okuduğum ilk Maksim Gorki kitabı ve çok doğru bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. Yazarı çocukluğundan başlayarak tanıdım ve devamı da gelecek okuma serüvenime bu kitapla başladım. Bir kere daha çocukluğun o büyüleyici masumluğuna ve saflığına hayran kalarak okudum. Çocukların gözüyle bakarsak dünyaya zor değil kendi çocukluğumuzdan uzaklaşmazsak, bir yerlerde taşırsak çocuk yanımızı dünyaya bu kadar kötülük getiren insanlığımızdan sıyrılmaz mıyız biraz? 2. kitap ile, Ekmeğimi Kazanırken ile bu yolculuğa devam etmek için sabırsızlanıyorum.
Çocukluğum
ÇocukluğumMaksim Gorki · İş Bankası Kültür Yayınları · 201415,8bin okunma
344 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Mücellâ küçük bir kızdan kocaman, yaşlı bir kadına geçene kadar arada yani bir ömürde yaşananları anlatıyor. Kendi hâlinde kalmış, kimseye dokunmamış, incitmeden, kırmadan öylece gelip gitmiş birinin hikâyesi. Bu kadar sadelik içinde nasıl bu kadar büyük asalet buluyorsunuz Mücellâ' nın hikayesinde şaşırtıcı doğrusu. Bir kadının yaşamı ki hiç evlenmemiş, evinden dışarı çıkmamış. Hiç yaşanmamış koca bir yaşam. Nazan Bekiroğlu' nun etkileyici kaleminden de çıkınca beğenmemek zor doğrusu.
Mücellâ
MücellâNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202110,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
186 syf.
·
Puan vermedi
·
8 saatte okudu
Kitap sevdiğim bir tarzda yazılmış olup ben bu tarza Murat Menteş'ten alışığım ve çok severim onu okumayı. Ama Alper Canıgüz'ün bu kitabını pek beğenmedim. Evet eğlenceli bir kurguya sahip ve Freud'un ögretilerinin kitap boyunca bize göz kırpması da ayrı bir boyut katmış kitaba ama sanki basit bir anlatımla aslında eğlenceli ve komik olabilecek diyaloglar sönükleşmiş. Karakterler de iyi işlenmemiş bana göre. Açıkçası bir noktadan sonra bitsin diye okudum. Sanki böyle kitaplarda -aslında tüm kitaplarda da- kurgu demek her şey demek değil. Evet eğlenceli, orijinal bir dünya kurarsın okuyucularına ama altından iyi kalkamazsan okuma zevki vermez diye düşündürttü. Belki yanlış kitaptı başka kitaplarına şans verilmeli yazarın lakin şu an için başka Alper Canıgüz kitabı okuma isteğine sahip değilim.
Tatlı Rüyalar
Tatlı RüyalarAlper Canıgüz · İletişim Yayıncılık · 20136,8bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bitirir bitirmez inceleme yapmaktansa üzerinden biraz zaman geçmesi kitabı daha iyi yorumlamama sebep oluyor sanki. Bu sebeple biraz beklettim inceleme yapmayı. Her neyse incelemeye geçecek olursak son zamanlarda, okuduğumda sıkışmışlık hissini bana geçiren kitapları daha bir beğenerek okuduğumu fark ettim. Bu sıkışmışlık hissidir sanırım insanı en kötü seçenek de olsa birini seçmek zorunluluğuna iten, bir yandan da hiç tercih yapmama isteğiyle dolduran; zamanın daralması, bir şeyler yapmanın gerekliliği... Bu gibi duygular yabancısı olmadığımız duygular aslında ve okurken kendi yol ayrımlarımız ve belki yoldan çıkmışlıklarımız geliyor aklımıza. Kitaptaki karakter yaşadığı ikilemleri, çevresindekilerden farklı düşünmesi ve anlaşılmaması yönleriyle karşımıza çıkıyor ve Peyami Safa'nın engin ruh tahlilleri ile tanıtılıyor bize. Çıkmaza düşüyor, çevresi tarafından anlaşılmaması felaketi oluyor. Aslında başka kitaplardaki başka karakterler gibi veya bunu yaşayan birçok insan gibi ve ara ara bizim de yaşadığımız gibi. Yabancısı değiliz bu duyguların ve ben bu duyguları okumayı çok seviyorum. Evet kitabın sadece sevdiğim yönünü anlattım belki size ama içerik olarak merak edenler farklı incelemeleri okuyarak daha detaylı bilgi edinebilirler. Ben incelememi bu şekilde yapmak istedim. Gerek beğenmiş olmam ve gerek birçok alıntıyı severek paylaşmış olmam sebebiyle bu kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Bu okuduğum üçüncü Peyami Safa kitabı ve diğer kitaplarını da sırası gelince zevkle okumayı bekliyorum.
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202047,7bin okunma
Reklam
72 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Adından da anlaşılacağı üzere mektup türünde yazılmış bu kitap Kafka'nın babasına yazdığı ama ona hiçbir zaman ulaşmayan mektuptan oluşuyor. Babasından oldukça etkilenenmiştir Kafka ve eserlerinde de bunun etkisini görebiliyoruz. Dönüşüm'deki Gregor Samsa da Dava'daki Josef K. da kendisinden izler taşır. Bu karakterlerin ortak özelliği içine kapanmış, yalnızlaşmış ve toplumda yer bulamayıp dışlanan tipler olmasıdır. İşte bu kitapta da bu etkinin oluşumunu rahatça görebiliyoruz. Kafka'yı daha yakından tanıyabileceğiniz, edebî açıdan da çok doyurucu, büyük zevkle okuyacağınız kesinlikle önerdiğim bir kitap.
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202240,5bin okunma
47 syf.
·
Puan vermedi
·
35 saatte okudu
William Shakespeare kapağıyla bizi karşılayan kafkaokur ocak sayısında, Shakespeare bölümleri beni hayal kırıklığına uğratsa da kalan kısımlarında güzel yazılar vardı. Hayal kırıklığı sebebimse daha özenli olabilirdi gibi geldi bana. Çok genel geçer bilgiler vardı. Gerçi Shakespeare' i dergiden öğrenecek değiliz ama yine de bir katkı sunmalı okuyanlara. Devamındaki bölümlerde özellikle İstanbul'a dönmek denemesi ve Gölgeler öyküsü gayet iyiydi. Şiirli, öykülü, denemeli ve duyarlı bir sayıydı yine.
KafkaOkur - Sayı 55 (Ocak 2021)
KafkaOkur - Sayı 55 (Ocak 2021)KafkaOkur Dergisi · Kafka Okur Dergisi · 2021308 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
31 saatte okudu
Kitapların, görevi artık bu olan itfayeciler tarafından yakıldığı; her tarafı kaplayan ekranlara, oradaki sanallığa insanların hapsedildiği resmen şuursuz bir mutlu olma hâline insanların mecbur bırakıldığı bir evren. İnsan ilişkileri yok. Bir araya gelip konuşmuyor fikir paylaşmıyor insanlar. Sadece ekranda gördükleri var dünyalarında. Evet çok acı kitaplar yakılıyor nice eserler yitip gidiyor tek bir kopyasının bile kalmama tehlikesi içinde. Bir gün itfayeci Montag için işler değişmeye başlıyor. Komşuları olan genç bir kız ona başta çok tuhaf geliyor. Kendi gibi değil düşünüyor, yorumluyor, yaşadığının bilincinde bunla mutlu oluyor. Ona, kendisine garip gelen şeylerden bahsediyor. Öğreniyor ki ailece farklılar. Ama bu kız onu da bilinçlenmeye sevkediyor. Bundan sonrası onun için aynı olmuyor. Çok sevilen ve çok okunan bu distopya, kitapların önemini, elimizdeyken kıymetini bilmemiz ve onları okumamız gerektiğini bir kez daha öğretiyor bize. Keyifli okumalar.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,5bin okunma
50 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Kitabı elinize alıyorsunuz ve o anda bitiriyorsunuz. Bunda bir sorun yok ama hem okurken hem de bitirdikten sonra anlamlandıramadığınız duygular içinde buluyorsunuz kendinizi. Bu kâtip neyi temsil ediyordu, tüm bu hiçbir şeyi yapmamayı tercih etmesinden ne anlamalıydık. Başlarda yaptığı işlerini bile terk edip neredeyse hiç konuşmayan, yiyip içmeyen, kısacası yaşamayan bu adamın içinde çok derin bir keder mi vardı yoksa. Derken devamında gerçekleşen olaylar sonucunda düştüğü durumları da üzülerek okuyorsunuz. Sanki o büyük keder size de sirayet ediyor. Sanki siz de konuşmak istemiyorsunuz. Ve tercih etmemek istiyorsunuz. Aslında okurken günlük hayatınızda sizin de bazı şeyleri tercih etmeme hakkınızın olduğunu hatırlıyor ve bunu ne ölçüde kullandığınızı sorguluyorsunuz. Kitap son bölümünde Kâtip Bartleby hakkında küçük bir bilgi vererek belki de kâtibin tüm bu hâli bundan kaynaklıydı ama yine de gerçeği hiçbir zaman bilemeyeceğiz şeklinde bitiyor.
Katip Bartleby
Katip BartlebyHerman Melville · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202212,3bin okunma
383 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Birbirinden ayrı birsürü hikâye. Neler yaşanmış bugüne kadar ve daha neler neler yaşanacak kim bilir. Tabi bu yaşananların çoğunda iç yakan acılar var. Kimse sevincini paylaşmaya gitmiyor sonuçta terapiye. Koltuğa oturan başlıyor anlatmaya. Kimi hemen açılıyor kimi yavaş yavaş. Bazen de tek kelime etmez diye düşündürüp sonunda acıyla, gözyaşlarıyla dertlerini anlatan nice insanlar. Bu insanların neler yaşadığını okuyorsunuz, ne hale geldikleri ya da getirildiklerini dinliyorsunuz kendi ağızlarından. "Ruh doktoru "na kulak veriyorsunuz siz de. Gözlemlerini paylaşıyor, bazen karşısındaki hastasıyla birlikte sizi de rahatlatıyor. Sonra bu hastaların düzelme süreçlerine tanık oluyorsunuz verdikleri mücadeleleri adım adım takip ediyorsunuz. Ve bazılarının da düzelmeyişlerini. İnsanlar nasıl hastalanıyorlar böyle, ruhları bu kadar nasıl yaralanabiliyor, nasıl bu hallere düşüyorlar değil mi? Hepimiz benzer şeyleri yaşamıyor muyuz aslında ama çok farklı tepkiler veriyoruz. Dayanıyoruz bazen katlanıyoruz da bir yere kadar artık deyip patladığımız olmuyor mu hiç? Ruh sağlığımıza yeterince dikkat ediyor muyuz. Sağlıklı mıyız bu bakımdan bilmiyoruz. İşte bu öyküleri okurken bazen öyle bir yerden yakalanıyoruz ki işte diyoruz, işte ben. Kitap bu noktada boyut değiştiriyor artık kendinizle yüzleştiriyor belki. Bu bakımdan da okunması gereken dili su gibi akan anlattıklarıyla sürükleyen bir kitap. Psikoloji aslında hepimizi ilgilendirmesi bakımından temelden de olsa öğrenilmesi gereken bir alan. Bu rahatça okunan, herkesçe anlaşılabilecek kitap da bu açığı doldurmaya hizmet ediyor.
Madalyonun İçi
Madalyonun İçiGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 202018,1bin okunma
Reklam
84 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
"Kim kimin derinliğini görebilir hem hangi gözle?" Profilime de sabitlenmiş duran çok sevdiğim Şükrü Erbaş alıntısıyla başlayalım. Şükrü Erbaş çeşitli mecralarda alıntılarını okuyup çok beğendiğim, kitaplarını okumalıyım dediğim bir yazardı. Bu kitap, güzel bir başlangıç oldu benim için. Sevgisi çok derin Şükrü Erbaş'ın ve bunu ifadesi, bizlere aktarışı da çok başarılı. Şiir okumanın başka hiçbir şeye benzemeyen bir lezzeti var. Ve size hitap eden bir şair de size çok kıymetli bir hediye vermiş oluyor ya da insanlığa verdiği hediyeden siz de payınıza düşeni almış oluyorsunuz. Böyle düşünüyorum ben. Hepimizin daha çok şiir okuduğu bir yıl olması dileğiyle, şiirle kalın.✒
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201612,9bin okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Yalnızım, yalnızsın, YALNIZIZ. Peyami Safa, bir anlatı ustası. Okuduğum ikinci kitabı ve bu kitapta bunu daha net farkettim. Karakterleri derinlemesine analiz ediyor; psikolojik tahlilleri, kapsayıcı duygudurum anlatışı birebir karakter yerine düşünebilecek kadar yakın kılıyor sizi onlara. Başkarakter diyebileceğimiz Samim ve onun üzerinde çalıştığı eseri kitabın temellerini oluşturuyor. Samim'in sevdiği kız, onun hakkındaki olumlu ve olumsuz bir takım düşünceleri daha önemlisi şüpheleri, bu şüphelerinin üzerine nasıl gittiği, bir yandan neler hissettiği, kendi başına bir kitap olabilecekken bir de sevdiği kızın cephesi var. Onun hayalleri, hayatı algılayışı, beklentileri, doğru veya yanlış düşünceleri yer yer üzüyor, düşündürüyor, şaşırtıyor. Tabi hikayenin bir başka unsuru Samim'in yeğeni ve onun nişanlısı. Aralarındaki zayıflayan bağla birlikte burdaki kızın, Selmin'in planları, tasarıları ve onun da beklenti ve kırıklıkları. Kitapta en sevdiğim noktalardan biri de kadınları çok iyi ifade eder şekilde yazmış Peyami Safa ve kadınların duygu ve düşüncelerini harika şekilde kurgulayarak okuyucuya geçiriyor. Yer yer çok da hüzünlendiren bu kitap son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplar arasında yerini aldı. Bilmem ne kadar değeri anlaşılıyor, yeterince okunuyor mu bu kitap ve de yazar ama siz siz olun ve eğer okumadıysanız bu kitabı mutlaka okuyun.
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,7bin okunma
360 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Felsefe, derya deniz tabiki de. Bu denize en azından kıyısından da olsa giriş yapabileceğiniz çok güzel hazırlanmış bir eser. Güzel bir başlangıç kitabı. Felsefede aslolan düşünmek, sorgulamak, sorular sorabilmektir. Bu yönüyle zaten eşsizdir. Sorgulayan beyinlere ihtiyaç var deriz ya hep işte felsefe bu işin temelidir. Bu kitapla birlikte felsefe okumaları yapma yolunda adım atma niyetindeyim. Siz de felsefeyi ihmal etmeyin :)
Felsefenin Kısa Tarihi
Felsefenin Kısa TarihiNigel Warburton · Alfa Yayıncılık · 20206,9bin okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
113 günde okudu
Geç de olsa kitabı okumanın ve bitirmenin sevincindeyim. Goriot Baba okuduktan sonra hazmedilmesi de unutulması da zor bir karakter bana göre. Bir baba ve iki kızı arasındaki ilişki gözler önüne seriliyor. Özellikle de babanın sürekli verici olması, kendisini böylece tüketmesi insanda iz bırakacak bir hikayeydi. Bir pansiyonda farklı çeşitte ve karakterde insanların nasıl bir arada yaşadıkları ne gibi sorunlar meydana geldiği anlatılırken toplumsal ilişkiler ve çıkmazlar da ele alınıyor. Sonunu da çok etkileyici buldum, bu kitap okunmaya değer.
Goriot Baba
Goriot BabaHonore de Balzac · Can Yayınları · 201814,8bin okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bulgakov kalemini çok sevdiğim bir yazar oldu. Yazardan ziyade konusu itibariyle okuma isteği doğurmuştu kitap bende. Sonrasında diğer kitapları da ilgimi çekti. En kısa zamanda diğer kitaplarını da okumak isteğindeyim. Gelelim kitaba. Genç bir doktorun anıları, her şeyden önce bana hayatın zorluklarının ne kadar çeşitli olduğu ve böylesinin de apayrı bir zorluk olduğunu gösterdi. Ücra bir kasabada kar kış kıyamet denilecek bir yerde imkanları kısıtlı bir hastane binasında bir başına tüm hastalara yetişmeye çalışan üstelik de yeni mezun genç bir doktor. Bildiklerini uygulama imkanı bulamadan deyim yerindeyse suya atılmış, önüne türlü türlü gelen zor vakalar karşısında çok çaresiz kalıyor. Hikâyenin devamında iki doktorun daha bambaşka hikâyelerinin anlatılması da kitaba ayrı bir lezzet ve derinlik katmış. Herkese okuması yönünde tavsiyemi bırakıyorum buraya.
Genç Bir Doktorun Anıları
Genç Bir Doktorun AnılarıMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201524,8bin okunma
111 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kitabın ismini ne zaman telaffuz etsem ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda diye mırıldanmaya başlıyorum :) Bir gürgen ağacının gözünden dinliyorsunuz yaşadıklarını. Hikayesi bulunduğu ormanda başlıyor. Hayat mücadelesinin içinde buluyor kendisini, dimdik durmaya çalışıyor, başına geleceklerden habersiz umutla çabalıyor. Her sayfasında insana, insanlığa, yaşamımıza dair çok haklı tesbitlerle bizi bize bir ağacın gözünden anlatıyor yazar. Bu ağacın, bu gürgen dalının hikayesini dinlemeye değer.
Ben Bir Gürgen Dalıyım
Ben Bir Gürgen DalıyımHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20196,7bin okunma
Reklam
704 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Bir kitap düşünün. Düşündünüz mü, şimdi alıp onu okuyun. Suç ve ceza. Okumayı şimdiye kadar beklettim kitabı, bunun nedeni gözümü korkutması değil kitap için güzel bir zaman dilimi beklememden dolayıydı. O zaman nihayet geldi ve ben okudum. Zaten bu kadar bilinen, okunan ve sevilen kitap hakkında ne yazsam az kalacak. Sadece kitabın bana bıraktığı etkilerden bahsedeceğim biraz. Raskolnikov. Kitap boyunca yanıbaşımdaymış gibi okudum onu. Kederleri, ızdırapları, suçluluk duygusu, hastalık buhranları bana da geçti. O sorguladıkça ben de düşündüm. O nefret ettikçe ben de ettim. O düştükçe ben de düştüm sanki. Kısacası romanın baş kahramanının peşine takılıp okudum kitabı. Diğer karakterler de çok başarılı anlatılıyor ayrıca. Her biri tek tek incelenmeye değer. O derinlikte yazılmış. Zaten kitaptaki psikolojik derinlik de ancak Dostoyevski' nin yazabileceği türden. Dostoyevski. Seni okumak her zaman çok güzel.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,8bin okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Öğrenciyseniz, özellikle de üniversite öğrencisiyseniz mutlaka okuyun derim. Aslında meselenin iradeyi terbiye etmek olduğunu, her an kendimizi kontrol altında tutmamız gerektiğini çok güzel anlatmış kitap. Çevremizde bizi engelleyen o kadar çok faktör var ki kitap bunları sıralıyor, yanılgılarımızdan bahsediyor, tavsiyeler veriyor. Kesinlikle gençlere okumasını tavsiye ederim, kitap size çok şey katacaktır.
İrade Terbiyesi
İrade TerbiyesiJules Payot · Flipper Yayıncılık · 202028,9bin okunma
344 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Uyumsuz Defne Kaman'ın Maceraları: Su Kitapta beğenmediğim noktaları belirterek başlayacağım: +Hikayenin ana hatlarıyla güzel olmasına hatta içinde barındırdığı kaman geleneği ve kadim inançlar ile ilgili bölümleri beğenmeme rağmen kitap didaktik tarzda o kadar okuyucunun gözüne sokarcasına yazılmış ki bak bu doğrudur, böyle düşüneceksiniz diye, rahatsız etti açıkçası. +Anlatım tarzını pek güçlü bulamadım, sağlam bir anlatı bana göre yoktu. Kitaptaki 'handiyse' sözcüğünün çok tekrarı beni rahatsız etti. +Yazar sanırım iki yerde araya girerek hikayeyi bölüyor, bu hoşuma gitmedi ve olmasa ne kaybederdi diye düşündüm, sanırım daha iyi olurdu. Daha da rahatsız edeni kıtabın sonunda yine sözü devralarak bir sonraki yazacağı kitabı 'toprak' ile ilgili bilgiler vermiş olması ve okuyuculara veda ederek bitirmesi. Kitabın arka kapağına ya da girişine yazılsa daha iyi olurdu, kitabın sonu hikayenin sonu olmalıydı. Genel olarak çok beğenemesem de yine merak edenler bu kitapla başlayarak diğerlerini okuyup okumayacağına kendisi karar verebilir. Devamı olan toprak ve hava kitaplarını elimde olmasına rağmen ben okumayı düşünmüyorum.
Su
SuBuket Uzuner · Everest Yayınları · 20195bin okunma
520 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Azmin ve mücadelenin romanı. İçerisinde aşk var, nefret var, hırs var, azim var. Yoksulluk var, üst sınıf yozlaşması var. Sınıf çatışmasını, sınıf değiştirmek isteyen ve tek bir amaç için zorlu mücadeleler veren gencimiz Martin Eden üzerinden okuyacaksınız. Aşkı, imkânsız halini, mümkün olabilecek halini ve hayal kırıklıklarını okurken yaşayacaksınız. Sonunda ne mi olacak... Hiçbir şey başladığı gibi bitmeyecek. Bir de alıntı bırakayım#82605350
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,3bin okunma
238 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Giriş cümlesi ile kitap gözümü korkutsa da devamı hiç öyle olmadı. Çok akıcıydı hatta. Düşten düşe, maceradan maceraya sürüklüyor kitap sizi. Kitabın kendi içinde bir felsefesi de vardı varolma ile alakalı. Geçtiği dönemdeymiş gibi hissettim kendimi. İhsan Oktay Anar'ın okuduğum ilk kitabı oldu. Aynı zamanda en çok okunan kitabı. Diğer kitaplarını okumayı da dört gözle bekliyorum.
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,4bin okunma