AŞK
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki
Bu kent bir imitasyon gettosu,
konsomatrisler üç ayaklı taburelere
yayılmış birer gangaster fiyakası,
sevgilim
patolojik bir rüyada bana rastlamış az önce,
oğlum Şefik diyorum yine yatağıma kaçarak
dişlerimi fırçalarken ağzımdan bir galaksi düşüyor
ve
Murathan Mungan
yere seriliyor ansızın kırmızı topuklarıyla.
Artık
beni öpebilirsin bebeğim
şu karanlığın ilmine dilini kaptırarak...
Aslında benim ne istediğimi biliyor musun? Hepinizin canı cehenneme! Rahatlık, sakinlik istiyorum! Kendi huzurum için bütün dünyayı beş paraya satarım ben. Beni kıyametin kopmasıyla çaysız kalmam arasında bir seçime zorlasalar, dünyanın batmasını umursamaz, çayımdan vazgeçmeyeceğimi haykırırdım.
Yeraltından Notlar - Fyodor Mihailoviç Dostoyevski
Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu!
Düşüncemizin katlanması mı güzel
Zalim kaderin yumruklarına, oklarına
Yoksa diretip bela denizlerine karşı
Dur, yeter demesi mi?
Ölmek, uyumak sadece!
Düşünün ki uyumakla yalnız
Bitebilir bütün acıları yüreğin,
Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
Uyumak, ama düş görebilirsin uykuda, o kötü.
Çünkü, o ölüm
"Eylemlerimin ahlaki olup olmadıkları, onların hitap ettigi toplumca belirlenir."
Bu sebeble ahlak üzerine konuştuğumuzda daima toplumdan, daima politikadan da bahsetmiş oluruz.
Kadını öldür diyen daima toplum olmuştur. Öldüren de o toplumun bir parçası olan bireyler...